..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
"Gülün dikene katlanması onu güzel kokulu yaptı." -Mevlana
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Bilimsel > Felsefe > Bayram Kaya




30 Nisan 2021
Dört Durumla Ancak Teoloji 2  
Bayram Kaya
Çevrenin fantastik ve eğlenceli yanları, kişiye göreydi. Kişinin göreliliği de yaşama sevinci ve can korkusuydu. Bu neden ile kişinin fantastik kurguları, şimdilik kişinin kendisinden başlattığı ikisinin arası bir yol olan eylem alanıydı.


:EGH:
Teolojiyi ele verecek parça unsurların birinci hali, groteski canlıcı anlamla oluşan durumdu. Nedenini 1. bölümde belirttim. Birinci teolojik hal içindeki kişi, çevresi ile kendisi arasında olan ilişkilerini, kendisiyle başlatır.

Kişinin kendisiyle çevresi arasında başlattığı ilişkinin ilk dayanaklarından biri belki de kişinin dünyaya fantastik eğlenceli yanından bakmaya çalışmasıyla kişinin kendisine yol, iz açıyor olmasıydı.

Açılan yol ve iz kişinin can korkusu ve yaşama sevinci arasında bir bağlanımdı. Bu duyuş sal tutumlar, eğlenceli yanıyla birbiri ile uyum yapıldı.

Kendi korkularıyla yüklü kişi, mezarlıkta geçerken ıslık çalan birisi gibi kendi can korkusunu yaşama sevincine, yaşama sevincini de can korkusuna baskılıyordu.

Çevrenin fantastik ve eğlenceli yanları, kişiye göreydi. Kişinin göreliliği de yaşama sevinci ve can korkusuydu. Bu neden ile kişinin fantastik kurguları, şimdilik kişinin kendisinden başlattığı ikisinin arası bir yol olan eylem alanıydı.

Bunlar ilk sel tutum içinde bulunan kişilerin, kendisinden başlattığı sınama yanılma süreçleri olup, kişinin kendisine bir eylem alanı açma ve bir yol doğrultma tutumuydu.

Yine kişilerin kendi kendisinden başlattığı ve kişinin kendi kendisine göre tutum ettiği algısal duyguları kişinin iç dünyasında birbirine çatışma olup birbiriyle bağdaşmayan duygulardı.

Birbiriyle bağdaşmazlar olan iç dünyaya ait zıt olgu ve olayların duygulanması içinde olan kişiler kendi duyuş sal imgelerini şaşırtıcı biçimde yalın duygularla birleştirebiliyorlardı.

Yürümeden koşamazdınız. Teoloji koşmaksa, groteski anlamalı canlıcılık ta (Animizme de) koşmayı ortaya koyacak olan 4 bağdaşıcın unsurdan sadece birisiydi.

Kişilerin kendilerine göre olmakla kişilerin kendilerinden başlattıkları dram algı ile gülünçlük algısı kişilerin düşün sel, zihin ve hafıza oyunlarıydı.

Bu hafıza oyunları ileride kişilerin adeta teoloji anlayışını oluşacak bir ön hazırlık gibiydi. Kişiler bu tür alakasız alakalı ön evrelerden geçmeden kişi ileride teoloji diye kategorize edeceğimiz düşün sel süreçlere doğru yola çıkamazdı.

Şimdi bizlere abartılı ve gülünç gelen ama ilk sel atalarımız için ölümüne ciddi olan konular, ilk sellerin özgün hayat biçimiydiler.

Yine bizim için çok ciddi bir konu olan ozon kuşağı delinmesi ilk sel ataların hiç umurlarında olmayacak bir konuydu. Çok ciddi araştırılması gereken merakları ve yaşam biçimleriydi. İlginç şekilde bağdaştırmadan teolojik çıkarımlar yapamazdı.

İlksel atalarımız kolektif bir bilgi ve kolektif bir dünya bilinci içine doğmuyorlardı. Kolektif oluş öyle bir şey ki, kişinin denizde boğulması gibi kişi de kolektif akıl içinde boğulur ve kolektif akla rücu eder.

Yani kişi can korkusunu ve yaşama sevincini kolektif alana teslim eder. Kişi özgecil oluşunu ortaya koyar. Bencilliğini ve yalnızlığını en az durumla kolektif alan içinde yalıtır.

Kolektif akıl kişi aklından çok kapsamlıdır. Bu kapsamla, ikna edici ve teskin edicidir. Bu nedenle ilk sel atalar ilk durumla teolojik olamadıkları nedenle (kolektif akıl teskiniyle olamadıkları için) teolojik değil, grotesk ilikle olacaktılar.

İlk sel atalar kolektif alan yokluğunda dünyaya sığınıyor olsalar da; bu dünyada açlıklarını doyuruyor olsalar da ilk sel atalar dünyaya dıştan gelimle girişemez olduğu yabancılıklarını kolektif alan içinde kocaman bir ben yapana kadar bu durum böyleydi.

İlksel ataların kendisiyle ilişkilenip yaşantı aştıkları dünya eksiklikti. Ama olsun. Yaşantı aşmak için bir yerden başlamak gerekiyordu. O yer başlangıç referans noktası ve süreç doğrultma noktası olacaktı.

İlk sel atalar kendileriyle ilişikleyim başlattıkları dünyaya, dıştan da bakabildiklerinde ancak tamamlayıcı düşünceye sahip olacaklardı.

İlk sel atalar; bütünleyici, tamamlayıcı kolektif aklı tanımadıkça, bütünleyici düşünceye eğilim eder olmadıkça dünya ilk sel atalarımıza hayli yabancıydı. Aslında teoloji, teskin edici tamamlayıcı görünen kolektif düşüncenin, görünmeyen formatıydı.

Dünyanın atalarımıza yabancı gelen tarafı atalarımız, groteski anlamalarla ve soğuk bir animist anlamalı anlatımların içinde izole ediyordular.

Dünyanın ilk sel atalara yuva gelen tarafı; oyun eğlence ve animist anlamanın harmanlanır olmasından doğan yeni bir sıcaklıkla, dünyanın ölü soğukluğu kurgulanıyordu.

Dünyanın kişiye yuva gelen ve yabancılaşma gelen her iki tür yorumlamasını da kişi kendi öznesinden çevreye doğru olan akıl oyunlarından düzenlemeler yapmakla ortaya koyuyordu. Hala teoloji yoktu.

İşin içine kolektif akıl katılmayınca ölüm soğukluğu olan yabancılaşmayla, yaşama sevincine uzayan yol havaları içinde olan kişiye dünyanın fantastik ve eğlenceli gelmesi bundandı.

Oysa kolektif anlama ve kolektif çevre içinde olan kişiye vaki olacak kolektif etki, kolektif çevreden kişiye doğruydu. Dünyanın çevre etkisine göre kolektif çevre etkisi basit ve yalındı. Kolektif çevre de, kişilerden ve seçme ayıklaması yapılan yalıtıma etkilerden oluşuyordu.

Oysa teoloji teknik olarak kişiler tarafından düzenlenmiş olmuyordu. Yani teoloji toplumsal kapasiteli ön görü ve toplum kapasiteli olan toplumsal ufukla at başı gidiyordu. Kolektif ufuk, groteski animist anlamayla parçalı belirişti.

Groteski animist anlamaya göre kolektif etki teolojin inşa içinde at başı kadar bir fark ile yabancılaşmasını önde kılsa bile bu at başı parçalı fark belirme ile bu düzlem henüz okunur değildi.

Düğüm noktası olarak inşa olan belirme içinde; anlatım, anlama ve imla hatalı oluşamamış üssel belirsizlerin eksikli boşlukları vardı. Şimdiki modern binalardan geriye doğru baktığımızda kulübedeki eksiklikleri görüyoruz.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın felsefe kümesinde bulunan diğer yazıları...
Ölçü 2
Ölçü 1
Ölçü 4
Hemcinslerin Tarihi 11
Hemcinslerin Tarihi 14
Hemcinslerin Tarihi 4
Ölçü 3
Hemcinslerin Tarihi 6
Hemcinslerin Tarihi 12
Hemcinslerin Tarihi 13

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Bildin mi? III [Şiir]
Ayrılık Nedir? [Şiir]
Bildin mi? [Şiir]
Bildin mi? II [Şiir]
Bülbülü Öldürmek [Şiir]
Hata Yapmak [Şiir]
Asuman [Şiir]
Ne Devletsun Ne Devletlu [Şiir]
Köle 2 [Şiir]
İçimizdeki Yabancı [Şiir]


Bayram Kaya kimdir?

Emekli eğitimci. 1950 Mucur / Kırşehir doğumlu.


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Bayram Kaya, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.