Kendinden daha uyanık insanları işe aldığın zaman, senin onlardan daha uyanık olduğunu kanıtlamış oluyorsun. -R. H. Grant |
|
||||||||||
|
Buğuya yazılan harfler gibi kocamandın yüreğimde, Buğu kaybolunca rengin de kaybolurdu hep, Ama leke bırakırdın parmak izleri gibi, Uçuş iznini alamamış bir kuşun, ürkek çırpınması gibi, Hüzün kokardın geceleri yatağımda, uyurken, uyuturken… Korkmaktan korkan bir gazete sayfasının, Yırtılmaya mahkum, çözülmemiş bulmacasıydın. Bir fotoğrafın anısına, denize bırakılan mum gibiydin, Yanarak giden, giderek yanan, gittikçe uzaklaşan, Uzaklaştıkça sönen, söndükçe daha bir uzaklaşan. Son gülümsememdin, kibrit kutusunda saklanan… Tuhaf bir denklemin, ikilemde bırakan bilinmeyeni gibiydin, Çekirdeğinden doğan bir zeytinin, yendikten sonra. Çöpe atılan çekirdeği gibi buruktu terk edilen yüzlerin, Çamaşır suyuna batırılmış, rengi atmış, ama asılamamıştın, kuruyamamıştın. Yağmurdan kurtarılmış bir avuç toprağa batırılan, Ve onun huzur veren kokusunu üstüne sindirmiş, Bir çiçeğin toprağa sıkı-sıkı sarılmış köküydün özünde, Herkes çiçeğe bakardı, ama onu sen tutardın… Her kıvılcımda seni yanıma alırdım aslında, Sonrada gider tadında bırakırdım vefasızca, düşünmeden. Ah şimdi bıraktığım yerleri bir hatırlayabilsem, Toplamayı düşlerdim rüyalarıma giderken, bir tren yolculuğunda. Saklambaç oyunu gibi lezzetliydin, inkar edemem, Ben saklansam sen bulurdun, sen saklansan ben, Hava karardı şimdi, kocaman bir çöldeyiz sanki de, Bulamıyorum, nerdesin? Her biri ayrı renkten, ayrı telden, bir sürü anahtar vardı, Doğrusunu tutturmak belki çok kolaydı, çok gülistandı. Ama kapı bile kaybetmişti kendi anahtar deliğini, Merdivendeki ayak sesleri, yankılıydı, yanıktı. Küçük bir çocuğun, küçüklüğünden kalan, Baş harfi hariç, her bir harfi küçük harfle yazılan, Küçük künyesiydin, küçüklüğüne mahkum bırakılan. Ardında küçük hüzünler bırakan, ve küçücük umutları olan. Küçüklüğüm-dün sen benim, Küçüklük gibi büyük, dün gibi uzaktın, Devrik cümlelerim gibi temizdin aslında hayallerimde, Suskunluğum gibi boynuma takılan, Çocukluğum gibi ömrüme kazınan, Sevgimi sakladığım karanlık odam, Penceresini bile açmaya kıyamadığım, Ölümüne sakladığım, yüzleşmekten saklandığım. Küçüklüğüm-dün sen benim, Küçüklük gibi büyük, dün gibi uzaktın,
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Vahan İSAOĞLU, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |