..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Aşk eski bir masaldır ama her zaman yepyenidir. -Heine
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Unutulamayan Dönemler > Haydar Köprülüoğlu




18 Eylül 2011
Şair ve Şiir  
Haydar Köprülüoğlu
Şair ve şiir öteden beri çok tartışılan, sonu gelmeyecek bir konudur. Şair ve şiirin de futbol gibi tartışılacak konusu çok. Futbolun federasyonu var, bu duygu, mantık, düşünce dünyasının federasyonu henüz olmadı, olamadı. Şair ve şiiri futbolla özdeşleştirdiğimin nedeni şair ve şiirin gerçek sahibi olmadığındandır. Bu tartışma o kadar çizmeyi aştı ki, fulbolda olduğu gibi puanlamay ihtiyaç var gibi geliyor bana. Şair ve şiir önce katagorilere ayrılmalı, her sınıfın da ayrı not verilecek karnesi. Şair ve şiirin her düşünceye, her duyguya, mantığa, her beyine hitap etmesi zor olsa da, mümkün olabileceğini sanıyorum. Saygılar.


:BCEJ:
Şair ve şiir

Şair, sonsuz bir kaynaktan seramik vazosunu yapan, gün yüzünde kurutan bir sanatçıdır. Kaynaklar yüksek yerlerde değil, krater göllerinden başlayarak, vadilerde, dağ eteklerinde, engin ovalarda, umulmayan terkedilmiş bir ören yerden bile çıkabilir. Buharlaşır, bulut olur, kanatlanır kuş olur, yağmur, gül yapraklarında damla, kırlarda çiy olur, ilkbaharda çiçek olur.

Şair vazosunu kır çiçekleri, bahçe zambakları, defne dallarıyla süslemesini bilendir. Şair aslında toplumun içinden çıkan bireyselliktir. Şair insan doğasının en mahremine şekil veren, ona biçim katan sunucudur. Bu sunu şiirin değil, şairin serüvenidir.

Kişi susadığı zaman su arar, çevresinde bulunan su yeterli değilse, kendine en yakın kaynağı arar. Bu kaynak şiirdir.

Kişi şiirin engin dünyasına, durgun denizin ince köpüklerinin sahili öpüp, geri çekildiği gibi, usul usul kendini alıştırarak girer. Sıcak yaz günlerinde denizin çekiciliği, tıpkı dişi, erkek cinselliği gibi, şair ve şiir bir birlerini çekicidirler.

Her şair alanını en çok etkilendiği alanların çevresinden başlayarak genişletir. Bu alan evrenin her köşesinde, canlı, cansız her varlığı kapsar. Şiir imgesi şairin dilinin ucundan başlar, ruhunun derinliklerine kadar gider. Bazı şair ruhunun deriliklerine izin vermese de, alanı bir yerde ruh yapısını alem, hatta kainat dersek daha doğrusu kainatla paylaştırır. Kainatın içinde doğuştan, ölüme dek nebattan, hayvana, insan dahil her canlıda bu ruh vardır. Yeter ki bu öz çıkarılsın.

Şair bu yaşamın içinden doğar. Yaşayıp da şair olmamak elde midir de diyebiliriz. İnsan uysaldır katlanır, insan hırçındır yaralar, katil de olabilir. Yüksek yargı adamı, adliyede görevli, terörist, yüksek bürokrat, milletvekili, sanatçı, zanaatçı kısaca her şey, içlerinden ahlaksızlıktan, ahlak çıkaran da vardır. İşte bu unsurları içinde şair, bir misyon sahibi, Bu görevin aşığıdır.

İnsan şiirine doğduğu yerden başlıyor, anasını, babasını sormuyor. Divan edebiyatından bugüne elbette Türk şiirin bir serüveni var. Geçilmiş yolları bir nebze de olsa tanıyoruz. Hoş tanısan da, tanımasan da, yeni yerleri görmeye, gideceğin yerlerin değerini artırmaya, gördüğün yerleri yeniden görmeye mani değildir. Daha önce gittiğimiz, geldiğimiz yerlerin de ayrı bir keyfi var. Geçmişi hangimiz yurtsamıyoruz ki.

İnsan yaşamın birçok safhasında ya şairdir, ya o düşünceyi taşır. Ulaşmak ister sıkıntısını anlatacağı, taşkınlığını yatıştıracağı, sevincini paylaşacağı, gördüklerini yansıtmak isteyeceği yerlere…

Saltanattan, Cumhuriyete geçen Türk toplumu olumlu, olumsuz pek çok günler geçirdi. Siyasetin çok çarpıcı örneğini yaşatan bu coğrafya, şairlere de kutsal bir görev vermiştir. Bu görevin en başında Nazım Hikmeti görüyoruz. Atatürk Cumhuriyeti, özgürlüğü anlatmak istemişse, Nazım Hikmet de demokrasiyi anlatmak istemiştir. Saygılarımla.









Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.


Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Şiir Niçin Yazılır
Nazım Hikmet ve Soyağacı
Akba Kitap ve Yayınevi
Çık Git Artık Ey İklim
Gün Aşımı
Atatürk Diktatör Müydü?
Suç da İşler Güçlüsü
Yılanın Başı Küçükken Ezilmeliydi
Hak Verilmez Alınır ve Şike
Zamanın Ankara'sında Cumhuriyet Bayramı

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Aşık Veysel ve Necip'in Öyküsü [Şiir]
Ömer Hayyam [Şiir]
Nostalji [Şiir]
Hikaye-i Osmaniye [Şiir]
Bakın Ne Diyor Eyyam [Şiir]
Volga Mahkumu [Şiir]
Gönül Ağrısı [Şiir]
Mührü Hümayun [Şiir]
Yiğidi Öldür Hakkını Yeme [Şiir]
Millete Atılan Goooool! [Şiir]


Haydar Köprülüoğlu kimdir?

İlerleyen yaşımdan dolayı kısa yol tabiriyle, konularımı daha çok nazım olarak ifade etmeye çalışıyorum.

Etkilendiği Yazarlar:
Yaşadığı çağın çarpık düzenini sergileyen yazar veya kişiler.


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Haydar Köprülüoğlu, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.