Yaşamın her anı hakkını ister. -Goethe |
|
||||||||||
|
Aranızda birçoklarınız biliyorum ki benim gibi ticaret erbabı... Ticaret Erbabı olup da ticaret yaptığı kişilerden kazık yemeyen var mı? Kimse kendini kandırmasın... Hiç takanağı olmayanın yine de bir iki kişiye para kaptırmışlığı vardır illa ki... Benimkileri bir saysam dudaklarınız uçuklar... Bir kısmı öldü gitti, ahirette Rahmeti Rahmanın karşısına... Kimisi ile alacaklarımızı alamasak da helalleştik, onlara bir lafımız yok, en azından bunu düşündükleri için... Ancaaaak, öyle beddua ettiklerimiz oldu ki artık onlar ile ahirette nasıl hesaplaşırız orasını Allah bilir... Şunun tespitini iyi yapalım, ticaret hayatında alacaklı olan insanın hakkı vardır alacaklısından. O sebep ile alacaklı olup da ölen kişinin, borçlu olan kişi cenazesine gitse bile ''Ben ona hakkımı helal ediyorum.'' demesinin pek de bir anlamı kalmamaktadır... Sen borçlusun zaten, neyin hakkını helal ediyorsun, direk kul borcu o borç... O musallada yatan adam senin yüzünden belki işinden oldu, belki karısından çocuklarından ayrıldı, belki intiharı düşündü, psikolojisi bozuldu... Cenazesine git, ama hak helali ancak o da sana ahirette karşı karşıya geldiğiniz zaman helal ederse gerçekleşecektir, bunu bilelim... İnsan en büyük darbeleri de bazı zaman çok yakınındakilerden yiyor. Burada isim zikretmeye gerek yok, ancak bir çok kişiyi defterden silmiş olduğumu ve de bir daha da herhangi bir şekilde yazmayacağımı da burada açık ve net olarak belirtmek isterim... Siz unuttunuz belki bana olan borçlarınızı, ben de unuturum belki yıllar yıllar geçince, oysa ki unutmak kelimesi ile Allah kelimesi asla yan yana gelmeyecek iki varlık, iki kelimedir... Bana geçmişte kazık atanlar, adam yerine koymayanlar, adımı bile anmak istemeyenler, ne geçti elinize şu üç günlük dünyada? Ha siz belki iki yüz elli üç yüz sene filan yaşarsınız inşallah, dileğim odur. Hatta Lokman Hekim bulamadı o ölümsüzlük iksirini ama siz ölene kadar birileri belki bulur da ölümsüzlük iksirini, siz de ölümsüzlüğü tadarsınız, sonrada dünyaya kazık çakarsınız, bana attığınız kazıklar ile birlikte de kazık koleksiyonu filan yaparsınız...
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Ahmet Zeytinci, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |