Barışı bulacağız. Melekleri duyacağız, göğün elmaslarla parladığını göreceğiz. -Çehov |
|
||||||||||
|
Neden ve niçin yok? Bahtsızlığım işte; senin bir köyün varsa versene, senin köyün benim de olsun, bana ne bana ne… Kazlar olsun o köyde, çalıdan kapının ardında kalınca süpürge… Onikiden sonra, tatlı cadı olmak için istiyorum süpürgeyi, yok yok koyunlar, keçiler, tavuklar su içerken başları yukarıdayken geçmem üzerlerinden söz…Su takılır boğazlarına, kıyar mıyım onlara… Sonra keçiler atlarsa çitlerin üzerinden komşu köye, sürersin beni köyünden sevgili günlüğüm riske girmem güven bana, söz… Koyunlar rüyaya dalarken, atlatırken keçileri çitlerin üzerinden… Tatlı cadı oluveririm tam o anda; keçinin ayağı değince yere şşşşştttt sessiz Hülyaa sessiz çıt çıkarma! Rüzgarı alırım önüme… Kazların sesine dayarım yüreğimi gör beni, o süpürgenin etrafında nasıl taklalar atarım… Gençleştim yahu; gençleştim… Uyanabilirsem sabah deniz analarının yanına denize gideceğim; yazmak ve yazının hayaline dalıp, çıkmak yorucu olduğundan bu gece uyku tutmazsa beni… Deniz yalan olur, denizanaları ise hayal… Kazların sesini duyuyor musun sevgili günlüğüm✍🏻 Ben duyuyorum; sen nasıl duymuyorsun? Sana aşk olsun.. Sonra tekerlekli sandalyede yaşlıca bir adam çıktı dev sahneye… Çok bitkin görünüyordu, bembeyaz olmuş uzun saçları bir önüne düşüyordu ahından, bir geri devriliveriyordu… Üç kız, üç erkek çıktı havadan top oynuyorlardı, o da uzandı topa ama yaşlıydı işte… Spor da yapmamış kambur duruyordu tekerlekli sandalyede… Cıvıltıları bitince başladı opera Almanca, yukarıda çevrilmiş Türkçe’ye… Gözler bir opera sanatçısının fevkalade performansında, bir ne diyor diye çeviride… Konuyu özetlede olsa biliyorsa seyirci çokta çeviriye çevirmez gözleri, hisler önemli… İki hemşire, iki yönlü giriverdi içeri, biri sondasını değiştiriverdi inlete inlete yaşlı adamı. Hislerimde tam merhamet duygusu başlıyor idi ki yanımda ki genç kız, açtı telefonu başladı çekime! Bir dev sahnede oyun, bir de oyun için de oyun. Hangisi gerçekti?
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Hülya Kırklaroğlu, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |