Yaþamak ne güzel þey be kardeþim. -Nâzým Hikmet |
|
||||||||||
|
Bu alýþkýn eðilim nedeniyle, akýllý telefonlardaki sosyal medyaya hücum, çok kolay bir alýþkanlýðýn potansiyeli oluyordu. Yani hayatýmýzýn bir kýsmý öncesiyle, geleceðe doðru; gelecekle hazýr olan bir alakasýz alýþkanlýklarla vardý. Dedi kodu sosyaldi. Telefon dedikodu için bulunmamýþtý ama dedikodu telefonla da sosyalistiydi (sosyalinindi). Dedikodu iyi kötü bir öðrenme öðretme ve bir baðýntý kurma biçimiydi. Akýllý telefonun kullanýmý ister istemez bu yönden de sosyal bir alan açmýþtý. Alakasýz alýþkanlýklar, öngörülü veya ön görüsüz; ya da geleceðin tohumu olacak alan açmalarýn alakalý alýþkanlýklarýna dönüþebiliyordu. Gelecekte birçok konunun nüvesini oluþacak alakasýz alýþkanlýklardan birisi de kolektif birikimdi. Büyük avlar, bol meyve toplama iþi; kýsa sürelerle de olsa birikimin algý, imajý olan görüngülerdi. Depo enerjiler kolektif birikimli ve kolektif çevrimliydiler. Kesikli sürekliydi. Planlý amaçlýydý. Av gibi rast gele deðildi. Bu nedenle kolektif birikimler, depo enerjiler, kolektif güç gibi alakasýz süredurumlar; köleci mantýða alan açmakla geleceðin alakalý alýþkanlýklarýný oluþacaktýlar. Köleci sistem birikimi çok iyi biliyordu. Kolektif süreçlerden beri, dokuma kumaþ, kundura, kuru tahýllar gibi ayni birikimler köleci mantýðýn beyin jimnastiðiydiler. Köleci sistem ayni birikimlerin, kiþi emeðine dönüþmüþ olan kolektif gücüyle vardý. Kolektif emek kiþi emeðinde billurlaþtý. Köleci sistemin göz diktiði kolektif birikimi; kolektif gücü özel mülk sahipliði içinde tuzakladý. Böylece köleci mantýk kiþi emeðinin köleleþtirmekle; köleci mantýðý alakalý alýþkanlýklar haline getiriyordu. El evreni açýklamak için deðil, köleci emeði ihsas için vardý. Elbette kiþi için korku, en temel kaygýydý. Kiþi bu kaygýlarýný kendi çevresindeki uyaranlarla eþleþtiriyordu (ölçüþtürüyordu). Kiþi bu eþleþmelere imaj bir anlam algýsýný mana ediyordu. Bu GROTESKÝ anlamaydý. Din veya El mantýðý deðildi. Paranýn icat edildiði yüzyýl, çoktan paradaki birikimli depo güce yol vermeye baþlamakla, para yeni alan açmanýn gücüydü. Para birikimli depo gücü olsun diye bulunmamýþtý. "Para türü bir arayýþ kolay takaslar yapýlsýn" diye bulunmuþtu. Ýþte para ayni birikimlerdeki algýyla eþleþecek bir algýyý çevresinde hazýr bulmuþtu. Ama parayý bulacak olan ve kiþilerde billurlaþan kolektif güç; bu türden alakasýz birikimlerle doluydu. Para bulunduðunda ve paranýn dolaþýma sokulduðunda; paranýn çevresi birikime sahip olmanýn hayal gücüyle doluydu. Bu türden para birikimin gücüne sahip olmanýn tamahla dolu alakasýz düþüncelerle zaten sarýlmýþtý. Kýsacasý paranýn bulunmasý demek; köleci süreçlerle köleci çevrede oluþan alakalý alakasýz tamahkâr düþüncelerin hücumuna maruz kalacaktý. Para üzerindeki uzun erimli birikim, tamahkâr ve köleci uygulamalara da alabildiðine yol verecekti. Ýþte para, ayni verilen ödünç kýlma iþinde faiz denecek sürece alan açmanýn tam da kendisiydi. Yani para "burjuva" denen "para adamlýðýna", "faize" ve faizle "tapýnak bankerliklerine" alan açacak sürece yol versin diye bulunmamýþtý. Ama para da bu tarz eðilimlere de cuk oturuyordu. Köleci sistem rýzký kýsýk olanla yokluðu öncütleþmeye, borç alýp borç veren ödeþmelere dönüþmüþtü. “Kim El ‘e güzel güzel borç verirse El verileni kat kat artýrýr (faizle, üremle verir). Sadaka verenler El’e güzel borç (öncüt) verenlerdir. Verdikleri kat kat kendilerine ödenir” diye El öncütleþmeyi, borç alýp vermeyi, talihsiz kýldýðý, yoksul kýldýðý kiþilere güzel haslet olarak övüyordu. Bir de dalga geçer gibi “buradaki hikmeti siz bilmezsiniz biz biliriz” diyordu. Alýnan borç bir çerik unsa "bir çerik ve bir çeriðin dörtte biri olan bir urup un" olarak geri ödeniyordu. Yani kazan doðuruyordu. “Ayni emtia” yani mal olarak alýnýp ödenen þeyler üzerinde olup biten bu tür süreçler, zaten El ile köleci sistem ile vardý. Para bulunduðunda da bu tür para ile alakalý ve alakasýz süreçler para üzerine yapýþmýþtý. Çerik, tahýl hacim ölçü birimidir. Hacim ayný kalýrken, hacim içindeki emtianýn çeþidine göre emtianýn aðýrlýðý farklýydý. Örneðin; bir çerik arpa yaklaþýk 4,6 kg’dý. Bir çerik buðday 5 kg ya da 5,66 kg’dý. Efendi olmayan, soylu sýnýftan olmayan, aristokrattan ve saraydan olmayan, halktan ve köle kiþiler; birbiri ile öncütleþirken genelde 1 çerik buðdaya karþý bir çerik una karþýn bir çerik (ölçek) buðday ve bir çerik (ölçek) un alýyordu. Eðer öncütleþme efendi ile halk arasýndaysa durum deðiþiyordu. Efendiden alýnan bir ölçek (urup, çerik, þinik, kile) buðdaya karþýn, bir çerik buðdayla birlikte en azýndan 1 urup buðdayý bir çerik buðdaya karþýn, bir urup daha fazlasýný ödüyordu
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Bayram Kaya, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |