Adam yorganýn altýna olmasýna raðmen üþüyordu.sarhoþtu ve ayýlma reaksiyonlarý gösteriyordu.baþý aðrýyordu çok fena.sinirliydi ve siniri korkuluklarý korkutacak kadar karga yüklüydü.baþýný bir o yana bir bu yana çeviriyor ve eline gelmemiþ dördüncü aslarý,papazlarý düþünüyordu.kafasý öttükçe boþanýyordu ruhu.
Eþinden ayrýlmýþ yalnýz yaþayan biri olarak odayý kaplayan sersemletici gitar sesine bir anlam veremedi.irkilmiþti ama kýpýrdayacak hali yoktu.zoraki müzik setinin yanýna gitti.sesi çok açýktý ve gençliðinden kalma bir kaset dönüyordu içinde.anlam veremedi ve tekrar irkildi.saðýna soluna bakýndý.dikkat kesti.ve müzik setinin fiþini çekti.yatak odasýna döndüðü sýrada müzik yine yükseldi ve admýn üzerinde adeta uranyum yüklü bir bulut geçti.adam bulutun ardýndan geri döndü.kaset elektriksiz çalýyordu yüksek volümle.sinirle kaseti çýkartý ve setin düðmelerini söktü.
Uykuya dalmak istiyordu ama müzik yine ziyaretini gerçekleþtirdi.adam öfkeyle kalktý ve beyzbol sopasýyla müzik setini parçaladý ama müzik her darbede daha fazla kaplýyordu odayý.yorgun düþmüþ,olduðu yere çökmüþtü.”saçmalýk bu!” diyordu kendi kendine.
Müzik aniden kesildiðinde adamýn yere oturmasýnýn üstünden sadece iki dakika geçmiþti.çekinerek odasýna yöneldi ve kafasýný siken sesten artýk kurtulduðuna inanmak istedi içeri girerken.uyumaya çalýþtý ve bunu baþardý.
Sabah kalktýðý zaman “þok” bir kaynar su dökülmesi yaþayacaktý.müzik seti hiçbirþey olmamýþcasýna yerli yerindeydi ve setin yanýbaþýnda bir karga geziniyordu.
Adam kendini yere býraktý...