Yaşama karşı sımsıcak bir sevgi besliyorum... -Dostoyevski |
|
||||||||||
|
İlahlar totem kutsaması olan toteme saygılama yapıyorlardı. İlahlar içinde oldukları totem grubun, grup içi üreten ilişkisiyle kendilerinde gelecek görmüyorlardı. İlahlar geleceğe doğru olasılıklı ve rahat bir akış yapabilmek için totem alanın içinde kalmalarının atiye karşı bir tıkanma olacağını anlamışlardı. Olup bitene göre geleceğin inşası için ilahlar karar almış ve ittfakı girişmeler çoktan başlatılmıştı. İttifaklar olasılıklıydı. İlahlar eliyle ittifakın üreten insanı ittifakın bir olasılığıydı. Ve ittifak ta insan eliyle geleceğe doğru rahat akış içinde olacaktı. Bu nedenle ilahlar ittifakı insana öğretip, insan kutsamalı takdisin geçiş ritüelinden sonra ilahlar kendilerini kısmen pasife aldı. Gözleme durdular. Sosyal mantığın anlamasıyla “insanı kendilerine sofra kursunlar” diye ilahlar insanı ittifak aiti ve ittifak aktifleri yapmıştılar. İlahlar, ilahi yasalar nedenle kendi sonlarını görüyorlardı. Ancak melezleri olan insan üzerinde ve ruhen geleceğe doğru yapacakları akışa yolculukta, insan; ilahlara avatar kalıp olacaktı. İlah veya grubun kişileri üzerlerinde akış yapacakları insanı, bu önem ve tarihi görevle (misyonla) el ve başlarıyla kutsayıp selamladılar. İnsan yeni bir tarihi görevdi. İnsan grup aiti değil, İTTİFAK aitiydi. İttifaka gelen her bir grup ittifak içine belli bir üreten totem güç ile geliyordu. Her bir grup ittifak içine üreten totem güç aitliği ile (veya karar alan ilahi güç ile) geliyordu. Her bir grup ittifak içine üreten bir kulanım ve tüketim değerini takas edecekleri eylemle, toplumsal sözleşmeye geliyordular. Her bir grup yeni bir ittifak yalıtım içine belli bir totem kültürle geliyorlardı. Belli bir yalıtıma totem fiziğin görünüşüyle geliyorlardı. Her bir grup bu ittifak içine belli bir düşünce ve belli bir mantık kalıbı ile ve bu kalıbın dil söylemiyle geliyorlardı. İlah mesleklerinin görülmesine uygun iş, uğraş, araç ve gereçleri ile geliyorlardı. İş ve uğraşın görülmesine uygun eylemle, iletime dil kalıplarıyla geliyorlardı Her bir grup ittifak içinde kendi grubu içine kapalı ama diğer gruplara açık olmakla yapılaşıyorlardı. İlahlar kendi totem grubuna açık olmakla grubu içinde çoğalan hemcinslerdi. Oysa şimdiki ittifak yasası dediğimiz ilahi yasa; bir totem grubun kendi içine birleşme yasağı olmasıyla, ilahlar saflığını yitirip, kendi sonlarını kendileri hazırlayacaklardı. İttifaka kadar olacak süre içinde totem grup içi birleşmelerle ilahtan ilah doğuyordu. Yani totem eş benzerler doğuyordu. Buradaki belirleyicilik totem eşler olmaktı. Ve totem eşlerin üreten bir meslek bilmeleriyle de totem eşler artık ilahtı. İttifak içinde ilahlar karşı grupla birleşti. Neden? Karşı grup sizin totem eşiniz değildi. Totem eşiniz olmayanlara eskiden beri dokunum yasağı denen bir tabu yasağı vardı. Totemiler ancak totem eşleri olan aitleriyle birleşebilirdiler. Totem alan yalıtımlı bir cinsel seçilim alanıydı. İttifak içindeki karşı grup birbirinin ne aitiydi ne totem eşiydi. O halde karşı grupla cinsel birleşme yapılamazdı. Karşı grup aitiniz eşiniz olmayan dokunulamayan temas edilemeyen bir reddedişti. Oysa ittifak dokunma ve teması zorunlu olarak öngörüyordu. Tabu aşılamıyordu. Gruplar birbirini benimseyemiyordu. İttifak açmaza giriyordu. İttifak ilahları bu yasağı aşabilmek için yeni bir karar alıp, irade kullandı. Bu yeni ve ilahi iradeli yasaya göre gruplar birbirinin ittifak kardeşiydiler. İttifak kardeşliği cinsel dokunuma ve temasa açıktı. Totem kardeşlik cinsel dokunuma yasaklanmıştı. Totem kardeşlik cinsel temas dışındaki dokunmalara açıktı. Yeni ilahi yasalara göre karşı grup olan ittifak aitleriniz karşı grup totem aitlere birleşme ve temas izniydi. Cinsel birleşme karşı grupları birbirinin aiti ve ittifak kardeşi yapmıştı. Kardeşler, eskiden beri totem kardeş olmakla bilindiği için kardeşlik cinsel birleşmeye cevaz ve temas serbestliğiydi. Oysa ilahi iradeli yasa, bu totemi tabu olan yasağı kaldırmıştı. Şimdi ise karşı grupla, ilanen İttifak kardeşleri olunmuştu. İttifak kardeşleri birbirleriyle cinsel birleşme izini ve temas serbestliğiydi. Karşı grubu, karşı gruplarla birbirinin aiti ittifak eşi, ittifak kardeşi vizesi içinde grupları birbirine dokunur yapan bu iki sosyal koşul ittifakı ve ittifaklı temasını başlattı. Burada ön ittifaklara bir ayraç açmalıyım. Ön ittifaklar asla insan ittifakları değildi. İLAH ittifaklarıydı. Çünkü ön ittifaklar başlarken orta yerde ne insan vardı. Ne insan iradesi vardı. İlahlar ittifakın selameti için kendilerini feda etmişlerdi. İttifaklar, gruplar arası girişme içinde ilahların kolektif fedalardı. Oysa totem alan içindeki ilahlar yalnızca kendi ittifak aitiyle temas edip, cinsel birleşme yapabiliyordu. İşte ilahların sonunu getiren karar, ittifak için yapılan bu ilahi yasalardı. İlahlar kendi aralarında saf olarak, som olarak doğamayacaklardı. Karşı grup ilahlarıyla çiftleşmelerinden de nefilimler, titanlar vs. doğmuştu. Titanlar ilah soy ortadan kalkana kadar ara formdu. İlke olarak bir totem grup saflığı karşısında nefliler de melezdi. Ama bire bir ilah çocukları olan melezlerdi. Nefliler kendi aralarındaki birleşmelerle insan melezini vereceklerdi. Nefliler ilk elden birinci soy ilah kuşağı olmakla ilah çocuğu oğlan ve kızlardı. İlahlar, ilahi yasalar nedenle yerin ve göğün oğlan ve kızları olarak çiftleşiyorlardı. Nefli veya titan denen ilah oğlan ve kızları da, insanın oğlan ve kızlarıyla birleşiyorlardı. Totem hemcinsler ve ilahlar; yalıtımlı totem dönemin patlak, çatlak, kaçıntı ve olası sızıntılar dışında; ilk durumla totemden gelen mana gücü ile kendi arasında temaslı ve cinsel birleşme yapanlardı vs. İttifaklar, meslekleriyle, totem yasasıyla ve totemdi sosyal özne olmalarıyla birbirine karşı zıt durumlu fark olan gerilmelerdi Tüm bu fark gerilimler, sürtünme dirençli çatışmalar; üreten totemi sosyal grubun “ittifakı içinde birlikte olanlarla birlikte gidenleriydi". İnsan tüm bu etnik ve totemdik sorunsalların, bileşim sel olgu ve olayların; ittifakı bileşimi nedenle ortaya konan sorunsallarına karşı sorumluluk tarihini omuzunda taşır olmanın bilinci olmakla ittifakın ürünüydü.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Bayram Kaya, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |