..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
"Sevgi bilmekten doğar." -Mevlana
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Bilimsel > Tüze Felsefesi (Hukuk) > Ahmet Odabaş




21 Nisan 2012
Uzun İddianame Savunma Hakkının İhlali mi  
Ahmet Odabaş
Ceza yargılaması, sav, savunma ve yargı makamlarını zora sokmamalıdır Gereğinden fazla uzun, gerekli ve gereksiz pek çok şeyi yazan savcılık, kendi yazdıkları görüşler arasındaki bağlantıyı kaçırabilir


:AGJA:
UZUN İDDİANAME SAVUNMA HAKKININ İHLALİ Mİ

I-GENEL OLARAK
Yasada iddianame düzenlenmiş, ancak ne uzunlukta olacağına dair bir sınırlama getirilmemiştir. Peşin olarak bir sınırlama getirilmesi amaca uygun olamaz. Ceza Muhakemesi Yasası’nın 170. Maddesi, iddianameyi düzenlemişti.

Bu maddede belirtilen ayrıntı iddianamenin uzunluğu konusunu da zımnen belirtmektedir.
CMK
Madde 170 - (1) Kamu davasını açma görevi, Cumhuriyet savcısı tarafından yerine getirilir.

(2) Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet savcısı, bir iddianame düzenler.

(3) Görevli ve yetkili mahkemeye hitaben düzenlenen iddianamede;

a) Şüphelinin kimliği,

b) Müdafii,

c) Maktul, mağdur veya suçtan zarar görenin kimliği,

d) Mağdurun veya suçtan zarar görenin vekili veya kanuni temsilcisi,

e) Açıklanmasında sakınca bulunmaması halinde ihbarda bulunan kişinin kimliği,

f) şikayette bulunan kişinin kimliği,

g) Şikayetin yapıldığı tarih,

h) Yüklenen suç ve uygulanması gereken kanun maddeleri,

i) Yüklenen suçun işlendiği yer, tarih ve zaman dilimi,

j) Suçun delilleri,

k) Şüphelinin tutuklu olup olmadığı; tutuklanmış ise, gözaltına alma ve tutuklama tarihleri ile bunların süreleri,

Gösterilir.

(4) İddianamede, yüklenen suçu oluşturan olaylar, mevcut delillerle ilişkilendirilerek açıklanır.

(5) İddianamenin sonuç kısmında, şüphelinin sadece aleyhine olan hususlar değil, lehine olan hususlar da ileri sürülür.


II-İDDİANAMENİN İÇERİĞİ
a.     Atılı suçu
b.     Suçun işlendiği iddia edilen, yer ve zamanı,
c.     Delilleri içermek zorundadır.
d.     Suçu oluşturan olaylar ve delillerle ilişkisinin belirtilmesi gerekir.

Yasal bir uzunluk sınırlaması olmasa da, maddede belirtilen unsurları açıklayacak şekilde iddianame düzenlenmesi gerekir. Yasanın aradığı ayrıntıyı içermeyen iddianame, mahkemece iade edilmelidir.

Atılı suça dair somut deliller yoksa, iddianamenin iadesi gerekir.

III-İDDİANAMENİN UZUNLUĞU
İddianamenin, yasanın aradığı öğeleri içermemesi ve yüzlerce sayfalık bir metin olması, yazan savcılığın da, değerlendirme yapacak olan mahkemenin de, savunma makamının da, olaya yoğunlaşmasını zorlaştıracaktır.

Ceza yargılaması, sav, savunma ve yargı makamlarını zora sokmamalıdır Gereğinden fazla uzun, gerekli ve gereksiz pek çok şeyi yazan savcılık, kendi yazdıkları görüşler arasındaki bağlantıyı kaçırabilir.

İddianame kabul etmesi için kendisine sunulanmahkeme, yasanın aradığı öğeleri, açıkça görmeli, okuyup anlamakta zorluk çekmemelidir.

500 sayfalık bir iddianame düşünün. Bir roman boyutunda… Kaç günde okunup anlaşılabilir. Olay, yalnızca düz bir metnin, bir öykü veya romanın okunması değildir. Teknik ayrıntılar içeren bir metindir. İddianamenin, haber okur gibi okunmasının pratik ve hukuki bi yararı yoktur.

Peki çok uzun bir iddianamenin, duruşmada okunmasında, hukuki bir yarar var mıdır. 500 sayfalık bir yazı, birkaç günde ancak okunabilir ve başı ile sonu ve ne anlattığı, ne anlatmak istediği de karışabilir. Hukuki yarar ve tabi zorunluluk yoktur.

Peki bu uzun iddianamenin, savunma makamı açısından fayda veya zararı var mıdır… Eğer tutukluluk hali varsa, ciddi bir sakınca içerir. Sanığa, sen şu tarihte, şu suçu işledin, işte delilleri diye açıkça söylenmeli ve savunma imkanı tanınmalıdır.
Günlerce sürecek bir iddianame okuma sürececinin hiçbir hukuki yararı olmadığı gibi, savunma hakkının ihlali niteliğindedir.

500 sayfada ne yazıldığı, ne anlatıldığı kimin aklında kalır… Savunma makamı, neyin savunmasını yapar ve ne kadar.

Madem kimsenin aklında kalmaz, niye okunur.

İhlal edilen yasa maddeleri

Yasaya uygun bir iddaaname yoksa :

-Şüpheden sanığın yararlanması gerektiğine dair, Anayasa, ceza yasaları veuluslararası sözleşmeler ihlal edilmiş olur…
-İddia makamının hazırladığı ve okuttuğu iddianame kadar ve aslında gereektiği kadar savunma hakkı tanınmalı..
-Sağlıklı birinin bu kadar bir iddianameyi kuşkuya yer bırakmayacak şekilde anlaması, bu yazıya ilişkin tanık dinlemesi ve savunmayı dinledikten sonra karar vermesi, çok ama çok zor.
-Bir matematik veya fen problemine ne kadar süre yoğunlaşabilirsiniz… Hukuk probleminin bundan farkı nedir…

-Şüpheden sanık yararlanamadı
-Savunma hakkı tanınmadı
-Savunmaya ilişkin deliller toplanmadı
-Silahların eşitliği sağlanmadı…

Delil toplama aşaması tamamlanmadan iddianame olmaz….Mahkeme deliller toplanmadı diye yargılamayı uzatamaz… Baştan, iddianamenin kabulü ile yapılan yanlışlığın faturası, sanığa yüklenemez.

IV-SONUÇ          
Uzun iddianame sanık haklarının kısıtlanması niteliğindedir ve yasal değildir.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın tüze felsefesi (hukuk) kümesinde bulunan diğer yazıları...
Türkiye ve Komşuluk
Neymiş Biliyor Musun
Atatürk ve Türkiye
Bilirkişi Raporu
Seçim Barajı
Madem ki Biliyorsun, Neden Öğretmiyorsun
1982 Anayasası ve Tutukluluğun Devamı Kararı
Çok Partili Yaşam
Dostça Bir Söyleşi
Özelleştirme Neden Yapılır

Yazarın bilimsel ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Beynimizin Çaresizlik Oyunu
Bayındır
Kendini Başkasının Yerine Koymak
Doğa Düzeni ve İnsan
Başlarken
Ms ile Söyleşi
Dna ve Evrim
Duygusal Şiddet Nedir?
Hastalığın İlerlemesi Nasıl Durur
Yanlış Anlama Sanatı

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Sorma İsterse [Şiir]
Kukla [Şiir]
Odabaş Tüm Şiirler [Şiir]
1001 Gece Masalları [Şiir]
Kuklacı Amca [Şiir]
Buluşalım [Şiir]
Çay Koy Ortak [Şiir]
Çay Koy Ortak [Şiir]
Geliyorum Ortak [Şiir]
Zamanın Yaptıkları [Şiir]


Ahmet Odabaş kimdir?

1963 Çarşamba/Samsun doğumluyum. Serbest avukat olarak çalışıyorum. (İzmir'de)

Etkilendiği Yazarlar:
Karacaoğlan, Pir Sultan Abdal, Hayyam, O Veli, Aziz Nesin,


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Ahmet Odabaş, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.