..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
"Hayranlığı o dereceye vardı ki; yere düştü ve kendinden geçti." -Fuzuli (Leyla ile Mecnun)
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Yaşam > M.NİHAT MALKOÇ




29 Ocak 2005
Özürlülerin Yaşama Sevinci  
M.NİHAT MALKOÇ
Dünyada,acılarla sevinçleri bir arada yaşıyoruz.Hayat iyi ve kötü yönleriyle devam ediyor.Bir kısım insanlar keyif içinde yaşarken,bir kısmı da acılar içerisinde kıvranıyor.Onun için,dünyaya sadece kendi penceremizden bakmamalıyız.


:CJHG:
Dünyada,acılarla sevinçleri bir arada yaşıyoruz.Hayat iyi ve kötü yönleriyle devam ediyor.Bir kısım insanlar keyif içinde yaşarken,bir kısmı da acılar içerisinde kıvranıyor.Onun için,dünyaya sadece kendi penceremizden bakmamalıyız.Mutsuz kimselerin hâlini de düşünüp,gerektiği ölçüde onların sıkıntılarını paylaşmalıyız.Çünkü mutluluklar paylaşıldıkça artar;üzüntüler paylaşıldıkça azalır.Gerçek dost,kötü günde belli olur.İyi günümüzde herkes etrafımızda pervane kesilir.Fakat bir de düşmeye görün,çevrenizde kimseyi bulamazsınız.Bunun adına düpedüz vefasızlık derler.
     Tüm dünyada ve Türkiye’de toplam nüfusun yaklaşık yüzde 10’unu sakatlar teşkil etmektedir.Sakatlıkları,doğuştan ve sonradan kaynaklanan sakatlıklar diye iki ayrı gruba ayırabiliriz.Bunların da kendi aralarında alt kısımları mevcuttur.
     Doğuştan gelen sakatlıkların ana nedeni akraba evlilikleridir.Günümüzde bile akraba evliliği bir mesele olarak karşımıza çıkmaktadır.Bu tarz evlilikler eskisi kadar yaygın olmasa da hâlâ yapılmaktadır.Amaç,mevcut toprağın bölünmemesi ve kızın aile dışına çıkarılmamasıdır.Böyle basit bir gerekçe için onca riski yüklenmek akıl kârı değildir.Söz konusu durum, daha çok kırsal kesimde yaşayan ailelerde görülmektedir.Modern eğitim almış kişiler böyle evliliklere tevessül etmemektedir.Demek ki iyi bir tahsil bütün karanlıkları aydınlatıyor.Kalıtsal hastalıkların,akraba evliliklerinden kaynaklandığı ilmî bir hakikattir.Bunu görmezlikten gelmek ilmi reddetmek veya ciddiye almamak demektir.Bir kısım ailenin,menfi bir durumla karşılaşmaması bu ilmî gerçeği çürütmez.
     Annelerin hamilelik ve emzirme dönemlerinde mümkün mertebe ilâç kullanmamaları gerekir.Çünkü alınan ilâçlar,bebeğin gelişimini olumsuz bir biçimde etkilemektedir.Emziren kadınlar ilâç kullanacakları zaman,çocuklarını emzirmemelidir.Özellikle antibiyotikler kullanılmamalıdır.Hayatî bir durum söz konusuysa doktor kontrolünde kullanılmalıdır.Aksi halde zekâ geriliklerinden ortopedik özürlülüğe kadar pek çok sorunla karşılaşabiliriz.Bunları hepimiz zaman zaman değişik vesilelerle duyuyoruz.Bunları bilmek için ille de tıp otoritesi olmaya gerek yoktur.
     Doğuştan sonra da sakat kalma riski peşimizi bırakmıyor.Trafik ve iş kazaları hayatımızı karartabiliyor.Türkiye’de işçi sağlığına pek önem verilmiyor.Öyle ki,sağlıksız ortamlarda sigortasız işçiler istihdam ediliyor.Kol,bacak ve parmaklar havada uçuşabiliyor.İşverenler daha çok üretmek ve daha çok kazanmak için her yolu mubah görüyorlar.İşçi sağlığı kimin umurunda?Zaten denetim mekanizmaları doğru dürüst işlemiyor.Patronları yönlendirecek ve zorlayacak fiili müdahaleler olmadığı için,herkes bildiği gibi hareket ediyor.Tabiki,olan fakire ve garibana oluyor.Bir somun ekmek için kolunu,bacağını fedâ edebiliyorlar.Başka çare de yok şimdilik görünürde.
     Trafik kazalarında yaralanan ve sakat kalan insanların sayısı her geçen gün artıyor. Gün geçmiyor ki birileri trafik kazalarında bir yerlerini kaybetmesin.Buna bir de Doğu illerinde,teröristlerle girdiği çatışmalarda yaralananları eklersek mevcut rakam daha da artar;hazin bir tablo çıkar ortaya.
     Çağdaş ülkeler,özürlülerin meselelerini çoktan halletmişlerdir.Ülkemiz bu konuda bir arpa boyu yol alamamıştır.Özürlüleri bir yük ve külfet olarak görmemeliyiz.Bizlerin de böyle hazin tablolarla karşılaşmayacağını kim garanti edebilir ki?Özürlülere saygısı ve merhameti olmayan kişilerin insanlığından şüphe ederim.


e-mektup: mnihatmalkoc@hotmail.com



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın yaşam kümesinde bulunan diğer yazıları...
Ölümünün 16. Yılında Türkülerin Efendisi Erkan Ocaklı
Şehadetinin 29. Yılında Batı Trakya Türklerinin Yolbaşçısı: Dr. Sadık Ahmet ve Davası
15 Temmuz Gecesi Tankların Önünde Yatan Yiğitler Vardı
Futbolun Efendisi: Fatih Tekke
Köprübaşı Lisesi'nin Eğitim Çınarı: Recep Aydın
İçimde Ne Varsa Yazı Döktüm
30 Ağustos Zafer Bayramı
Ben de Yaşadım
Kirli Hava Kader Değil
Baharın Müjdecisi: "Nevruz Bayramı"

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
beklenen Nesil
Vahşet Çağının Vicdanı: Aliya İzzetbegoviç
Anadolu Âşığı Bir Gönül Adamı: Sabahattin Eyüboğlu
Şair Nurettin Özdemir'le Trabzon Lisesinde Bir Gün...
102. Sene - İ Devriyesinde 30 Ağustos Zafer Bayramı
Türkçenin Berrak Sularında…
dünden Bugüne Malazgirt Zaferi ve Edebiyatımızdaki Yeri
Vali Recep Yazıcıoğlu ve "Köprü"nün Hikâyesi
Çağ Kapayıp Çağ Açan Bir Fethin Hatırası: Ayasofya
Sizin Çocuğunuzun da Bir Pulsuz Dilekçesi Vardır

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Senin Olan Sana Gelir (Manzum Reçeteler - 1) [Şiir]
Sen Kurtuldun, Bizler Öldük [Şiir]
Ümmetin Yetimleri [Şiir]
Kıyameti Bekle Bir Gün! [Şiir]
…... Gecenin Kanat Sesleri…... [Şiir]
Derbeder [Şiir]
Sen Hep On Beş Yaşındasın! [Şiir]
Berceste Mısralar - 310 [Şiir]
Zihnimiz İşgal Altında [Şiir]
Kıyameti Bekle Bir Gün! [Şiir]


M.NİHAT MALKOÇ kimdir?

NİHAT MALKOÇ’UN BİYOGRAFİSİ Beş çocuklu bir ailenin en küçük ferdi olarak 1970 senesinin 1 Haziran’ında Trabzon’un Köprübaşı ilçesine bağlı Gündoğan Köyü’nde hayata “Merhaba” dedi. İlkokulu komşu köy olan Güneşli Köyü’nde okudu. Orta ve lise öğrenimini Köprübaşı Lisesi’nde tamamladı. En büyük emeli iyi bir hukukçu olmaktı. Lise son sınıfta girdiği üniversite imtihanında KTÜ/Fatih Eğitim Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenliği Bölümü’nü kazandı. Dersaneye gitme imkânı ve zaman kaybına tahammülü olmadığı için kazandığı fakülteyle yetindi. 1992 yılında okulu bitirdi. İlk göz ağrısı olarak nitelediği Gümüşhane’de beş yıla yakın öğretmenlik yaptı. Her geçen gün öğretmenliği daha çok sevdi. Artık öğretmenliği bir tutku olarak görüyor. Vatan borcunu İstanbul’da Kara Kuvvetleri Lisan Okulu’nda Yedek Subay Öğretmen olarak onurla yerine getirdi. Bu peygamber ocağında yüzlerce yabancı subaya güzel Türkçe’mizi öğretti. Ankara’da girdiği sınavı kazanarak Akçaabat Anadolu İmam-Hatip Lisesi’ne Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni olarak atandı. Burada iki yıl görev yaptı. Daha sonra girdiği yazılı ve sözlü imtihanı kazanarak Türkî Cumhuriyetlerden Türkmenistan’ın başkenti Aşkabat’a,üç yıl görev yapmak üzere, öğretmen olarak gönderildi. Burada Mahdumkulu Türkmen Devlet Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi’nde ve İlâhiyat Lisesi’nde Türk Dili öğretmeni olarak çalıştı. Yine Aşkabat’ta Türkçe Öğretim Merkezi’nde(TÖMER) bir yıl boyunca değişik milletlerden kişilere Türkçe’yi sevdirerek öğretti. Şu anda Akçaabat’a bağlı Derecik İlköğretim Okulu’nda görev yapmaktadır. Bugüne kadar,en büyüğünden en küçüğüne kadar onlarca dergi ve gazetede fikrî,edebî,felsefî ve kültürel konularda yüzlerce yazı ve şiir yazdı. Bu yayın organlarından Türk Edebiyatı,Türk Dili,Bizim Çocuk,Çınar,Bizim Azerbaycan,Anadolunun Sesi,Üniversitelinin Sesi,Türkiye,Bizim Okul,Şenliğin Sesi,İnsanlığa Çağrı,Yeni Sesleniş,Gençliğin Sesi gibi dergilerde;Türksesi,Demokrat Gümüşhane,Kuşakkaya,Ortadoğu,Yeni Mesaj,Hergün,Candaş,Edebiyat,Bolu Üçtepe,Akçaabat Yeni Haber,Karadeniz Olay,Hizmet gibi gazetelerde yıllardan beri deneme,makale,fıkra ve şiirler yazmaktadır. “Bizim Okul” isimli kültür,sanat ve edebiyat dergisinin Yazı İşleri Müdürlüğü’nü yaptı. Kültürel organizasyonların çoğunda aktif olarak görev aldı. Sevgi,Dostluk ve Kardeşlik konulu şiir yarışmasında birincilik,Trabzon Belediyesi’nin düzenlediği Çevre ile ilgili yarışmada birincilik,yine aynı belediyenin düzenlediği “İki binli Yıllara Doğru Trabzon” konulu makale yarışmasında mansiyon,Akçaabat Belediyesi’nin değişik zamanlarda organize ettiği şiir yarışmalarında birincilik,ikincilik,üçüncülük ödülleri kazandı. Karadeniz Yazarlar Birliği kurucularındandır. Halen bu birliğin üyesidir. Bunların yanında elinin altındaki öğrencilere rehberlik ederek ve bizzat örnek olarak,onların da pek çok kültürel yarışmada ödüller almasına zemin hazırlamıştır. İkisi kız,biri erkek olmak üzere üç çocuk babasıdır.

Etkilendiği Yazarlar:
Necip Fazıl Kısakürek,Mehmet Akif Ersoy,Yahya Kemal Beyatlı


yazardan son gelenler

yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © M.NİHAT MALKOÇ, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.