..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
"Hayranlığı o dereceye vardı ki; yere düştü ve kendinden geçti." -Fuzuli (Leyla ile Mecnun)
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Günlük Olaylar > Haydar Köprülüoğlu




1 Kasım 2011
Sağlıklı Kalmak En Temel Düşüncedir  
Haydar Köprülüoğlu
Birkaç, konumuna göre birçok konuda olduğu gibi, sağlık konusunda da, yönetimle, doktorlar arasında tam gün tartışması yaşanmıştır. Afrikalılar ülkemden doktor geldi diye sevinirken, ülkem yurt dışından doktor ithal etmektedir. Operatör Doktorluk dalında Özel - Tüzel farkı ne yazık ki bazı hastanelerde yaşanıyor. Hipokrat yemini de değişim göstermiş olacak. Saygılar.


:AHGB:
Sağlıklı kalmak en temel düşüncemiz

Sağlık, çalışmanın, yaşamanın, bir şeyler yaratmanın tuğlası harcı. Sağıklı değilsen (ölümden bahsetmiyorum) sağlam, esenli değilsen iş de yapamaz, yaşama tutunamaz, ayakta kalamazsın.

Sağlıktan başladık, sağlıklı sözlerden de bahsedelim :

Sağ gözün, sol göze faydası yok - Sağa, sola bakmadan yeşil ışığa da güvenme – sağ
Sarımsak, sol soğan - Sağ görüş - Sağ beğeni – Sağ ol – Sağlıcakla kal – Sağ elinin verdiğini, sol elin görmesin - Sağlık insana dost getirir, hastalık postu deldirir. – Sağlıklı dünyayı hayal ederken, sağlıksız sağlığı hayal eder - Sağlıklı genç adam, sağlıksız varlıklıdan daha zengindir.

Sağlık politikasında Türkiye Altın Çağını yaşıyor. Sağlık Ocaklarından, Doktor Seçme
Hakkına dek. Adalet ve Kalkınma Partisi, yalnız bu konuya değil, önemli başlıklara son noktaya koydu.

Evet son nokta değil, koyacağı başka noktalar var. Bugünlere Özel – Tüzel karmaşası yaşanıyor. Tam gün yasasından bahsediyorum. Devlet, kendi hastanelerinde ilişiğini keserek
Muayenehane açanlara, saati 300 liradan, bir ayda 8 saati geçmeyen hak da tanıdı.

Tam gün yasasına karşı çıkanlar, Devlet Hastanesini sağlık pazarı gibi kullanarak kendilerine müşteri sağlıyor, muayenehanesinde ameliyat ücretini de alarak, nazik ve hazık işi yürütüyorlardı.

Sosyal güvencenin olmadığı yıllarda, muhtaç olduğunu sezdiği zaman, hastaya belli
etmeden, yazdığı ilacın parasını, hastanın cebine koyan doktorlarımızın da var olduğunu biliyorduk. O doktorlarımızın ruhlarını şad ederken, aldıkları maaş dışında, banka veznedarı gibi paraya yönelmiş olanları da kınıyoruz..

O devir kapandı. Öküzünü, motorunu satıp, sattırıp, ameliyat parası getirttiğin devir kapandı. Devrim niteliğinde gelişerek, bu sağlık ortamını yaratanları kutlamak, en azından insanlık borcumuzdur.

Bir doktor fıkrası anlatarak konuyu kapatalım :

Henüz diplomalarını almış iki tıbbiyeli, önlerinde giden bir adamın sağa, sola bükülerek gidişine teşhis koymaya kalkmışlar. Arkadaşına :
“Bu adamda kasık fıtığı var” demiş.
Diğeri karşı çıkmış :
“Hayır ülser ağrısı çekiyor”
Bel fıtığı mı, ülser ağrısı mı tartışması, adama sormaya vardırılır. Adamı durdurarak Bey sizde kasık fıtığı mı, mide ağrısı mı var? Deyince :

“Ne fıtığı, ne ağrısı, donuma kaçırdım, eve gitmeğe çabalıyorum” der.








Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın günlük olaylar kümesinde bulunan diğer yazıları...
Yılanın Başı Küçükken Ezilmeliydi
Bu Kadarı da Fazla

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Şiir Niçin Yazılır
Nazım Hikmet ve Soyağacı
Akba Kitap ve Yayınevi
Şair ve Şiir
Çık Git Artık Ey İklim
Gün Aşımı
Atatürk Diktatör Müydü?
Suç da İşler Güçlüsü
Hak Verilmez Alınır ve Şike
Zamanın Ankara'sında Cumhuriyet Bayramı

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Aşık Veysel ve Necip'in Öyküsü [Şiir]
Ömer Hayyam [Şiir]
Nostalji [Şiir]
Hikaye-i Osmaniye [Şiir]
Bakın Ne Diyor Eyyam [Şiir]
Volga Mahkumu [Şiir]
Gönül Ağrısı [Şiir]
Mührü Hümayun [Şiir]
Yiğidi Öldür Hakkını Yeme [Şiir]
Millete Atılan Goooool! [Şiir]


Haydar Köprülüoğlu kimdir?

İlerleyen yaşımdan dolayı kısa yol tabiriyle, konularımı daha çok nazım olarak ifade etmeye çalışıyorum.

Etkilendiği Yazarlar:
Yaşadığı çağın çarpık düzenini sergileyen yazar veya kişiler.


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Haydar Köprülüoğlu, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.