Mantýk
17/1/2012

Mantýk bize doðru düþünmenin yöntemini verir, doðruyu düþünmenin deðil...
Dünya için tutarlýlýðý tartýþýlmaz bir sistemi doðru mantýkla kurgulayabilir insan; ama yaþanabilir bir dünyayý sadece doðru mantýkla kurgulayamaz. Çünkü mantýk, düþüncenin evreninde yaþar, insan ise ayný zamanda doðada…

Sezgi
14/1/2012

Sezgi, hayat boyu helezonlar çizerek yürüdüðümüz yola býraktýðýmýz iþaretlerin, gerek gördüðümüzde bulunduðumuz yerden bakarak okunmasýdýr. Genellikle iþaret olarak ekmek kýrýntýlarý kullandýðýmýzdan okuma güçlüðü yaþarýz. Çünkü içimizdeki kuþlar, býraktýðýmýz bu kýrýntýlar sayesinde yaþar.
Bazýlarýmýz en baþýndan itibaren iþaret olarak çakýl taþlarý kullanmýþtýr.
Onlar sezgileri güçlü ve fakat yalnýzdýrlar.

Raðmen-iyi
12/1/2012

Yaþadýðý kötü tecrübelere ''raðmen'' görece daha az iyi olanla, olumlu yaþantýsýnýn doðal sonucu olarak görece daha iyi olan arasýnda, birincinin iyiliðini öne çýkaran bir ayrým vardýr ki; bu ayrým, ''raðmen'' iyi olanýn, kendini dizginlemek için verdiði içsel mücadelede harcadýðý güçte aranmalýdýr. Çünkü sezgilerimiz bize, birincinin, gücünü bu uðurda harcamýþ olmasaydý, ikinciden daha iyi bir insan olacaðýný söyler.

Edebiyat
10/1/2012

Edebiyat, insanýn edebiyle düþünebilmesidir her þeyden önce. Edebiyle konuþmasý, edebiyle tartýþmasý, sevmesi ve hatta savaþmasýdýr.
Daha geniþ bir tanýmla edebiyat, insanýn, sözlü veya yazýlý olarak kendini ifade edebilme sýnýrlarýný, baþkalarýnýn sýnýrlarýný ihlal etmeksizin tayin edebilme sanatýdýr.

Ýnsan
5/1/2012

Bir insana dikkatle yönelip, onunla arama ‘’öteki’’liðin yerleþtiði mesafeyi kaldýrdýðýmda, insanlýðý; insanlýk olarak bütüne odaklandýðýmda ise insaný gözden kaçýrýyorum. Evet, bu týpký, ormana bakarken tek bir aðacýn benzersizliðini, tek bir aðaca bakarken ormanýn bütünlüðünü görememek gibi anlaþýlýr bir durum. Fakat bir aðaca odaklanmýþken bile, o aðacýn kendine mahsus özellikleri yüzünden üzerinde barýndýrdýðý binlerce farklý canlýyý ya da cansýz farklýlýðý görebilmek, bu mümkün mü?

Bir insana bütün içtenliðimle baktýðýmda dahi görebileceklerim ne kadar sýnýrlý...

Ýnanç
29/12/2011

Ýnsaný neye inandýðýyla deðil, nasýl inandýðýyla bileceksin.
Bir komutan vur emri verdiðinde, bir hoca katli vacip dediðinde, elin ölüme varmadan bir yere gideceksin. Orada insanlýk ahlakýn olmalý senin, adaletin terazisi bulunmalý, iyi orada, güzel orada hâlihazýrda bulunmalý.
Baþkalarýna inanarak eyleyenin içi boþalmýþtýr. Ýçinde inanacak bir þeyleri olmayanýn inanacak nesi olur?

Hýz
24/12/2011

Ýnsanýn evreni ne kadar kalabalýklaþmýþsa, o kadar hýzlý akýyor zamaný ve hep bir geç kalmýþlýk duygusuna mahkûm ediyor yaþadýðý aný.

Karanlýk
7/12/2011

Galibiyeti hak etmek için hayatýn unsurlarýyla iþbirliði yapmak yerine, zaferi, ölümün elleriyle kazanmayý yeðleyen herkes, onun karanlýðýna mahkûm olur.

Ölümle kazanýlan zaferi, yalnýzca, ölümün karanlýðý kutlar.


Sonsuzluk
6/12/2011

Sonsuzluk bir uçurumdur, sadece düþersin. Düþüþün son bulup, yere çakýldýðýnda, olduðun yer ''son'' deðildir; bir yere, bir engele çarparak ''durduðun yer''dir.
Seninle ben, düþerken ayný yere çarpanlardanýz; ölmekte oluþumuz bundan.

Ruh-2
4/12/2011

Ruh nedir? Diye soracak olursan: Bir müzik parçasýndan, bir çiçeðin kokusundan, denizin dalgasýndan, gece yarýsý gökyüzündeki yýldýzlardan, baþýný okþadýðýn hayvandan, annenden-babandan-evladýndan-sevgilinden-arkadaþýndan; velhasýl tüm duyusal ve duygusal algýlarýnla sadece senin alabilecek olduðunu almaný saðlayan, onu benzersiz yapandýr, derim.
Kimsenin ruhu kimseye benzemez. Sanat bunun için eþsiz ve büyük deðil mi?


Ýyi (niyet)
30/11/2011

Tanrýnýn eliyle mi, doðanýn eliyle mi gelsin iyilik?
Diye, sorma bana.
Nereden gelirse gelsin,
Sen onu iyi bilirsin.