Bir dost nedir? Öteki ben. -Zenon |
|
||||||||||
|
Herkeste bir aşık olma duygusu var. Pek çok tanıdığım insan aşık olmak istiyor. Hem de sonsuz bir aşk istedikleri. Günü birlik aşk isteyen yok. Herkes sonsuz aşkın peşinde. Sonsuz aşk… Arkadaş toplantılarında ya da bire bir konuştuğumda insanlar, aşık olmak istediklerini dile getiriyorlar. Hem bu istedikleri öyle bir aşk ki, onları alıp uzak diyarlara götürsün, sıcaklığıyla sarıp sarmalasın. İstenen sonsuz aşk! Bulabilen var mıdır acaba sonsuz aşkı? Aşk nedir peki? Nisan yağmuru gibi bir anda yakalayıp insanı sırıl sıklam bırakan bir bahar yağmuru mu? Bir heyecan fırtınası mı, yakalandığında darmadağın olduğun? Bir tutku mu, vazgeçemediğin? Bir hayal mi, ulaşamadığın? Özlediğin mi, kavuşamayacağın için? Nedir aşk? Neden bu kadar çok isteyen var? Gerçekten tanıyan var mı acaba aşkı? Bilen, yaşayan, tanımlayabilen var mı aşkı? Ey aşk! Nerelere gizlendin, nerelerdesin? Çıkıversen ortaya da herkes tanısa seni, yaşasa seninle doya doya. Ve hiç gitmesen. Terk etmesen bıkkın yürekleri. İstatisklere göre en uzun aşkın ömrü 3 yılmış! İlle biter mi aşklar? Bitmeyeni yok mu acaba? Gerçekten aşkı tanımıyor muyuz acaba? Duygusal bir milletiz. Evet, duygusalız ama içimizde yaşamayı seviyoruz duygularımızı. Şiirler yazıyoruz da sevdiklerimize, şiirde sözü geçen sensin diyemiyoruz gözlerine bakarken. Sevdiğimiz kendi anlasın isteriz sevgimizi bakışlarımızdan. “Sevdiğimi söylemem ama sevdiğim hareketlerimden anlar zaten” anlayışı hakim çoğumuzda. Peki aşk bu mudur? Sözcükleri hapsetmek yüreğimize, sonsuza kadar. Öyle bir hapislik ki her iki yüreğe de acı veriyor. Bir de karşısına aşk fırsatı çıkanlar var. Aşktan keyif almak dururken ondan korkanlar! Gelmiş işte aşkın kapına, neden tadını çıkartmak varken acısını çekiyorsun? Kendini kasma boşu boşuna. Yaşayacağımız tek hayat, bunu da lüzumsuz endişelerle doldurmayalım bence. Bulduysak, hele aramadan bulduysak bırakmayalım. Aşk… Üzerine çok şey yazılmış, söylenmiş, çizilmiş, yapılmış. Aşk… Sonsuz aşk… Belki de aşka aşık olmak. Bilinmez ki…
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Serpil Başol, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |