Konuyu kýsa tutacaðým. El ‘in hile içinde olacaðý, tuzak kuracaðý yerler; kolektife yaþama göre olan iþleyiþ üzerinde olmakla; kiþisi özne, kolektif sonuçlarý kiþi sahipli iradenin takdirine býrakacaktý.

Grubun kendi ürettiði totem ürün içinde (üreten iliþki içinde) “deðiþtirme deðeri” vardýr. Deðiþtirme deðeri gruplar arasý uzay zaman içinde birbirinin eksiðini tamamlayan bir eðimledir.

Eksiði tamamlamak bu eðim sayesinde karþýlýklýdýr. Birbirinin eksiðini tamlayan bu eðim hem bir bað enerjisidir. Hem de karþýlýklý gerekme ile eksiði tamamlamak gruplara bir güvencedir (bir taahhüttür). Bu eðim içinde deðiþtirme deðeri olan entegrasyon; bu bileþimle sektörleþen iþ kollarýna dönüþmüþtü.

Kýsýtlý nüfus içinde gruplarýn kendi ürettikleri ürün içinde farklý kullaným deðeri ve farklý tüketim deðeri vardý. Böyle olunca grubun üreten iliþkisi farklý kullaným deðeri, farklý tüketim deðeri üretme süreciydi.

Seçme ayýklama süreci farklý kullaným ve farklý tüketme deðerleri üzerinde daha gür gerçekleþecekti. Farklý kullaným deðerli farklý tüketimler ilk baþlarda ihtiyaç hiyerarþisi içinde olma nedenle saðlanandý.

Üreten her bir grubun kendisi hem saðlama yapandý. Hem de karþý gruba saðlatandý. Saðlama ve saðlatma yapan giriþmeler, deðiþtirme deðeri olan ürünleri gruplar arasýnda takas etmekti.

Uykuya çekilen bir kiþi güvenliðini eksik býrakýr. Kiþi eksiðini grup eðimi içinde tamamlar. Bir türlü üreten iliþki diðer türden karþýlanma olacak eksiklerini ortaya çýkarýr. Bu artýk baþlangýç inþasýnýn genetik kodudur. “Ýhtiyaçlar hiyerarþisi eþ anlý görevdeþlikle kiþilerin birbiri üzerinde tamamlanmaydý.

Kiþilerin eþ anlý görevdeþlik içinde ihtiyaçlar hiyerarþisini birbiri üzerinde saðlar olmasý kolektif oluþtu. “Üreten iliþki” artýk kiþiler arasý eþ anlý görevdeþliði de “gruplar arasý eþ anlý görevdeþliðe” çevirmiþti.

Saðlama ve saðlatma yapan grup; “eþ anlý görevdeþ grup süreçleriyle birlikte” kendi eksiðini dýþtan gruplar üzerinde, tamamlar olmaya eðim ettirmiþti. Bu eðim, gruplar arasý deðiþ tokuþ doðurmuþtu.

Saðlamanýn zorunlu olmasý karþýlýklý taahhütlerle yapýlacak olan sorumluluklarý ortaya koymuþtu. Bu yükümlülüklerin her biri bir ahit, her biri bir yemin ve her biri bir baðlaným koþulu bildirgeydi.

Takas, ihtiyaçlar hiyerarþisi içindeki saðlama olanlarda bulunan farklý kullaným ve farklý tüketime sahip deðiþtirme deðerleriydi. Farklý kullaným ve farklý tüketimin kendisi DEÐÝÞTÝRME DEÐERÝ OLUYORDU.

Bir grubun eþ anlý görevdeþlik içinde bir türlü ürettiði kullaným ve tüketim deðeri; gruplar arasý karþýlaþma içinde deðiþtirme deðerine dönüþüyordu. Bir çeþitten ÜRETEN ÝLÝÞKÝYLE, BÝR TÜRLÜ OLAN ENERJÝ, gruplar arasý arenada DEÐÝÞTÝRME DEÐERÝ üzerinde BAÞKA TÜRLÜ ENERJÝLERE ÇEVRÝLÝR.

Bir enerji türü ürün (buðday), gruplar arasý iliþkilerle baþka türlü enerjilere (kunduraya, kumaþa, yaða, peynire) çevrilmekle; gruplar arasý iliþkinin de bir ÝÞLERGE (TAHRÝK) GÜCÜ ile bir ÝÞLEYÝM GÜCÜ vardýr.

Tüm bunlar deðiþtirme deðerinin farklý kullaným ve farklý tüketim deðeri olmasý nedenle vardý. Farklý kullaným ve farklý tüketim deðeri de temel korunum yasasý olan kiþi benci ihtiyaçlar hiyerarþisinin o üreten grup içinde eksikli karþýlanmasý nedenle vardý.

Üreten grup içindeki ihtiyaçlar hiyerarþisinin eksikli olmasý da yalýtýma totem grubun, yalýtýma yasasý nedenle vardý. Yalýtýma yasasý bölge kaynaklarýyla vardý ve sýnýrlýydý. Bölgenin kaynaklarý “ulaþým gibi haberleþme gibi geri baðlaným gibi, beslenme-savunma gibi nedenlerle nüfusun da sýnýrlý olmasýný öngörüyordu.

Sýnýrlý nüfus totem alandaki kolektif birim zamanýnýn oluþmasýný sýnýrlamakla ihtiyaçlar hiyerarþisini sýraya koyacak bir eylemle birlikte totem süreci götürüyordu.

Totem alan içinde kolektif birim zaman içinde eþ anlý görevdeþlikler içinde oluþamayan saðlamalar, sýraya konacak gerçekleþmeler olmasý nedenle ihtiyaçlar hiyerarþisindeki karþýlanmada eksiklikler, noksanlar ve tamamlanmamýþlalar ortaya çýkacaktý.

Ortaya konan eksiklik, deðiþtirme deðeri yansýmasýný verir. Bu yansýma grubun kendi dýþýndaki baþka grubun üreten iliþki olanaklarýný deðiþtirmekle süreci gruplar arasý ÜRETÝM HAREKETÝNE götürüyordu.

Deðiþtirme deðerini üretim hareketine dönüþüyordu. Üretim hareketi bir türden olan enerjiyi baþka türden birçok enerjiye dönüþüyordu. ÜRETEN ÝLÝÞKÝDE eksik ihtiyaçlar hiyerarþini karþýlanmasý nedeni ile karþý tarafa tahrik kuvveti vardý. Karþý taraftaki üreten iliþkinin de bu tarafa tahrik gücü vardý.

Bir çeþit üreten iliþki içindeki farklý kullaným ve farklý tüketimden doðan tahrik kuvveti nedenle karþý grupla giriþen bir üretim hareketi ortaya konur.

Üretim hareketi bir çeþit olan enerjiyi, karþý gruplar üzerindeki iþleyim ile (sektörel endüstri ile) baþka tür enerjilere çevirir. Üreten iliþkilerin birbirini tetikleyen, alakalý alakasýzlar zorunluluðu olan kolektif bir kesikli süreklilikleri ile baþ baþaydýk.

Takas gruplar arasý deðiþtirme deðerli bað iliþkisini, gruplar bileþenli tümleþiðe dönüþtürmüþtü. Hileci El, kolektif tümleþiði veren kolektif güce hükmetmek istiyordu. Ve El hükmetmenin yollarýný arýyordu.

Ýþlerge (tahrik motor kuvveti) ve iþleyim (enerjiyi baþka enerjilere dönüþen endüstri sanayi gibi meslek dallarý) üzerinde yapýlan özelleþtirmeler; takdir, rýzk gibi söylemlerle bu tür hileli yolu anlatan, anlayan dil kalýplarýný oluþacak tartýþmalarýný çoktan baþlatmýþtý.

Kolektif yasalara, baþlangýcýn inþaca olanýna aykýrý olan bu tartýþmaya göre herkes bu söylemlerin ifade ettiði anlamlara göre kiþi benci düþünme içinde olmakla herkesin kendisine göre olan kiþi benci hayal güçleri de bu söylemler doðrultusunda harekete geçmiþti.

Þimdi yükselen ve baþlangýç kodlarýna göre inþaca olmayan enfekte edilmiþ moda, kiþi benci hayal gücünü ortaya koyan modaydý. Bu enfekte moda kolektif bir iþlerge kuvveti olanla, kolektif bir iþleyim kuvveti olan üzerine oturmuþtu.

El mantýðýnýn üzerine oturduðu zemin alanýn kolektif iþlergeli iþleyim devinmesi þimdi; kiþi benci hayal gücünü ve kiþi benci eylemleri hiç katký vermeden El ahit yasalarýna dönüþüyordu. El ahit yasasý inancý ortaya koydu. Bu inançla rýzk sahibi olan kiþi sözü olan, söz söyleyen söz ile takdiri belirten kiþiydi.

Artýk ne üreten iliþkinin iþlerge dediðimiz somurt nesnel giriþtiren bir tahrik kuvveti vardý. Ne de üretim hareketinin iþleyim dediðimiz somur özne nesnel giriþtiren kuvveti vardý.

Bundan sonra iþlerge ve iþleyim kuvveti El ‘in sözü olan yasalarla anlaþýlacaktý. Yani bir þeyi El öyle istediði için o öyleydi. Daha açýðý El “çalýþýn” dediði için biz üretiliyorduk.

El anlaþýn, birleþin dediði için biz birleþilip anlaþma yapýlýyorduk! Yani “kun fe yekundu”. Ol deniyor oluyordu. Bunda da bilgi ve modelleme deðil inanç ve iman doðuyordu