..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Öylesine ciddiye alacaksýn ki yaþamayý, yetmiþinde bile mesela zeytin dikeceksin. -Nâzým Hikmet
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Bilimsel > Tüze Felsefesi (Hukuk) > Ahmet Odabaþ




8 Ocak 2013
Farklý Yollardan Ayný Hedefe  
Ahmet Odabaþ
1960 darbesi, 71 ve 80 darbelerinin hazýrlanýþ sürecini ve Ýmralý sürecini birlikte deðerlendirelim. Usta bir hazýrlýk dönemi... Perde arkasý hiç görünmeden, sadece gölge oyunlarýný izledik


:ABJG:

1960 darbesi, 71 ve 80 darbelerinin hazýrlanýþ sürecini ve Ýmralý sürecini birlikte deðerlendirelim. Usta bir hazýrlýk dönemi... Perde arkasý hiç görünmeden, sadece gölge oyunlarýný izledik.

1960 darbesi ile, 1924 Anayasa’sý ve bu anayasadaki milliyetçilik ve devrimciliði ayný maddeye koyan ruh unutturulmuþtur. Bugün hala darbe mi devrim mi tartýþmasý var... Basit bir mantýk yürütelim... 1950’lere kadar yapýlan kalkýnma hamlelerinden daha hýzlý bir büyüme, daha az borçlanma, daha az enflasyon, daha özgürlükçü, daha baðýmsýz politikalar mý oldu...

1960, 1971 ve 1980 darbelerinin ayný kaynaktan yönlendirildiðini, Türkiye’deki sað-sol gibi yapay bölünmelerin ve çatýþmanýn ayný kaynaðýn ürünü olduðunu görüyoruz.

Alevi, sünni, Türk-Kürt ve Ermeni gibi yapay bölücülüðe sevk edenin de ayný kaynak olduðunu ve her fýrsatta önümüze sürüldüðünü görüyoruz.

Terör örgütü kimliðinde eylem yapanlarýn, yabancý gizli servislerin elemaný ve/veya tetikçisi olduðunu her türlü karanlýk eylemin arkasýnda yabancý devletlerin olduðunu yerli iþbirlikçilerin paravan olarak kullanýldýðýný görüyoruz.

Türkiye Cumhuriyeti’ne yurttaþlýk baðý ile baðlý olan herkesin eþit haklara sahip olduðunu ve hepsine ayný hukukun uygulandýðýný, Medeni Yasa’nýn kabulünden itibaren Türkiye’de azýnlýk diye bir ayrýcalýk kalmadýðý, herkese ayný hukukun uygulandýðýný biliyoruz.

Medeni Yasa ile vakýflar konusunun tümü ile çözüme ulaþtýðý biliyoruz.

Bir de hukuk fakültesinin birinci sýnýfýnda okunan Medeni Yasanýn ilk maddesini herkes iyi bilmelidir. Hakime, bir konuya iliþkin yasal düzenleme olmamasý halinde, ne yapacaðýný söyleyen bu madde çok ama çok önemli bir düzenlemedir. Maddi anayasanýn önemli bir kaynaðý olan bu yasa, Anayasa’da hüküm bulunmayan durumlarda da uygulanýr.

Devrimci ile milliyetçi, birbirine düþmanmýþ gibi, yapay bir görüntü oluþturulmuþ, yurttaþýn birbirine kýrdýrýlmasý planlanmýþ ve uygulanmýþtýr. Bugün ise, garip ve planlý bir düþmanlaþtýrma planý uygulanmaktadr.

1971 muhtýrasý ile, devrimci kýrýmý yoðunlaþmýþ, devrimci ve milliyetçi ayýrýmý abartýlarak halka benimsetilmiþtir. Tam baðýmsýzlýktan söz eden kiþiler, yargýlanmýþ gibi yapýlarak idam edilmiþtir. Tam baðýmsýzlýk diyenler susturulmuþtur.

Saðcýlarýn solculardan intikam olmasý olarak propagandasý yapýlmýþtýr. Cahil kitle üzerinde prim bile yapmýþtýr.

1982 Anayasasý, devrimcilik sözcüðünü Anayasadan çýkarmýþ, Anayasa’nýn giriþ bölümünde, inkýlapçýlýktan söz edilmiþtir. Böylece Atatürk döneminde anayasaya konulan, devrimcilik sözcüðü yasaklanmýþ, milliyetçi ve devrimci düþmanlýðý devam ettirilmiþtir.

Bugünkü fotoðrafa baktýðýmýzda, darbeci ve iþbirlikçilerin –aslýnda gizli servislerin- baþarýsýný görüyoruz.- Tüm darbeler, tüm saldýrýlar, Atatürk’e , tam baðýmsýzlýk düþüncesine, bilim ve feni rehber edinen kiþilere karþý yapýlmýþtýr, yapýlmaktadýr.

Menderes, Polatkan ve Zorlu’nun sözde yargýlanmýþ gibi yapýlarak idam edilmesinin arkasýnda, emperyalizme karþý dik duruþlarýnýn, Kýbrýs Mücadelesinin, Atatürk hayraný milliyetçi kiþiler oluþlarýnýn, gizli ve asýl gerekçe olduðunu görmemiz engellenmiþtir.

Bugünün fotoðrafýný net okumak için, geçmiþi bilmemiz gerek. Her durumda, yanlý, propaganda amaçlý yayýnlardan, bilgilendirmelerden, sonuç itibarý ile bilgi kirliliðinden sakýnmamýz gerek.

Bir yanda gerçek terör örgütü ve yabancý servislerle mücadele halinde iken, baþýmýza çuval geçirenlerin oyunlarýna alet oluyoruz.



YENÝ ANAYASA VE ÝMRALI SÜRECÝ

Yeni anayasa ve Ýmralý sürecinin düþünülmesi gerekir.

Anayasanýn eksiði nedir. 2010 tarihinde yapýlan anayasa deðiþikliðinin önemli bir maddesi, askeri yargýnýn görev alanýný daraltýrken, adli yargýnýn görev alaný geniþletilmiþtir.

Söylenen, sivil yargýya geçilmesidir... Sivil sözcüðü, askeri olmayan anlamýnda kullanýlmakta ve sivilleþmenin cazibesi propaganda olarak kullanýlmaktadýr. Yargý sivil olabilir mi, hakim, savcý, yargýç ve kolluk kuvvetleri sivil olabilir mi...

Bilgi kirliliði veya propagandadan söz edilebilir.

TÜRKÇE SÖZLÜK
Sivil; askeri olmayan; üniforma ya da özel giysi giymemiþ olan (kimse). asker sýnýfýndan olmayan (kimse): sivil halk ; sivil polis. özel bir biçimde olmayan, üniforma olmayan (giysi); çýplak, çýrçýplak.

Küçük bir söz oyunu görüyoruz. Sivilleþme deyince askeri olmayan anlatýlýyormuþ gisbi yapýlýyor. Oysa, hakim, savcý, polis de sivil deðil. Sivil giysisi olsa da, kamu görevlilerini, sivil halk olarak tanýmlayamayýz.

Bir hukukçu tereddüt ediyorsa, mesleði hukukçuluk olmayanlar ne yapacak...

YARGI SÝVÝLLEÞTÝ MÝ

Askeri kiþilerin, askeri mahkemeler dýþýnda yargýlanmasý, Balyoz, Ergenekon,.... davalarýn ve askerlerin tutuklanmasýnýn ön adýmýdýr. Tutuklamaya iliþkin deliller kamu görevlilerince hazýrlanýyor... savcýlýklar sivil olamaz...hakimler sivil olamaz...

Bilgi kirliliði mi yoksa...

Kontrgerilla, askeri cenahtan saldýrmýyor... Polisi kullanýyor... Deðiþiklik bu...

Kaynak, ayný... bu defa devlete, vatandaþa, askeri birimlere saldýrý var...

Saldýrý, bilince, bilinç altýna, duygulara ....her yere ve her þeye...

Sis bombasý, gizlenme ve saldýrý...

Hattý müdafa yok, sathý müdafa var...
Etnik gruplar ve dini gruplar çatýþmaya sevk ediliyor...

Gördük mü 24 anayasasýndan nereye geldik...


Kanun No: 5530

Kabul Tarihi : 29/06/2006

Resmi Gazete Tarihi : 05/07/2006

Resmi Gazete Sayýsý : 26219

CHP GRUBU ADINA FERÝDUN AYVAZOÐLU (Çorum) - Sayýn Baþkan, deðerli milletvekilleri; 1212 sýra sayýlý Askerî Mahkemeler Kuruluþu ve Yargýlama Usulü Kanununda Deðiþiklik Yapýlmasýna Dair Kanun Tasarýsý ve komisyon raporu üzerinde Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adýna söz almýþ bulunuyorum; bu vesileyle, Yüce Meclisi saygýyla selamlýyorum.

Böyle bir tasarýya neden ihtiyaç duyulduðu öncelikle teknik yönden açýklanmasý gereken bir konu diye düþünüyorum. Hepimiz biliyoruz ki, bir yýl, iki yýl süreden beri, bugüne kadar temel yasalarýmýzda bir hayli deðiþiklikler yaptýk. Bu deðiþikliklerin içerisinde en önemlisi, Türk Ceza Kanunu, Ceza Muhakemesi Kanunu, Cezalarýn Ýnfazýna Dair Kanun gibi temel yasalarda deðiþiklikler yapýldý. Bu yasalarýn uyumu açýsýndan, bunlara uyum açýsýndan yapýlmasý gereken deðiþikliklerin içerisinde þu anda görüþmekte olduðumuz tasarýnýn da, böyle bir ihtiyaca cevap vermek zorunda olmasý nedeniyle, Yüce Meclisin huzuruna geldiðini belirtmek istiyorum.

Deðerli arkadaþlar, öncelikle, askerî yargýnýn, bugüne kadar tartýþýlageldiði üzere, sivil yargý dediðimiz adlî yargý, idarî yargý gibi yargý çeþitleri içerisinde yer alan bir yargý sistemi olduðunu söylüyoruz. Ancak, idealinde, bu yargý çeþitlerinin tek bir çatý altýnda ele alýnýp bilimsel olarak bunun deðerlendirilmesinin de sýk sýk tartýþýlageldiði bir gerçektir. Bunlar, ileride tartýþýlmasý gereken, ele alýnmasý gereken, bilimsel olarak deðerlendirilmesi gereken konulardýr diye düþünüyoruz.

Yine, çok önemli bir deðiþiklik olarak da þunu belirtebiliriz ki, hepimizin bildiði gibi, Anayasanýn 145 inci ve 156 ncý maddesinde yer alan askerî yargýyla ilgili askerî mahkemelerin görevlerine bakýldýðýnda, askerî mahkemelerin, asker kiþilerin iþlemiþ olduðu belirli suçlarýn, asker kiþilere karþý iþlenen suçlarýn, yine, bu mahkemelerde görülmekte olduðu gerçeði karþýsýnda çok önemli bir deðiþiklik 13 üncü maddede yapýlmak suretiyle getirilmiþtir. Bu da, sivillerin, barýþ zamanýnda, artýk, askerî mahkemelerde yargýlanmayacaðýna iliþkin uluslararasý sözleþmelere uygun bir þekilde deðiþiklik getirilmesi, çok önemli bir deðiþiklik olarak burada yerini almýþtýr deðerli arkadaþlarým.


ASKERÝ YARGININ GÖREV ALANI NEDEN DARALTILDI

2010 yýlýnda yapýlan Anayasa deðiþikliði ile, asker kiþile adli yargý kapsamýna alýnmýþtýr. Ayrýntýya þimdilik gerek olmadýðýný düþünüyorum...

Özellikle, Balyoz, askeri casusluk ve benzer adlarda yapýlan soruþturmalarda, askerlerin yargýlanmasý , tutuklanmasý ve tasfiye edilebilmesi için, bir yöntem olarak düþünülebilir.

Bu aslýnda, yargý kimliðine bürünmüþ bir operasyondur.

Bunca kiþinin, askeri mahkemece tutuklanmasý, polis ve savcýlýðýn yaptýðý, basýn destekli, siyaset destekli, bilgi kirliliðine bu denli itibar edilmesi mümkün deðildi.

Gerçekten, askeri casusluk, darbe giriþimi vb. suçlamalar konusunda, askeri savcýlýk ve mahkemelerin hassas davranacaðý, savunmalarý da, gereði gibi deðerlendireceði ve olayýn niteliði gereði, yargýlamayý hýzlý sonuçlandýracaðý açýktýr.

Uygulanan bir taktik ise, bu taktik kime aittir... Bizim askerlere , bizim kurmaylara ait olmadýðý açýk... Perdenin arkasýnda, darbelerin arkasýndaki gücü, yabancý gizli servisleri aramak doðru olabilir.

