..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Egoistlerin en güzel yanı başkaları hakkında konuşmuyor olmaları. -Lucille S. Harper
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Yaşam > M.NİHAT MALKOÇ




29 Ocak 2005
Of'a ve Oflular'a Dair!..  
M.NİHAT MALKOÇ
Dünyada iki harften oluşan yer adları bir elin parmaklarından daha da azdır.Hemşehrilerimiz sanki farklılıklarının nişanı olsun diye bu adı koymuşlar şehirlerine.


:CDAG:
Dünyada iki harften oluşan yer adları bir elin parmaklarından daha da azdır.Hemşehrilerimiz sanki farklılıklarının nişanı olsun diye bu adı koymuşlar şehirlerine.Hakikaten de Trabzon’a bağlı bir ilçe konumunda olan Of her yönüyle şahsına münhasır hususiyetler taşıyan bir yerleşim yeridir.
     Of,Trabzon’un en köklü ve büyük ilçeleri arasında ikinci sıradadır.Bilindiği gibi Çaykara ve Hayrat önceleri buraya bağlıydı.Bu beldeler ilçe olunca doğal olarak Of da yüzölçümü bakımından küçülmüştür.
     Trabzon’a 50 kilometre uzaklıkta olan Of’un doğusunda Rize,batısında Sürmene,güneyinde Hayrat ve Dernekpazarı,kuzeyinde Karadeniz bulunmaktadır.Denizle olan seviyesi sadece on metredir.En önemli akarsuları Doğu Karadeniz Dağları’nın kuzey istikametinde doğup ilerledikçe yan kollar alarak büyüyen Solaklı ve Baltacı dereleridir.
     Of’a hayat veren çaydır.Arazinin engebeli olması yüzünden modern tarım aletlerini kullanmak mümkün olmamaktadır.İlçede çayın alternatifi yine çaydır.Fındık,mısır,patates,kara lahana,fasulye gibi ürünlerin yetiştirilmesi çayla boy ölçüşebilecek boyutta değildir.
     Karayla denizin güzel bir kompozisyon oluşturduğu bu şirin ilçe, gelecekte il olmaya aday görünmektedir.Zaten Oflular kendilerini Trabzonlu olarak görmezler.Nerelisin sorusuna hep: “Ofli’yum” cevabını verirler.Daha da ileri gidip Of’un nereye bağlı olduğunu sorduğunuzda “Yukariya,direk Allah’a bağliyuk” cevabını verirler.
     Türkiye’deki pek çok büyük ilçe il olma yarışı içerisindedir.Bunlardan birisi de şüphesiz ki Of’tur.Aslında Trabzon’a uzaklığı ve genel yapısı itibariyle bu ileriki yıllarda gerçekleşebilecek bir düşüncedir.Böyle bir durumda Rize’ye bağlı İyidere ve Kalkandere halkı Of’a bağlanmayı tercih edeceklerini belirtmişlerdir.Bunun yanında Of’un art bölgesi olan Hayrat,Dernekpazarı ve hatta Çaykara böyle bir yapılanmada Of’a bağlanmaya razı olacaklarına inanıyorum.Zaten Hayratlılar kendilerini her zaman Oflu olarak görürler.İlçe olduklarına bin pişmandırlar.İlçe olmadan evvel Of adı onların hem itibarını artırıyor,hem de işlerini kolaylaştırıyordu.Görüldüğü gibi Of hem nüfus,hem de nüfuz açısından il olmaya namzettir.Bunu derken bazıları belli ki bıyık altından gülüyordur.Fakat ben inanıyorum ki azmin ve gayretin sembolü olan Oflular gelecekte bunu da başaracaklardır.
     Of, eğitim potansiyeli açısından ileri bir seviyededir.Of’un âlimleri ve hocaları dünyaca meşhurdur. 1898 Eğitim Bakanlığı Raporuna (Maarif Salnamesi) göre Trabzon'un üç kütüphanesinde 1500 kitap varken, Gümüşhanevi Ahmet Ziyaüddin Efendi tarafından Of'ta kurulan Hacı Ahmet Kütüphanesi'nde 800 kitap olduğu bildiriliyor. 1914 yılına ait İstanbul Şeyhülislâmlık arşivlerinde Of'ta 69 medrese olduğu kaydedilmiş. Arşive göre Of'ta 69 müderris, 1490 öğrenci bulunuyormuş.Bu rakamlar Of’un eğitime ne kadar ehemmiyet verdiğini ortaya koyuyor.Bu gelenek eskisi kadar olmasa da bugün de devam etmektedir.
