..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Bütün sanatlarda insanı şaşırtan bir yan vardır. -Alain
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Eleştiri > Kesinlikle Karşıyım! > Fuat Türker




2 Aralık 2011
Toplumda Yerleşik Kur"an Dışı Sözler - II  
Fuat Türker
"işi Allah’a kalmış" sözü de aynı güvensizliğin sonucudur. Her insanın her işi Allah’ın kontrolündedir. Bu şekilde düşünen kişi de Allah dilemedikçe hiçbir şeye güç yetiremez. Hatta bu sözü dahi söyleyemez.


:BEGE:
Toplumda yerleşmiş ancak dine tamamen aykırı olan sözleri açıklamaya devam ediyorum. Yazacaklarım nedeniyle Rabb’imi tenzih eder, yüceltirim

Birçok insan doğumu ve ölümü Allah’ın belirlediğine, insanı zorluktan kurtaranın ya da şifa verenin Allah olduğuna inanırken, günlük hayatta yaşananların Allah’tan bağımsız geliştiğini düşünür. "Allah’ın hiç işi kalmamış da -haşa-bu ufak şeylerle mi uğraşıyor" der kimileri. Oysa evrendeki küçük-büyük her detay, insan yaşamındaki her an, her yeni olay Allah’ın dilemesiyle, O’nun üstün aklıyla ve O’nun belirlediği şekilde meydana gelir.

Örneğin sıcak çaydanlığın devrilmesinin Allah’tan bağımsız bir olay olduğunu söylerken, aynı çaydanlıktaki kaynar suyla eli yandığında olayın kaderinde olduğunu düşünmesi kişideki mantık çöküntüsünü gösterir. Yaşanan olay -boyutu her ne olursa olsun- kaderde olandır. "Kaderini yendi" ya da "kaderini değiştirdi" gibi sözler de bu bilgiden yoksun kimselerin söyledikleri cehalet dolu sözlerdir.

"Allah ona çok veriyor bana ise şu kadar veriyor. Bu -haşa- adalet mi?" demek, sonsuz adil olan Allah’ın adaletini sorgulamaktır. İnsan imtihan amacıyla dünyadadır. Ve Allah kimi kulunu varlıkla kimini de yoklukla sınar. Dahası varlıkla sınanmak insanı daha fazla zorlar.

"Ben bu kadar iyilik ve hayır yapıyorum ama yine de bütün belalar beni buluyor. Her çeşit kötülüğü yapan da rahat rahat yaşıyor; bu nasıl adalet" gibi sözler de dünya hayatındaki imtihanı kavrayamamış kişilerin sözleridir. Tüm bu düşüncelere en güzel cevap yine Kur’an’dan gelir: Onların malları ve evlatları seni imrendirmesin; Allah bunlarla, ancak onları dünyada azaplandırmak ve canlarının onlar inkar içindeyken zorluk içinde çıkmasını istiyor. (Tevbe Suresi, 85)

"Günahın benim boynuma" sözü de sıklıkla duyduğumuz bir söz. Kimin ağzından çıkarsa çıksın, gerçekte şeytanın fısıldadığı bir cümle. Kur’an’ın bildirdiğine göre ise kimse bir başkasının günahını yüklenemez.

"Allah’ın sopası yok" -haşa- sözü de sanırım söylenen sözlerin en cahilce olanlarından. Saniyelerle süren depremlerde beton blokları sallayan, yerle bir eden, volkanları patlatan ancak tümünü imtihan amacıyla ve hikmetle yaratan Allah’ın sonsuz gücünü gereğince takdir edememenin sonucudur bu söz.

"Üzerimde nazar var, sürekli başıma birşey geliyor?", "Neden belalar hep beni buluyor?"... Bu sözler, dünya hayatının gerçeğinden gaflette olan kişilerin yaşadıkları zorluklar karşısındaki ifadeleri. Dünyanın ve insanın yaratılış amacı imtihandır. İnsan imtihan olarak Allah’a bağlılığını kanıtlar. Allah’ın hoşnutluğunu kazanma yolunda çektiği çilelerle insan eğitilir, imanı olgunlaşır.

Ya da tam aksine, "Ben Allah’ın sevgili kuluyum. Olmasam bana bu kadar güzel bir hayat yaşatmazdı." diyen bazı kişiler de rahat yaşamlarının verdiği güvenle doğru yolda olduklarını ifade ederler. Oysa bunun bir ölçü olmadığı Kur’an’daki "Onlar sanıyorlar mı ki, kendilerine verdiğimiz mal ve çocuklarla Biz onların hayırlarına koşuyoruz (veya yardım ediyoruz)? Hayır, onlar şuurunda değiller . (Müminun Suresi, 55-56) ayetiyle haber verilir.

Yaşanması ihtimali bulunan tehlikelerden konu açıldığında, "işte Allah’a emanet yaşıyoruz" diyen insanlar görürüz. Kuşkusuz Allah’a emanetiz ancak bu söz, Allah’ın üzerimizdeki ve tüm evrendeki kontrolüne, gücü ve hakimiyetine -haşa- güvensizlik ifadesidir. Allah’a emanet olan, en büyük gücün koruması altındadır.

Yukarıdaki cümle gibi "işi Allah’a kalmış" sözü de aynı güvensizliğin sonucudur. Her insanın her işi Allah’ın kontrolündedir. Bu şekilde düşünen kişi de Allah dilemedikçe hiçbir şeye güç yetiremez. Hatta bu sözü dahi söyleyemez.

Aynı şekilde "şansa yaşıyoruz" demek de uygun bir ifade değildir. İslam’da şans ya da talih yoktur. Her insan Allah’ın sonsuz öncede belirlediği kaderini yaşar. " Başına konan talih kuşu" da, başına gelen musibet de kişinin imtihanıdır. Hatta daha da ileri giderek söylenen "talihsiz, bahtsız, kadersiz" gibi sözler Allah’ın yarattığı kaderi beğenmemek-haşa- isyan etmek anlamındadır.

"Ben ibadetlerimi yapamıyorum ama kalbim temiz; önemli olan bu" sözü ise Allah’ın buyruklarını hafife almaktır. Bu sözler, ibadetlerini uygulamaktan kaçınan ve yanlış bir yaşam tarzını Müslümanlık olarak görmeye/göstermeye çalışan kişinin samimiyetsiz ifadeleridir. Kur’an’a göre kalbi temiz olan insan, Allah’a itaat eden, O’nun emir ve yasaklarına uyan, sürekli Allah’ı anan ve kalbi Allah’ın zikriyle "mutmain" olmuş (tatmin bulmuş) kişidir.

"Çalışmak ibadettir" sözünü de sık sık duyarız. Kuşkusuz inanan her insan temiz ve iyi bir ahlak göstererek çalışır. Ancak çalışarak zaten ibadet edildiğini ve Kur’an’ın hükümlerini yerine getirmeye gerek olmadığını düşünmek yanılgıdır. İbadet, Allah’a kulluktur; işi gereği insanlara yardımcı olmak ise yalnızca Allah’ın hoşnutluğu amacıyla yapılırsa ibadettir.

"Allah’ın unuttuğu yer"- haşa- "Allah’ın unuttuğu insan" gibi sözler de büyük yanılgıdır. Allah asla hiçbir şeyi unutmaz. Allah Hafız’dır.

Kimileri de "bu hacı hoca takımı..." diye başlayan cümlelerle bağnaz ve müşrik kesimi kıstas alır ve tüm Müslümanları aynı şekilde değerlendirirerek, kendince küçümsemeye çalışır.

Duygusallığın insanı nereye sürüklediğine iyi birer örnek olan sözler: "Eğer Allah bana cenneti bahşetse, sensiz girmem", "Onu o kadar seviyorum ki onunla cehenneme bile giderim.", "Öyle nefret ediyorum ki onun gittiği cennete gitmem"... Ya da inkarcı olduğu açık olan kişinin yaptığı dünyevi bir iyilik karşısında, "o cennete girmezse ben hiç girmem"...

