..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Zaman dostluğu güçlendirir, aşkı zayıflatır. -La Bruyere
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Bilimsel > Felsefe > Bayram Kaya




10 Ekim 2022
İttifaklar Bir Referans Noktasıydılar 58  
Bayram Kaya
Mirası olmayan çocuk, bir ana babaya mirasçı olabilmek için o ana babadan doğmak; o ana babadan doğanlarla ve o ana babayla yatmamak zorundaydı. Yeni mirasçılık kendisinde doğulan ana ana baba ve o ana babadan doğanlarla yatmama kapsamında bir aitlikti. Bu da şimdiki evli eşler gerçeğiydi.


:CGB:

Mirası olmayan çocuk, bir ana babaya mirasçı olabilmek için o ana babadan doğmak; o ana babadan doğanlarla ve o ana babayla yatmamak zorundaydı. Yeni mirasçılık kendisinde doğulan ana ana baba ve o ana babadan doğanlarla yatmama kapsamında bir aitlikti. Bu da şimdiki evli eşler gerçeğiydi.

Geçmiş dönemlerde kolektif alana mirasçı olma işi; o yalıtıma alan da totem kardeş olmanıza; grup aiti kişiler ile yatmanıza ve o grup organizasyonuna katılmanıza bağlıydı. Yani totem dönemdeki “mirasçı olma” işini, köleci sistemdeki gibi mal mülk sahipliği özelinde değil, kolektif alan genelinde beliriyordu.

Totemdi miras öncelikle yalıtımlı ortamın belirleyiciliğiyle ve yalıtımlı ortam sağlamasına göre belirleniyordu. Oysa şimdiki mirasın önünde özel mülk sahipliği ile mülk sahibinden doğmayı garanti eden özel çocuk sahibi olmanın meşruiyeti ve meşruiyetle haram helal engel modeli vardı. Yani özel mülk, ancak özel doğumlarıyla özel olan çocuklara verilirdi.

Unutmayın ki köleci sistem kendisinden önceki totemi ve ittifakı sistemin; köleci sisteme göre değişen dönüşen intikalleriyle ve köleci sistemin kendi zıt durumları ile vardı. Köleci sistem bilse de bilmese de kolektif geçmiş, köleci sistem içinde geçmişin bilişim memleriydi. Kısa söylersek özel doğumlar ancak özel evliliklerle olurdu. Özel evlilikler çok büyük oranda doğacak olan çocuğun; mirası olan babadan doğmuş olmasını ve baba mirasını garantilerdi.

Mirası olmayan ana baba, olsa da olurdu. Olmasa da olurdu. Nesli sürdüren kurallar mirasa bağlı akan süreçler değildi. Zina, piç gibi suçlayıcı kavramlar ana baba miraslı sürecin kendine özgü köleci kurala aykırı doğan çocukları mirastan dışlayıcılıktı.

Totemi ve ittifakı süreçteki gibi Aitte olmak için çocuğun mirasçısıyla yatması gerekmiyordu. Aitlik gruba aitlik değil, mirası olana aitlikti. Çünkü bu durum; “mirası olan ana babadan doğma” söylemli garantiyi yok ederdi. Çocuk mirası olan ana babanın doğuranı ve doğurtanı değil; doğurulanıydı. Bu gibi kurallar nedenle ebeveynler çocuğuyla, çocuklar da ana babalarıyla yanlışlıkla yatmayacaklardı.

Köleci mantık içinde özel mülk ve özel mirasçılığın korunması en önde gelen belirişle, ahlak normu olacaktı! Kolektif emeğin mirası belirleyecek olmasına atıf yoktu.” Karşılıklı emekler olma” bildirişimi yerine geliri olma söyleniyordu. Emek sadece alın teri diye söylenen muğlaklaştırmaydı. Bilinciniz ve buluncunuz da yargılarınız da bu gibi özel mülkün, özel mirasçılığın korunumuna göre şekilleniyordu.

İnsan İlahların ikinci kuşaktan çocuklarıydı ve insan ilahların mirasçısıydı. Oysa şimdi mülk sahipli El düzeni içindeki köle insan; hem kuldu, hem zulmün ve yoksulluğun mirasçısıydı. Hem bu düşmüşüyle insan, kurulu düzene bağlılığın kulluğuyla övünüyordu!

İlahlar hem tüzeli, oluştu. Hem tekil kişilerdi. Daha açığı insan ilah tüzeli sine zorunlu mirasçıydı. İnsana kendi suretini verenler ittifakın ilahlarıydı. İnsanlar ilah suretindeydiler. İki ayrı grup ilahının çiftleşmesinden doğan ruh suretlerdi. “Onun biçimini tamamladım, ona ruhumdan üfürdüm.”



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın felsefe kümesinde bulunan diğer yazıları...
Ölçü 2
Ölçü 1
Ölçü 4
Hemcinslerin Tarihi 11
Hemcinslerin Tarihi 14
Hemcinslerin Tarihi 4
Ölçü 3
Hemcinslerin Tarihi 6
Hemcinslerin Tarihi 12
Hemcinslerin Tarihi 13

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Bildin mi? III [Şiir]
Ayrılık Nedir? [Şiir]
Bildin mi? [Şiir]
Bildin mi? II [Şiir]
Bülbülü Öldürmek [Şiir]
Hata Yapmak [Şiir]
Asuman [Şiir]
Ne Devletsun Ne Devletlu [Şiir]
Köle 2 [Şiir]
İçimizdeki Yabancı [Şiir]


Bayram Kaya kimdir?

Emekli eğitimci. 1950 Mucur / Kırşehir doğumlu.


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Bayram Kaya, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.