..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Herkes cennete gitmek ister ama kimse ölmek istemez. -Joe Louis
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Sevgi ve Aşk > HASAN MAHİR




1 Kasım 2003
İçimizdeki Arka Sokakla  
HASAN MAHİR
Rüzgar kaldırır “ben”lerimizi havalara omuzlarımıza yeniden takarız “büyük adam apoletini”. Yanıp söner vitrinde ışıklar maskeli baloda olduğumuzu bile bile hep beraber yürürüz.


:BBGC:
Her şey hayatın arka sokaklarında gerçekleşir aslında.orada aydınlanır yalanların.tılsımlı sırların karanlık yüzü. Orada itiraf edilir kırdıklarımız, yıktıklarımız , hiç uğruna sattıklarımız, kapı dışarı ettiklerimiz.

Orada derin bir acı verir insana, sarhoş ihanetlerimiz, kör bakışlı vefasızlıklarımız, vurdum duymazlıklarımız. Aslında orasıdır gerçek, orada çizilmiştir hakikatin coğrafyası derin çizgilerle.
Neresidir “orası”?eğil bak içindeki derinliğe hele bir arala koyu siyah perdelerini akşamların.  Hele bir çıkart başındaki kırmızı pelerini.hele bir kova sal içindeki “Yusuf” atılmış kuyulara. İşte oradadır ve orasıdır hayatın arka sokağı.
Hayat büyük şehirlere benzer bir bakıma, bir bakıma girişine tabela asılmamış bir şehirdir insan.
Şehirlerin ana caddelerini, gizemli ve alımlı vitrinlerle, loş ışıklarla büyük binalarla, her seçim dönemi değişen kaldırımlarla makyajlamışızdır. Burada şehrin tüm duygu ve düşünceleri maskeli balodadır.Bu sebeptendir ki bir yanlış hüküm olarak şehirler hakkındaki görüşümüzü ana caddelere bakarak veririz.
Oysa biraz zaman ayrıp şehrin ana caddelerinde ara sokaklara girdiğimizde, dökülür pudrası kaldırımların, silinir rujları vitrinlerin. Bir yalnızlık bir unutulmuşluk ve bir derin umutsuzluk sarar çevreyi. Bir şehrin ihanetine uğramış yığınlar dikilir karşımıza. Aslında budur şehrin aynadaki gerçek yüzü.
Ve biz insanların bu sebepten şehirlerden farkı yoktur.dış görüntümüzle en insancıl bizizdir. En sevecen biz olmaya çalışırız, en yukarıda görünme çabamız vardır.
Vitrinlerimizi; doğruluk, dürüstlük, alçak gönüllülük, kardeşlikle süsleriz. Bu vitrinlerimizi ışıklandırmak için ünlü şairlerden şiirler sıkıştırırız konuşmamızın bir yerine. Bir yerine ismini telaffuz edemediğimiz yazarlardan alıntılar yerleştiririz. Vitrinden satarız kendimizi insanlara.
Yalancı baharın bittiğinin, vitrindeki ışıkların iğreti olduğunun farkına; içimizdeki arka sokağın kaldırımlarında yürüdüğümüzde varırız.
Arka sokaklarımızda kendimizleyizdir.önce derin bir sessizlik kalbimizden en ücra noktadaki kılcal damarlarımıza kadar ulaşır. Sonra her yanımızı çığlıklar kuşatır. Ve yıkılır bir bir kibir kulelerimiz, gömülür yakamozlu suların derinliğine.”Ben” imiz eğer başını ikindi gölgeleri gibi, utanırız aynalar yalanlarımızı yüzümüze vurdukça.kendimizi kendimize itiraf ederiz ağır ağır. Sonra bir pişmanlık damlası süzülür tortulaşmış yüreğimizden. Fırtına sonrası koylara, limanlara sığınan uzaktan gelmiş  gemiler gibi kendimize sığınırız “kendimiz olarak”
Sonra uyandırır bizi günle doğan güneş. Ve tekrar şehrin ana caddelerine döneriz. Unuturuz arka sokağın adamı olduğumuzu. Her gün başka model bir maske ile çıkarız maskeli insanların arasına.
 
Rüzgar kaldırır “ben”lerimizi havalara omuzlarımıza yeniden takarız “büyük adam apoletini”. Yanıp söner vitrinde ışıklar maskeli baloda olduğumuzu bile bile hep beraber yürürüz.
 
 


 
 
 
 

 




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın sevgi ve aşk kümesinde bulunan diğer yazıları...
Bazen Çekilmeliyiz İçimizdeki Hira’ya
Aşk Her Zaman Merhamet İster

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Dağsız Kentlerin Dramı
Her Sonbaharda Düşünce Katili Oluyoruz.

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Ele Benzemezdin Sen [Şiir]
Garibanın Parkesi [Şiir]
Ben Aslında Buralı Değilim Hemşerim [Şiir]
İz [Şiir]
Minyatür Yüzlü Kız [Şiir]
Sırtı Yere Gelmeyen Pehlivan [Öykü]
Yalancı Bahar [Öykü]
Töre [Öykü]
Türk Erkekleri Kadınlaştırıyor [Eleştiri]
Medya Gençleri Önce İlah Yapıyor Sonra Pazarlıyor [Eleştiri]


HASAN MAHİR kimdir?

Hiç kimse

Etkilendiği Yazarlar:
Nfk


yazardan son gelenler

bu yazının yer aldığı
kütüphaneler


 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © HASAN MAHİR, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.