..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Bir gün karşıma biri çıkacak ve bana: "Herşey olması gerektiği gibi olmaktadır, efendim" diyecektir. -A. Ağaoğlu, Yazsonu
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Toplum > Ahmet Zeytinci




10 Nisan 2018
Şehre Beton Kuleler Dikmenin Toplumsal Maliyetleri  
Ahmet Zeytinci
Başlıkta da kullandığımız bu cümle değerli bilim adamı Psikiyatr Prof.Dr. Kemal Sayar'a ait. Can evimden vurdu beni cumartesi akşamı... O beton kuleler, mimari şaheserler belki bir çoğu, ancak insanlar acaba ne kadar mutlu, o beton yığınlarının içinde... Bir çoğumuz gibi ben de o beton yığınlarının birinde oturuyorum... Mutlu muyum? Herkes ne kadar mutluysa ben de işte o kadar mutlu sayılırım...


:AAEH:

Başlıkta da kullandığımız bu cümle değerli bilim adamı Psikiyatr Prof.Dr. Kemal Sayar'a ait. Can evimden vurdu beni cumartesi akşamı... O beton kuleler, mimari şaheserler belki bir çoğu, ancak insanlar acaba ne kadar mutlu, o beton yığınlarının içinde... Bir çoğumuz gibi ben de o beton yığınlarının birinde oturuyorum... Mutlu muyum? Herkes ne kadar mutluysa ben de işte o kadar mutlu sayılırım...

İki ayı geçti buraya taşınalı... Sorsanız kaç kişi ile muhatap oldunuz diye, bir ya da ikiyi geçmez, o da asansörde ya da bahçede bir merhabalaşmanın ötesinde değil maalesef... Sene de bir kere yapılan apartman toplantılarına da çoğu insan da katılmaz. Nasıl olsa yarından bir fazla yeterlidir toplanabilmek için...

Bunun en acı sonucu kalabalıklar içinde yalnızlaşmaktır... Hangi komşumuzun ne derdi var, kim bunun farkında? Ya da farkındaysa bile maddi manevi destek veren var mı? En fazla gönül okşayıcı bir kaç sözle destek veriyormuş gibi yapar ve köşemize, kalın duvarlarla çevrili kendi şatomuza çekiliriz... Şatomuz ve kalın duvarlar mecazi anlamda tabi ki...

On sene aynı apartmanda oturup da bir kere bile bayramda seyranda evine girmediğiniz, adını da sadece kapı zilinde gördüğünüz insanlar ile toplum yalnızlaşmaya doğru son hızla gitmektedir... Var mı gece yarısı hastalandığında, o çok katlı apartmanlarda komşusunun kapısını çalıp da basit bir ilaç dahi olsa sormaya cesaret eden? Biz niye bu kadar koptuk birbirimizden? Hani komşu komşunun külüne muhtaç felsefesini kendine şiar edinen insanlar? Hani Peygamberimiz Hazreti Muhammed'in komşu hakları hakkında söyledikleri anlamlı sözler? Var mı bunları düşünen? Ancak, birbirimize eziyet bile ediyoruz zaman zaman. Karakolluk oluyoruz üst komşumuz gürültü yaptı diye... Birbirimizin boğazını sıkmaya kalkıyoruz...

Çok katlı iş yerlerinde bile aynı durumlar sıklıkla yaşanıyor. Aynı oda da ki arkadaşlarınızı tanıyorsunuz. Bir alt katta, bir üst katta kim çalışıyor bilmiyorsunuz... İş yerlerinde olsun gerek apartmanlarda olsun, insanlar yalnızlaşıyor. Gidin bakın, bundan yirmi sene önce psikiyatristlere giden insanlar ne kadardı, şimdilerde ne kadar artmış bu sayı? Ruhumuz yaralanıyor, kimseler kapımızı çalmayınca... İnsanlar gidiyorlar ruh doktorlarına dertlerini anlatıyorlar, bir de üste beş yüz altı yüz her neyse para bayılıyorlar. Oysa ki gidin zaman zaman bir komşunuza bir sabah kahvesine ya da bir balkon oturmasına, dertleşin durun, sohbet edin dünya işleri ile ilgili, bundan güzel bir olay var mı?

Yaşadığım şehir başkent Ankarayı düşünüyorum, çok daha güzeldi benim çocukluğumda. Çok fazla yüksek binalar yoktu... Çok fazla araba yoktu, sokakta oynayan çocuklar vardı, bizdik onlar. Şimdilerde cep telefonu ve bilgisayarlar sokakta oynayan çocuklarımızı çaldılar bizden. Daha ilkokul iki de bile sınıfın içindeki çocukların yarısına yakını gözlük takıyor. Vah ki vah! Düştüğümüz şu duruma bir bakın? Eğer ki sosyal anlamda çok acil önlemler alınmazsa toplum birbirinden uzaklaşmaya, ayrışmaya doğru hızla gidiyor. Hiç iç açıcı değil yaşananlar, bundan sonra yaşanacaklar...



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın toplum kümesinde bulunan diğer yazıları...
Gaziler Günü Kutlu Olsun
Bir Türk Neden Emniyet Kemeri Takmaz
Keçilerimi Tutacak Birilerini Bulabilir miyim
Bıktık Artık
Sizi de Ne Doktorlar Ne Mühendisler İstedi mi
Yuvayı Dişi Kuş Yapar Hangi Kuş Yıkar
Asfalt Ağlatma Yarışması
Artvin'e Ne Büyük Gurur Siz de Görmeden Ölmeyin
Bazı Şeyleri Okuyarak Bazı Şeyleri de Yaşayarak Öğrenirsin
Kan Kan ile Yıkanmaz

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Alman Emeklileri - Türk Emeklileri
Maraş Dondurmacıları ile Baş Etmenin İncelikleri
Bir Bardak Suda Fırtına Kopartmanın İncelikleri
Dilinizi Eşek Arısı Sokabilir mi
Erken Boş Alma Sorunları
Vergi Yüzsüzlerini Açıklıyorum
Küresel Isırma
Nimet İle Şaka Olmaz
Ön Yargılarımızı Biraz Ortaya veya Arkaya Alabilseydik
Magandalara Üzücü Haberler

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Bağışlayın Bizi [Şiir]
Bir Papatyaya [Şiir]
Babam Eve Her Döndüğünde [Şiir]
O Zamanda Bir Leştiniz [Şiir]
İlahi Adalet Bu Mutlak Gerçekleşecek [Şiir]
Gökyüzü [Şiir]
Hiç Tanımadığım Çocuklar [Şiir]
Bu Kadar mı [Şiir]
Melek Halamın Evi [Şiir]
Ben Uyurken Oldu Bunlar [Şiir]


Ahmet Zeytinci kimdir?

1961 Ankara'da başlayıp devam eden bir hayat. İlk ortaokul, lise ve iki yıllık bir üniversite deneyimi, ticaret hayatı Ankara'da iki tane aslan gibi evlat biri dişi biri erkek aslan olmak üzere hayat mutlu bir şekilde akıp gidiyor. Biraz şiir, biraz öykü ve denemelerin sıcaklığında. . .

Etkilendiği Yazarlar:
Nazım Hikmet, Aziz Nesin, Erich Fromm


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Ahmet Zeytinci, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.