Ben bir kuşum; uçtum yuvadan... Artık ben nerede, eve dönme isteği nerede?.. -Leyla ve Mecnun, Fuzuli |
|
||||||||||
|
Köleci paylaşım hareketi zorunlu olarak kolektif üretim hareketi üzerine kuruluydu. Üretim hareketi yoksa ne köle vardı, ne köleci vardı. Ne enflasyon var ne faiz vardı. Bunlar üretim nedeni değil aksine üretimi hortumlama aparatlarıdırlar. Kolektif geçmişi ortadan kaldırırsanız bir boşluk oluşur. Boşluk El gibi hayali çıkarımlarla dolar. El 'in rızk dağıtma anlayışıyla dolar. Mülk sahibinin takdiriyle dolar. Nafaka aramayla, ekmeğini taştan çıkarmayla, kısmetse iş bulmayla dolar. Bu çıkarımların neye göre karşılık olduğu belirsiz gibidir. Oysa bu çıkarımlar kolektif başlangıca göreydi. Üretim hareketi yerine konan El takdiri gibi muğlak ve sanal ifadelerdi. Yani rızk dağıtma, kısmetse iş bulma, nafakasını arama gibi her üç mana anlayışları sanki kolektif toplumdan önce varmışlar gibi toplumun önüne alınmakla köleci bir illüzyon ortaya konmuştur. Buna, kişinin toplumuna; kişinin kendi kolektif emeğine ve kişinin kendisine yabancılaşması diyoruz. Zaten El mana anlayışı üretim hareketi içindeki "kolektif bağları kıracak olmakla" sürece mülkün sahibi söylemiyle başlamıştı. Bu söylem de kişiyi kendisine, toplumuna ve emek gücüne yabancılaştırmıştı. El kolektif bağları kırmak ve kişiyi kolektif sisteme yabancılaştırmakla işe başlamıştı. Her bir söylem de yine kolektif bağları koparıp; kişileri mülkten yoksun kılmanın neticesiyle ortaya çıkarlar. Her biri de sanal olan bir yığın ıvır zıvır, saçma sapan söylemlere bağlılıkla; üretim hareketine ve kolektif emeğe bağlı olmamayı söyleyen ifadeler kişiyi, toplumuna yabancılaştıran söylemlerdi. Bu nedenle köleci paylaşım süreci olan El mana anlayışı mülk sahibinin soyut ve keyfi bir takdirine bağlılıktı! Bu da sürecin gerçeklikten kopuşu demekti. Ki tap ve iste, şükür ve dualarla ortamı inletir oluş demekti. Kolektif sistemin kendi çevrimi için yaptığı üretim hareketinin öznelerle olan bağı kopmuştu. Şimdi El 'in dilemesi, El 'in istemesi olmuştu. Üretim El 'in dilediği kadardı. Kolektif pay, El 'in verdiği rızk olmuştu! Zorunlu olarak ve ancak kolektif hareketle ortaya konan iş ve işbirliği ise rızk aramak için çalışma olmuştu! Kolektif olanak ve kolektif yetenek kısmetse olura dönüşmüştü!
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Bayram Kaya, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |