Bütün sanatlarda insaný þaþýrtan bir yan vardýr. -Alain |
|
||||||||||
|
Ulusal bayramlarýn en önemli iþlevlerinden biri toplum hafýzasýný canlý tutmaktýr. Böylece tarihte olup bitenler yeniden gözden geçirilir, eski hatalardan ders alýnýr ve geleceðe daha bir güvenle bakmak saðlanmaya çalýþýlýr. Hem uzak hem de yakýn geçmiþten kalýcý dersler çýkarmak, elbette toplumun bilinç düzeyiyle doðru orantýlýdýr. Atatürk ile gençliðin birlikte anýlmasýný (kendimizi hiç zorlamadan) çok anlamlý bulduðumu belirtmek isterim. Diðer yandan, bir ülkenin gençliði ile yetiþkinleri ayrý düþünülebilir mi? Ülkenin gençliðine yapýlan yatýrýmýn niteliðini hiç þüphe yok ki, yetiþkinlerinden anlayabilirsiniz. Bu, bir süre sonra karþýlýklý etkileþimle bir tür kýsýr döngü içine girer: Yetiþkinlerin niteliði gençliðe, gençliðinki ise yetiþkinlere yansýr. Gencin bilgilisini, donanýmlýsýný, sporcunun ahlaklýsýný seven Atatürk’ün bu konuya niçin çok önem verdiðini kavramak için herhalde uzun uzun düþünmeye de gerek yok. Ancak bu kavrayýþý yaþama geçirmek için, ülkenin sorumlu yerlerini dolduran kiþilerin taþýdýklarý görevin bilincinde olup, uzun vadeli düþünmeleri ve kendilerini günlük politikanýn albenisine kaptýrmamalarý gerekiyor. Uzak ya da yakýn, hemen her gün çevremizde, gençlerimizin ve siyasilerimizin eski hatalarý tekrara düþmelerine tanýk olunca, bütün bunlarý ister istemez düþünmek zorunda kalýyoruz. Atatürk’ü anmak için, bu yazýmýzda; devlet-hizmet adamý, þeffaflýk, hukuk ve ulusal çýkarlar gibi konularda büyüklerin küçüklere örnek olmasý gereken hususlar üzerine birkaç nükteye yer vermek istiyorum. Ben Ankara’da öðrenciyken; Haþmet Gürpýnar (Haþmet Amca) adýnda muhterem bir ev sahibimiz vardý (Yýl: 1983-84). Kendisi, zamanýnda Atatürk döneminin içiþleri bakaný Ali Çetinkaya’nýn makam þoförlüðünü yapmýþ. Bizlere fýrsat buldukça anýlarýndan söz eder, eski ile yeniyi karþýlaþtýrýrdý. Güncelliðini derhal çýkarabileceðimiz ve benim de hiç unutmadýðým, zaman zaman severek anlattýðým bir anýsý var. Haþmet Amca, Atatürk’ün de bulunduðu bir pikniðe katýlýr. Arabanýn arkasýna kavun, karpuz, üzüm vs. almýþ, kendince yiyip içmektedir. Derken Zevat onun yanýna gelir ve Atatürk, arabanýn bagajýndaki meyveleri görür: “Ooo! Biz leblebiyle idare ediyoruz, Haþmet’in keyfine bak” der. Sonra, bunlarý birlikte yerler ve Atatürk Haþmet Amca’ya (miktarý tam anýmsayamýyorum) 2,5 lira, yani maaþýnýn iki katý bahþiþ verir. Haþmet Amca bu bahþiþle bugünün Bakanlýklar semtinden (Milli Eðitim Bakanlýðý’nýn bulunduðu yeri tarif ediyordu) kendine bað satýn alýr. Bir gün yine Ali Çetinkaya’yý götürüken, bakan arkadan; “Haþmet, duyduðuma göre bað satýn almýþsýn?” diye sorar. Haþmet Amca olayý doðrulayýnca, birden kafasýna Çetinkaya’nýn bastonu iner. “Biz”, der Çetinkaya, “bu devletin dahiliye nazýrýyýz, bir dikili çubuðumuz yok. Sen bir þoför olarak nasýl bað alýrsýn? Yarýn derhal satacaksýn orayý!” Haþmet Amca, baþý yarýlmýþ, yüzüne kan akarken, çaresiz: “Emredersiniz!” der. Salih Bozok buna benzer baþka bir anlamlý olay aktarýr (1): “Zaferden önce nasýlsa mebus olmuþlardan biri Ankara’da millet meclisinde þöyle konuþuyordu: -- >Memlekette bir dikili aðacý bile olmayanlar mebus olmasýn. Okuldan subay çýktýktan sonra; yurdumun sýnýrlarýna koþmaktan, kendi hesabýma bir tek aðaç dikemedim. Mebus Bey, bu kabahatimi affetsinler. Bu tatbik ettiðiniz esaslar hiçbir hukuk kitabýnda yoktur. Tatbik edilip tecrübe edilen iþler, kaide ve prensip haline gelirler. Ben yapayým, siz kitaba yazarsýnýz. Memleket ve millet meseleleri karþýsýnda þahsi dostluklarýn ve þahsi duygularýn yeri olamaz bey!< [vurgulama AOÖ] dedi.” Sözü yine gençliðe ve yetiþkinliðe getirirsek: Birincil görevi öðrenimlerini mümkün olan en baþarýlý sonuçla bitirmesi gereken gençlerimizin belli-belirsiz yönlendirme ve kýþkýrtmalara kapýlmasý ile seçmene hizmet etmek sözü vererek meclise giden yetiþkinlerin günübirlik politikanýn albenisine kapýlmasý arasýnda hiç baðlantý yok mudur? DÝPNOTLAR 1) Hilmi Yücebaþ: Atatürk’ün Nükteleri – Fýkralarý – Hatýralarý. Ýstanbul 1983, s. 113. 2) A.g.e., s. 74. 3) A.g.e., s. 102. 4) A.g.e., s. 163. 5) A.g.e., s. 126.
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Ali Osman Öztürk, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |