..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Edebiyat yaşamın öncüsüdür, onu öykünmez, ona istediği biçimi verir. -Oscar Wilde
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Yaşam > Adsız




13 Şubat 2014
Bir Gün  
Adsız
Bir gün, elbet bir gün güneş aydınlık tarafını herkese gösterecek. İnanıyorum. Çünkü; aslında Allah seviyor bizi


:AAGB:
Bir gün, elbet bir gün güneş aydınlık tarafını herkese gösterecek… İnanıyorum, çünkü aslında Allah seviyor bizi.

Yorgunum.

Ruhum, bedenim, beynim yorgun. Mülayim görünen parmaklarımı kımıldatmaya mecalim yok sanki. Belirli aralıklarla açıp kapadığım gözlerim inkisarlar yaşamakta. Ciğerlerimde biriken nefes, boğazıma iltica ettikçe tabi olarak ağzımı açmak bile zor. Bu aciz çehre, tebessüm için dirense bile muvaffak olamıyor. Cebimde biriktirdiğim hayallerim, çocuk yüreğimde nasır bağlamış gibi. İçimde taşıdığım sevdanın gölgesine sarılmış hayallerim, gün yüzüne çıkmayı beyhude beklemekte. Sen diye kurduğum bütün düşler bile, dokunaklı bir şarkıdan ibaret. Kutsal bir yağmur gibi dökülen her göz yaşı içimde biriken bir nehir gibi.

Zihnimin dikenli telleri, çocuksu çırpınışlarıma avare avare gülmekte. Göğüs kafesimi sıkıca tutup öldürsem hepsini, bu beyhude gayretkeşlik sona ersin istesem de vicdanım bu hareketimin karşısına dikilir ve cellâdına bakan bir kahraman kesilir. Bütün bunlar, Işık mı karanlığa muhtaç, karanlık mı ışığı arar bulur, sorusuna cevap bulmam için bir seremoni sanki.

Günü geldiğinde bedenimin beni terk etmesi, bu bedenin kurbanı olma düşüncemi körüklüyor adeta, bundan kurtulmamın imkânı yok. Birbirimizi yok edeceğiz işte. Asi olmanın, isyanların, bir hükmü yok işte, kurban kurbandır. Mücadele etmenin de bir anlamı yok, ortaya bir galip de çıkmayacak, bir mağlupta, sırf alışagelmiş düzen ve bilgi hasar görmesin diye bunu yok saymanın bir anlamı yok, ten bedenden kopacak ve bitti.

Günler, dakikaların yerini almışçasına, kendisini yakalamaya çalışan saniyelerden kurtulmak için, hızlı hızlı akarken, geçen her yeni günün hızı beni dehşete düşürüyor. Yanım yörem sancıyor buna engel olmak için mabedimin en kuytu köşesine sakladığım çocuksu gülüşlerimi seriyorum ortaya ama nafile, yine de bu sancıdan kurtulamıyorum. Herkesin bundan bi haber olmasının da bir anlamı yok, kendi kaderimi değiştiremezken onların kaygılarına katiyetle engel olamam.

Üç eksik, iki fazla yaşanan bir yaşam, şafağın uzaklığının da bir delili adeta. Ne istediğimi bile unutmuş gibiyim. Şafağın koynuna sığınmak mı, yoksa karanlığın derinliğine mi saklanmak mı? Bu iki seçeneğin arasındaki farkı bile ayırt edemeyecek gibiyim. Belki de aslında her ikisine de son vermek istiyorum.

Yaşam ile inatlaşmak, inadına onun üzerine gitmek gaddarlık, Azrail’in nefesini ensemde hissederken ölüm anının kokusunu hisseden yaşlı gibi, direnmenin de ehemmiyeti yok, güneş neyi aydınlatmıyor ki, diyerek mutluluğu oyuncak kutusundan ibaret sanan, çocuk sevinci taşımanın da anlamı yok. Geçmişimin kökleri önüme dikilmişken, içimde inatla büyüyen ve bu büyümeye inat hiçbir istikbali olmayan bu sevdanın da artık bir tesiri yok. Kendimi değiştiremezken yeryüzünün tek zerresini değiştirmekten bahsetmek, gücümün beni aşmasına izin vermek manasına gelir ki bu da kendime yaptığım en büyük riyakârlık olur.

Gün ışıyınca, kuytu sıcaklığından sıyrılan güneş, varsın ısıtsın üşüyen başka bedenleri, çiğ taneleri kök salsın sıcağı hissettikçe, ilham olsun ressamlara bu müspet manzara, çocuklar topaç çevirsin, bülbül güle âşık olsun, dünya yine dönmeye devam etsin bir tarafı aydınlık bir tarafı karanlık.

Hiç gerek yokken var olmaya devam eden yaşam alametlerini takip etmekten vazgeçme zamanı. Felek son bir tebessüm okunu bütün içtenliği ile fırlatırken bile çok zalim. Zihnim gerçek varoluş semasına kanat açarken son bir gülümseme ile berraklaşacak bedenimin, beni takip etmesine izin verip ilk defa, son kez fısıldayacağım.

“Şimdi söz sırası bende”



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın yaşam kümesinde bulunan diğer yazıları...
Gülüşün Aklımda Saklı Kaldı
Seni Hep Çok Çok Seveceğim...
Yalnız Kalmak İstiyorum
Konuşma Vaktim Gelmiş Hemen Yetişmeliyim
Sevgili Leyla
Bir Şeyin Yerine Diğerini Koy (Ama) Mak
Kış Mevsimimide Sen Anlat Bana
Seni Yine Hep Çok Çok Seveceğim
Kozada Bir Kelebek
Annem

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Kelimeler Biriktirdim Sana İlmek İlmek D/okuman İçin
Ne Bilmek İstersin Ey Yar?
Hayalden Hilale
Aşkta Yarın Kimin Umurunda
Sevgili Günlük
Sinemde Bir Yaradır (Bu Şehir)
Sevgili Günlük
Küçük Not Büyük Hayal
Sevgili Günlük

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Seni Düşünürken [Şiir]
Aslında Ağlamayacaktım [Şiir]
Yanılıyor Muyum? [Şiir]
[Şiir]
Sessizce Veda Son Bölüm [Öykü]
Sessizce Veda 8. Bölüm [Öykü]
Sessizce Veda 7. Bölüm [Öykü]
Sevgilicilik Oyunu [Öykü]
Sessizce Veda 6. Bölüm [Öykü]
Sessizce Veda 3. Bölüm [Öykü]


Adsız kimdir?

Hiç bir özelliği olmayan, sıradan biriyim.

Etkilendiği Yazarlar:
Emile Zola, Beethoven, Mina Urgan, Necip Fazıl


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Adsız, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.