Geçmiþ askeri darbelerin faturasý, kontrgerilla operasyonlarýnýn faturasý askere yüklenerek, asýl faillere gizlenme ortamý saðlanmaktadýr .Çayýn taþý ile çayýn kuþu vurulmakta, saldýrýya uðrayan kiþi ve kurumlara tüm faturalar ödetilmektedir. Üstüne bilgi kirliliði cilasý sürülerek, perde arkasý özenle gizlenmektedir.

2010 yýlýnda Anayasa deðiþikliði yapýldý.... Ciddi ciddi çalýþýldý ve halk oylamasýna sunuldu...
Þimdilerde ise, yeni anayasa çalýþmasý diye yoðun bir çalýþma var... Madem yeni anayasa düþünüldü, kýsmi deðiþiklik neden yapýldý.

Anayasa
Madde 145 - (Deðiþik madde: 07/05/2010 - 5982 S.K./15. md.)(*)

Askeri yargý, askeri mahkemeler ve disiplin mahkemeleri tarafýndan yürütülür. Bu mahkemeler; asker kiþiler tarafýndan iþlenen askeri suçlar ile bunlarýn asker kiþiler aleyhine veya askerlik hizmet ve görevleriyle ilgili olarak iþledikleri suçlara ait davalara bakmakla görevlidir. Devletin güvenliðine, anayasal düzene ve bu düzenin iþleyiþine karþý suçlara ait davalar her halde adliye mahkemelerinde görülür.

Savaþ hali haricinde, asker olmayan kiþiler askeri mahkemelerde yargýlanamaz.

Askeri mahkemelerin savaþ halinde hangi suçlar ve hangi kiþiler bakýmýndan yetkili olduklarý; kuruluþlarý ve gerektiðinde bu mahkemelerde adli yargý hakim ve savcýlarýnýn görevlendirilmeleri kanunla düzenlenir.

Askeri yargý organlarýnýn kuruluþu, iþleyiþi, askeri hakimlerin özlük iþleri, askeri savcýlýk görevlerini yapan askeri hakimlerin görevli bulunduklarý komutanlýkla iliþkileri, mahkemelerin baðýmsýzlýðý ve hakimlik teminatý esaslarýna göre kanunla düzenlenir.

-------------------------------------------- GEREKÇE (12.9.2010-5982/15 md.) -------------------------------
Maddeyle, askerî yargýnýn görev alaný yeniden düzenlenmektedir. Mevcut hükümde askerî yargýnýn görev alaný oldukça geniþ düzenlenmiþ olup bu durum, deðiþik uluslararasý belgelerde (Katýlým Ortaklýðý Belgesi, Ýlerleme Raporlarý, Ýstiþari Ziyaret Raporlarý vb) vurgulanmýþtýr. Yine, Yargý Reformu Stratejisinde ve Avrupa Birliði müktesebatýnýn Türkiye Cumhuriyeti tarafýndan üstlenilmesine yönelik olarak hazýrlanan ve Bakanlar Kurulu tarafýndan onaylanarak yürürlüðe giren 2008 Yýlý Ulusal Programýnda, askerî mahkemelerin görev alanýnýn demokratik hukuk devletinin gerektirdiði ölçüler çerçevesinde yeniden tanýmlanmasý öngörülmüþtür.

Mukayeseli hukuk da göstermektedir ki, pek çok ülkede ayrý bir askerî yargý sistemi bulunmamakta ve asker kiþiler de adliye mahkemelerinde yargýlanmaktadýr. Bazý ülkelerde ise, askerî mahkemeler sadece disiplin mahkemesi olarak, oldukça sýnýrlý bir alanda görev yapmaktadýr. Buna karþýn askerî yargý ülkemizde, demokrasi ve hukuk devleti standartlarýnýn dýþýnda, geniþ bir görev alanýna sahiptir. Askerî yargýnýn görev alanýnýn geniþ belirlenmiþ olmasý, bazen yargý mercileri arasýnda görev uyuþmazlýklarýna da neden olabilmektedir.

Getirilen düzenlemeyle askerî mahkemelerin görev alaný, askerî suçlarýn yargýlanmasýyla sýnýrlandýrýlmaktadýr. Askerî suç ise yüksek mahkemelerce tanýmlanmýþ bir kavramdýr. Anayasa Mahkemesinin 25/10/1994 tarihli ve E. 1994/2, K. 1994/76 sayýlý kararýnda, askerî suçun unsurlarý, askerî bir yararý ihlâl etmek ve askerî nitelikte olmak biçiminde açýklanmýþtýr. Bir suçun Askerî Ceza Kanununda açýkça yer almýþ olmasýnýn, onun askerî suç sayýlmasýna yetmeyeceði belirtilmiþtir. Yine 1/7/1998 tarihli ve E. 1996/74, K. 1998/45 sayýlý kararýnda askerî mahkemelerin görev alanýnýn, “askerî hizmetlerin yürütülmesindeki özellikler, disiplinin korunmasý, asker kiþilerin astlýk üstlük iliþkileri dikkate alýnarak …” belirlenmesi gerektiði vurgulanmýþtýr. Bu veriler göz önüne alýnarak, askerî mahkemelerin görev alaný, çaðdaþ ülkelerde olduðu gibi daraltýlmakta ve asker kiþilerin, sadece askerlik hizmet ve görevleriyle ilgili olarak iþledikleri askerî suçlara ait davalarla sýnýrlý tutulmaktadýr. Maddede yer verilen “asker kiþi”, “askerî hizmet ve görev” ve “askerî suç” kavramlarý tahdidi ve daraltýcý bir düzenleme olarak; askerî gerekler ile demokratik hukuk devleti ve adil yargýlanma hakký gereklerini ölçülü bir þekilde denkleþtirmektedir.

Öte yandan, Devletin güvenliðine, anayasal düzene ve bu düzenin iþleyiþine karþý suçlarýn, her halde adliye mahkemelerinde görüleceði düzenlenmektedir. Devletin güvenliðine karþý suçlar ile anayasal düzene ve bu düzenin iþleyiþine karþý suçlar ibaresi ile 26/09/2004 tarihli ve 5237 sayýlý Türk Ceza Kanununun Dördüncü Kýsmýnýn Dördüncü ve Beþinci bölümlerinde yer alan suçlar kastedilmektedir. Dolayýsýyla, bu suçlarýn, kim tarafýndan iþlenirse iþlensin, adliye mahkemelerinde yargýlanacaðý hükme baðlanmaktadýr.

Maddenin ikinci fýkrasýnda yapýlan deðiþiklikle, asker olmayan kiþilerin, savaþ hali haricinde, askerî mahkemelerde yargýlanamayacaðý anayasal teminat altýna alýnmaktadýr.

Üçüncü fýkrada yer alan mevcut düzenlemede, savaþ veya sýkýyönetim hallerinde, askerî mahkemelerin hangi suçlar ve hangi kiþiler bakýmýndan yetkili olduklarýnýn kanunla düzenleneceði öngörülmüþtür. Bu hüküm, ikinci fýkrada yapýlan deðiþikliðe raðmen, sýkýyönetim halinde, askerî mahkemelerin, sivilleri de yargýlamasýna imkan verebilmektedir. Yine bu hüküm, birinci fýkrada askerî mahkemelerin görev alanýnýn yeniden belirlenmesine ve daraltýlmasýna raðmen, sýkýyönetim halinde, kanunla, görev alanýnýn geniþletilmesine imkan vermektedir. Bu tür yorumlamalarýn önlenmesi ve olasý tereddütlerin giderilmesi amacýyla, üçüncü fýkrada yapýlan deðiþiklikle, sýkýyönetim dönemlerinde de, kanunla, sivillerin yargýlanmasýnýn ya da askerî mahkemelerin görev alanlarýnýn geniþletilmesinin mümkün olamayacaðý hükme baðlanmaktadýr. Bu nitelikteki düzenlemelerin, sadece savaþ hali için mümkün olabileceði belirtilmektedir. Mukayeseli hukuka bakýldýðýnda da, sadece savaþ ve barýþ hali olmak üzere ikili bir ayrýma gidildiði ve savaþ haline münhasýr olmak üzere bazý istisnaî düzenlemelere yer verildiði görülmektedir. Yine deðiþik sivil toplum kuruluþlarý tarafýndan hazýrlanan Anayasa taslaklarýnda da, sýkýyönetim dönemiyle ilgili olarak yargý konusunda özel hükme yer verilmediði görülmektedir. Bu doðrultuda yapýlan deðiþiklikle, sýkýyönetim dönemlerinde de temel hak ve özgürlüklerin korunmasý ve adil yargýlanma hakkýnýn garanti altýna alýnmasý amaçlanmaktadýr.

Anayasanýn mevcut 145 inci maddesinin dördüncü fýkrasýnda, askerî yargý organlarýnýn kuruluþu, iþleyiþi, askerî hâkimlerin özlük iþleri, askerî savcýlýk görevlerini yapan askerî hâkimlerin mahkemesinde görevli bulunduklarý komutanlýk ile iliþkilerinin; mahkemelerin baðýmsýzlýðý, hâkimlik teminatý ve askerlik hizmetinin gereklerine göre kanunla düzenleneceði belirtilmektedir. Anayasa Mahkemesinin 07/05/2009 tarihli ve E. 2005/159, K. 2009/62 sayýlý kararýnda, Anayasanýn 9, 138 ve 140 ýncý maddelerindeki düzenlemeler gereðince, adlî ve idarî yargý için öngörülen yargý baðýmsýzlýðýnýn, askerî yargý için de geçerli olduðunda kuþku bulunmadýðý vurgulanmaktadýr. Bu nedenle, söz konusu fýkrada yer alan ve askerî yargýnýn baðýmsýzlýðýný zedelediði düþünülen “askerlik hizmetinin gerekleri” ibaresi çýkartýlmakta ve fýkranýn ayný mahiyetteki son cümlesi yürürlükten kaldýrýlmaktadýr. Bu durumda, askerî mahkemelerin komutanlýkla iliþkilerinin, sadece “mahkemelerin baðýmsýzlýðý ve hâkimlik teminatý” esaslarýna göre kanunla düzenlenmesi hükme baðlanmaktadýr.

ANAYASA KOMÝSYONUNUN DEÐÝÞÝKLÝK GEREKÇESÝ (12.9.2010-5982/15 md.)

Teklifin çerçeve 16 ncý maddesi ile Anayasanýn 145 inci maddesi deðiþtirilmekte, askerî yargýnýn görev alaný yeniden belirlenmektedir. Bu Maddede verilen bir önergenin kabulü ile askerî mahkemelerin, asker kiþiler tarafýndan iþlenen askerî suçlar ile bunlarýn asker kiþiler aleyhine veya askerlik hizmet ve görevleriyle ilgili olarak iþledikleri suçlara ait davalara bakacaklarý öngörülmüþtür. Askerî disiplinde zafiyet oluþmasýnýn önlenmesi amacýyla bu düzenleme getirilmiþtir. Madde benimsenen önerge doðrultusunda Komisyonumuzca kabul edilmiþtir.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn tüze felsefesi (hukuk) kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Türkiye ve Komþuluk
Neymiþ Biliyor Musun
Atatürk ve Türkiye
Bilirkiþi Raporu
Seçim Barajý
Madem ki Biliyorsun, Neden Öðretmiyorsun
1982 Anayasasý ve Tutukluluðun Devamý Kararý
Çok Partili Yaþam
Dostça Bir Söyleþi
Özelleþtirme Neden Yapýlýr

Yazarýn bilimsel ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Beynimizin Çaresizlik Oyunu
Bayýndýr
Kendini Baþkasýnýn Yerine Koymak
Doða Düzeni ve Ýnsan
Baþlarken
Ms ile Söyleþi
Dna ve Evrim
Duygusal Þiddet Nedir?
Hastalýðýn Ýlerlemesi Nasýl Durur
Yanlýþ Anlama Sanatý

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Kukla [Þiir]
Odabaþ Tüm Þiirler [Þiir]
1001 Gece Masallarý [Þiir]
Buluþalým [Þiir]
Kuklacý Amca [Þiir]
Çay Koy Ortak [Þiir]
Çay Koy Ortak [Þiir]
Geliyorum Ortak [Þiir]
Zamanýn Yaptýklarý [Þiir]
Akrabalar [Þiir]


Ahmet Odabaþ kimdir?

1963 Çarþamba/Samsun doðumluyum. Serbest avukat olarak çalýþýyorum. (Ýzmir'de)

Etkilendiði Yazarlar:
Karacaoðlan, Pir Sultan Abdal, Hayyam, O Veli, Aziz Nesin,


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Ahmet Odabaþ, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.