Vurmalı tuşlara benziyor dalga
Bir bana hırçın bir karşı kıyıya
Tıpkı bulmacalar gibi
Bazen çözülmez
Çözünce birden kendini kuyuya döker
Saklanır bir ona doğru bir benim kıyıma


Gece düşünceleri, kafamda korkunç yankı


Uzak durmalı belki de uzanmalı
Ne huzursuz nehir ne gürültülü akışlar
Bir kıyı bulmalı kendi kafesim
Uzaklar nereye gider
Sonsuzluğa ne kadar yakınım



Gece sessiz ayet
Yumuşak rüzgâr
Yağmurun dilinde gözyaşı kurudu
Dark blue
Hiç olmayacağı kadar sakin
Gözlerim yuvarlandı siyah kuşlarla


Dinle sarhoş
Maria’nın daşaklı radyosu çalar odada
Manda derisine sarılmış istavrit şarkısı
Tuz
Tuz
Tuz
Tuzun ıslansın
Tuzu da kaldırıp attım imgelerimden
Terim limon ekşisi
Yığma çekirdek
Sıkışık hücre
Arızalı mürekkep


Ve an
Gece ışıltısı
Yarasa öper gözkapaklarımı
Titrer boğazımda nefes verişler
Akut şizofik beyin anevrizması
Kanamaya hazır şenlikli konfeti
Havai fişek kadar deli uçurtma
Bir hikâyenin orta yerinde çivili tabut