Yakını ölen kimselerin söyledikleri "Allah’ım biz şimdi ne yapacağız; neden onu bizden aldın?", "vaktinden önce öldü, zamansız öldü, ölüm ona yakışmadı" gibi akıl ve din dışı sözler isyan içerir. Ölüm her insana yakışır; çünkü Allah’ın takdiridir. Toplumda "sıralı ölüm" denilen yaşa göre ölüm sırası, Kur’an’a uygun değildir. Sırayı da, ölüm şeklini de belirleyen Yüce Allah’tır.

Ahiretten söz edildiğinde, "oraya gidip de dönen var mı, nereden biliyorsun?" der kimileri. Anlatım Kur’an’dan ise "gidip dönmüş" olmak gerekli değildir. Çünkü Kur’an ölümü ve ahiret hayatını detaylı tarif eder.

Son olarak, "dünyada mekan ahirette iman" sözü, "dünyada iman" olmalı ki ahiretteki “mekan” en güzellerinden olabilsin.


Fuat Türker



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın kesinlikle karşıyım! kümesinde bulunan diğer yazıları...
Darwinizm, Komünizmin Bilimsel Kılıfıdır
Pkk'nın Hedefi; Komünist Toplum
"Kahrolsun O Zan ve Tahminle Yalan Söyleyenler"
Dünyalık Peşindeki Din Adamları
Birlikte Allah'ın İpine Sarılma Zamanı Gelmedi mi?
Darwinizm Putunu Kırmak Neden Önemlidir? - I
Toplumda Yerleşik Kur"an Dışı Sözler - I
Evlilik Programları
Kalpleri İslam'dan Soğutanlar
Özrünüz Kabul Değil!

Yazarın eleştiri ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Şeytanın Çift Taraflı Kıskacı: Bir Yanda Ateizm Bir Yanda Yobazlık
Münafık Matruşka Gibidir...
Yalanın Rengi
'Allah Baba' ve 'Allah Seni Yakar': Çocuk Eğitiminde İki Yanlış
Zulümden Yalnızca Zulmeden Sorumludur
Medya Kaçıncı Kuvvet?
Toplumda Ahlaksızlık Nasıl Özendiriliyor? - II
Bilin (Mey) En Numaralar - I
"Allah Evrimle Yaratmış Olabilir" Düşüncesi Neden Yanılgıdır?
Aile İçi "Şiddetli" Şefkat

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Bir Otobüs Yolculuğu [Öykü]
Köy Anılarım (!) [Öykü]
Artık Oruç Tutuyorum (Çocuklar İçin Ama Büyükler de Okuyabilir :) [Öykü]
Daldaki Armut (Çocuklar, Gençler ve de Çocuk ve Genç Kalanlar İçin :) [Öykü]
Boyun Eğen Kutlu Kadın [Öykü]
İnkârcılar İnananların Sapmasını İsterler [Deneme]
Son Perde [Deneme]
Dinin Çıkarlarını Gözetmek [Deneme]
İnsan Neden Kıskanır? [Deneme]
Konuşma Kişiliği Yansıtır [Deneme]


Fuat Türker kimdir?

6 yıldır insani ve imani konularda makaleler ve çocuk yazıları yazıyorum. Yaklaşık 5 yıldır Haber Vaktim, Cemaat. com, Sayha Dergi, Edebistan, Turuncu Dergi, Körpe Kalemler, Edebiyat Defteri gibi dergi, portal ve haber sitelerinde yazılarım yayınlanıyor. Yazılarımı ve inandıklarımı paylaşmak için İz Edebiyat'dayım. Ayrıca Risale Çocuk, Kalem. biz ve Beyan/İstikamet Dergisi'nde çocuk yazıları yazıyorum.

Etkilendiği Yazarlar:
-


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Fuat Türker, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.