..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Bulanmadan ve donmadan akmak ne hoştur. -Mevlânâ
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Yaşam > M.NİHAT MALKOÇ




29 Ocak 2005
Unutmak Felâkettir  
M.NİHAT MALKOÇ
Atalarımız: “Aklı beşer nisyan ile malûldür” demişlerdir.Yani insan aklı unutmaya meyillidir;insan çabuk unutur. Bazen kendimizi hayatın akışına öyle bir kaptırırız ki unutmamak ne mümkün!...


:AFGE:
Atalarımız: “Aklı beşer nisyan ile malûldür” demişlerdir.Yani insan aklı unutmaya meyillidir;insan çabuk unutur. Bazen kendimizi hayatın akışına öyle bir kaptırırız ki unutmamak ne mümkün!...Günlük meşgaleler, kurduğumuz planları ve hesapları alt üst eder.Unutmamamız gereken pek çok şeyi bir anda unutuveririz.Hatta öyle zamanlar gelir ki en sevdiğimiz dostumuzun adını bile hatırlamakta zorlanırız. “Acaba” ile başlayan “Tüh be!..” ile biten nedamet cümleleri kurarız.
     İnsan bazen hayatı çok yoğun yaşıyor.Olaylar birbiri ardına gelişiyor.Bunun içine bir de kişisel hesaplarımız girince ayıkla pirincin taşını!...Sabah kalkışımızdan gece yatışımıza kadar o kadar çok şey yaşıyoruz ki!...Bir sürü ayrıntı….Hayatta sürdürdüğümüz meşguliyetlere ve dost çevremizin genişliğine göre unutmanın dozajı şekilleniyor.Çok kere unutmamamız için notlar alıyoruz.Fakat her şey de yazılmaz ki!...Bir kişiyle karşılaştığımızda onu tanıyıp tanımama arasında gidip geldiğimiz esnada not defterimizi çıkarıp kopya çekemeyiz ki!...
     Bizim unutmayla kastettiğimiz sadece bunlar değildir.En büyük felâket, kendimizi dünyanın geçici zevk ve heveslerine kaptırıp bizi yoktan var eden,bin bir çeşit nimetle rızıklandıran ve bizi kendisinin dünyadaki halifesi kabul eden Allah’ı unutmaktır.Dünyevî işlerle ilgili unutkanlıklar para,mal ve itibar kaybına yol açar.Ya Rabbimizi unutmanın getireceği iman kaybı bizi nerelere götürür?
     Unutmanın her çeşidi kayıptır.Fakat uhrevî hususlardaki nisyan felâkettir.Hayat bizi çok kere kendine çekip sarmalıyor.Gaflet gözlerimize simsiyah bir perde çekiyor.Varlıkları algılamamızda ciddi yanılgılar ortaya çıkıyor.Amelî konularda dirayetli olan insanların gafletleri uzun sürmez.Onların üzerinde ibadetlerin getirdiği koruyucu bir güç vardır.
     Yüce Allah bizlere unutma hususunda şu duayı etmemizi tavsiye ediyor: “... Rabbimiz, unuttuklarımızdan veya yanıldıklarımızdan dolayı bizi sorumlu tutma... (Bakara S., 286.Ayet)
     Dünyamız akıllara durgunluk verecek bir nizam içerisinde yaratılmıştır.Bu düzeni görüp de onun nâzımını akıla getirmeyip yanlış ve çıkmaz sokaklara sapmak ne büyük bir aldanıştır.Bunun telâfisi tez elden tevbe edip şirkten ve günahlardan arınmaktır.Göklerde ve yerdeki varlıkların sahibi Allah’tır.Bunu şu ayette de görebiliyoruz: “Göklerde ve yerde ne varsa tümü Allah'ındır. Allah, herşeyi kuşatandır. (Nisa S, 126.Ayet)

     Eşyaya bakıp tefekkür etmeliyiz.Bizler bir saat tefekkürün bin yıl nafile ibadetten hayırlı olduğu gerçeğini merkez alan bir inancın mensuplarıyız.Nasıl olur da bu harikulâde yaratılışa gözlerimizi kapayabiliriz;kulaklarımızı tıkayabiliriz.Dünyada rastlantıya rastlamak mümkün değildir.Her şey belli amaçlar uğruna, belli bir düzende yaratılmıştır.Akıllı insan kendisine kitap ve peygamber gönderilmese de bu ulvî hakikati idrak edebilir.
     Âlemlerin Rabbı olan Allah’ı unutmak ahmaklığın en bariz göstergesidir.Bu, gözüyle etrafı seyredip de gözün varlığından haberdar olmamak kadar abes bir durumdur.Allah bu gibi insanlara çarpıcı bir ihtarda bulunuyor: “... Onlar Allah'ı unuttular. O da onları unuttu... (Tevbe S., 67.Ayet).
     Dünyada bütün insanlar sizin düşmanınız olsa da ne gam!...Dost gerekse Allah yeter.Onunla dost olamadıktan ve onun dostluğunu,sevgisini kazanamadıktan sonra hiçbir şeyin kıymet-i harbiyesi yoktur.Bir insanın Yaratıcı’sını unutması ve Yaratıcı’sının kendisini unutması gerçekte en büyük iflastır.Bu, kafaya yenen ağır bir balyoz darbesinden daha yıkıcı ve öldürücüdür.
     İnsan kendisini ne sanır da böbürlenir.En küçük bir mikrop biz insanları yorgan döşek yatırır da hâlâ kendimizde Rabbin verdiği gücün dışında bir güç olduğuna inanırız.Kâinatın sahibini unutur, sapık fırkalara kayarız.
     Unutmak vurdumduymazlığa ve gurura işarettir aynı zamanda…İnsanlar iç dünyalarında değerli ve hayatî buldukları şeyleri kolay kolay unutmazlar.Unutulmak defterden silmektir bir anlamda.Onun için siz siz olun, unutmayı unutun sonsuza dek!...Aksi hâlde gün gelir unuttuklarınız da unutur sizi.Bir başınıza kalırsınız nisyan bulutları içerisinde!...Unutmanın ne büyük bir felâket olduğunu işte o zaman anlarsınız.Fakat meşhurdur ki son pişmanlık fayda etmez.

e-mektup: mnihatmalkoc@hotmail.com



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın yaşam kümesinde bulunan diğer yazıları...
Ölümünün 16. Yılında Türkülerin Efendisi Erkan Ocaklı
Şehadetinin 29. Yılında Batı Trakya Türklerinin Yolbaşçısı: Dr. Sadık Ahmet ve Davası
15 Temmuz Gecesi Tankların Önünde Yatan Yiğitler Vardı
Futbolun Efendisi: Fatih Tekke
Köprübaşı Lisesi'nin Eğitim Çınarı: Recep Aydın
İçimde Ne Varsa Yazı Döktüm
30 Ağustos Zafer Bayramı
Ben de Yaşadım
Kirli Hava Kader Değil
Baharın Müjdecisi: "Nevruz Bayramı"

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
beklenen Nesil
Vahşet Çağının Vicdanı: Aliya İzzetbegoviç
Anadolu Âşığı Bir Gönül Adamı: Sabahattin Eyüboğlu
Şair Nurettin Özdemir'le Trabzon Lisesinde Bir Gün...
102. Sene - İ Devriyesinde 30 Ağustos Zafer Bayramı
Türkçenin Berrak Sularında…
dünden Bugüne Malazgirt Zaferi ve Edebiyatımızdaki Yeri
Vali Recep Yazıcıoğlu ve "Köprü"nün Hikâyesi
Çağ Kapayıp Çağ Açan Bir Fethin Hatırası: Ayasofya
Sizin Çocuğunuzun da Bir Pulsuz Dilekçesi Vardır

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Senin Olan Sana Gelir (Manzum Reçeteler - 1) [Şiir]
Sen Kurtuldun, Bizler Öldük [Şiir]
Ümmetin Yetimleri [Şiir]
Kıyameti Bekle Bir Gün! [Şiir]
…... Gecenin Kanat Sesleri…... [Şiir]
Derbeder [Şiir]
Sen Hep On Beş Yaşındasın! [Şiir]
Berceste Mısralar - 310 [Şiir]
Zihnimiz İşgal Altında [Şiir]
Kıyameti Bekle Bir Gün! [Şiir]


M.NİHAT MALKOÇ kimdir?

NİHAT MALKOÇ’UN BİYOGRAFİSİ Beş çocuklu bir ailenin en küçük ferdi olarak 1970 senesinin 1 Haziran’ında Trabzon’un Köprübaşı ilçesine bağlı Gündoğan Köyü’nde hayata “Merhaba” dedi. İlkokulu komşu köy olan Güneşli Köyü’nde okudu. Orta ve lise öğrenimini Köprübaşı Lisesi’nde tamamladı. En büyük emeli iyi bir hukukçu olmaktı. Lise son sınıfta girdiği üniversite imtihanında KTÜ/Fatih Eğitim Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenliği Bölümü’nü kazandı. Dersaneye gitme imkânı ve zaman kaybına tahammülü olmadığı için kazandığı fakülteyle yetindi. 1992 yılında okulu bitirdi. İlk göz ağrısı olarak nitelediği Gümüşhane’de beş yıla yakın öğretmenlik yaptı. Her geçen gün öğretmenliği daha çok sevdi. Artık öğretmenliği bir tutku olarak görüyor. Vatan borcunu İstanbul’da Kara Kuvvetleri Lisan Okulu’nda Yedek Subay Öğretmen olarak onurla yerine getirdi. Bu peygamber ocağında yüzlerce yabancı subaya güzel Türkçe’mizi öğretti. Ankara’da girdiği sınavı kazanarak Akçaabat Anadolu İmam-Hatip Lisesi’ne Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni olarak atandı. Burada iki yıl görev yaptı. Daha sonra girdiği yazılı ve sözlü imtihanı kazanarak Türkî Cumhuriyetlerden Türkmenistan’ın başkenti Aşkabat’a,üç yıl görev yapmak üzere, öğretmen olarak gönderildi. Burada Mahdumkulu Türkmen Devlet Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi’nde ve İlâhiyat Lisesi’nde Türk Dili öğretmeni olarak çalıştı. Yine Aşkabat’ta Türkçe Öğretim Merkezi’nde(TÖMER) bir yıl boyunca değişik milletlerden kişilere Türkçe’yi sevdirerek öğretti. Şu anda Akçaabat’a bağlı Derecik İlköğretim Okulu’nda görev yapmaktadır. Bugüne kadar,en büyüğünden en küçüğüne kadar onlarca dergi ve gazetede fikrî,edebî,felsefî ve kültürel konularda yüzlerce yazı ve şiir yazdı. Bu yayın organlarından Türk Edebiyatı,Türk Dili,Bizim Çocuk,Çınar,Bizim Azerbaycan,Anadolunun Sesi,Üniversitelinin Sesi,Türkiye,Bizim Okul,Şenliğin Sesi,İnsanlığa Çağrı,Yeni Sesleniş,Gençliğin Sesi gibi dergilerde;Türksesi,Demokrat Gümüşhane,Kuşakkaya,Ortadoğu,Yeni Mesaj,Hergün,Candaş,Edebiyat,Bolu Üçtepe,Akçaabat Yeni Haber,Karadeniz Olay,Hizmet gibi gazetelerde yıllardan beri deneme,makale,fıkra ve şiirler yazmaktadır. “Bizim Okul” isimli kültür,sanat ve edebiyat dergisinin Yazı İşleri Müdürlüğü’nü yaptı. Kültürel organizasyonların çoğunda aktif olarak görev aldı. Sevgi,Dostluk ve Kardeşlik konulu şiir yarışmasında birincilik,Trabzon Belediyesi’nin düzenlediği Çevre ile ilgili yarışmada birincilik,yine aynı belediyenin düzenlediği “İki binli Yıllara Doğru Trabzon” konulu makale yarışmasında mansiyon,Akçaabat Belediyesi’nin değişik zamanlarda organize ettiği şiir yarışmalarında birincilik,ikincilik,üçüncülük ödülleri kazandı. Karadeniz Yazarlar Birliği kurucularındandır. Halen bu birliğin üyesidir. Bunların yanında elinin altındaki öğrencilere rehberlik ederek ve bizzat örnek olarak,onların da pek çok kültürel yarışmada ödüller almasına zemin hazırlamıştır. İkisi kız,biri erkek olmak üzere üç çocuk babasıdır.

Etkilendiği Yazarlar:
Necip Fazıl Kısakürek,Mehmet Akif Ersoy,Yahya Kemal Beyatlı


yazardan son gelenler

yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © M.NİHAT MALKOÇ, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.