     Of her yönüyle ilginç bir yerdir.Türkiye’de hanedanlığın hüküm sürdüğü tek yer Of’tur.Bu şehri 124 yıldan beri aynı sülâle,Sarıalioğlu sülâlesi yönetiyor. İlk Belediye Reisi Sarıalizâde Ömer Lütfü Bey 52 sene görev yapmış. Ondan sonra aynı sülâleden gelen sekiz belediye reisi toplam 68 yıl görev almışlar. Son belediye başkanı Oktay Sarıalioğlu da aynı soydan geliyor.Bırakın Türkiye’yi, bunun belki de dünyada da bir örneği yoktur.
     Bu ilçeyi enteresan yapan unsurların başında da adı gelmektedir.Türkiye’de iki harften oluşan bir başka yer adı yoktur.Of adının menşei konusunda değişik rivayetler mevcuttur.Birinci rivayet şudur:Bilindiği gibi bu topraklarda daha evvel Rumlar yaşamaktaydı.Yunanca’da yılan sözcüğünün karşılığı “Ofis” dir.Arazi yapısı parçalı ve kıvrımlı olduğu için bu durum yolların da aynı şekli almasına yol açmıştır.Yollar kıvrımlı olduğu için de buraya Ofis denmiş;bu zamanla değişerek Of hâlini almıştır.
     İkinci rivayet şöyle anlatılır:Eski çağlarda burada Turanî ırkına mensup kavimler yaşıyordu.Bunlar silâh yapımında ustaydılar.Güney Sibirya Türkleri’nde de silâha “Op” deniliyordu.Onlar da bu kelimeyi silâh karşılığı olarak kullanıyorlardı.Bu söz halk arasında zamanla “Of” a dönüşmüştür.
     Son rivayet ise şöyle:Kumanlar’da “Ofşin diye bir kelime vardı.Bunun anlamı “hiddetli bir tavırla vatanını korumak”tı.Bu kelime zamanla değişerek Of’a dönüşmüştür.
     Bunların hepsi birer rivayet!...Fakat bunlar arasında, yörede Orta Asya’dan göç etmiş Turanî kökenli insanların yaşamış olması hasebiyle ikinci görüş akla ve mantığa daha uygundur.
     Oflular çalışkan,zeki ve uyanık insanlardır.Dünyanın neresine giderseniz gidin orada bir Oflu’yla karşılaşmanız muhtemeldir.Bu insanlar alınteriyle çok büyük başarılara imza atmışlardır.İşçi olarak girdikleri işlerde kısa zamanda ilerleyerek patron konumuna yükselmişlerdir.Hatta bu hususta bir de fıkra anlatılır:
     “Oflu biri,Amerika’da bir hemşehrisiyle karşılaşır.Biraz sohbetten sonra hemşehrisi sorar:
     -Ne iş yapıyorsun burada?
     -Gelduğumdan beri aynı fabrikada çalışıyrum.
     -Arkadaşı hiddetle:
     -Ne biçim Ofli’sun sen?Onca zamandur çalişta ,çaliştuğun fabrikanun sahibi olma!...
     -Olamam ya!...
     -Neden?
     -Çunki çaliştuğum fabrikanun sahibi de Ofli de ondan.”
     Of,Trabzon’un gözbebeği,yüzakı!...Onların çalışkanlıkları ve başarıları hepimizi gururlandırıyor..Fakat Oflular ne kadar çalışkansa,bir o kadar da inatçı ve hırslı…Şeytanla savaşıp onu yenen başka bir insan örneği var mı dünyada?
     Of geleceğin şehri!...Oflular bu şehrin usta mimarları!...Bunları Of’la büyük bir rekabet içerisinde olan Sürmeneli(Köprübaşılı) biri olarak söylemekten gocunmuyorum.Allah onları başımızdan eksik etmesin;inat üzereyken şerlerinden uzak tutsun.

e-mektup: mnihatmalkoc@hotmail.com



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın yaşam kümesinde bulunan diğer yazıları...
Ölümünün 16. Yılında Türkülerin Efendisi Erkan Ocaklı
Şehadetinin 29. Yılında Batı Trakya Türklerinin Yolbaşçısı: Dr. Sadık Ahmet ve Davası
15 Temmuz Gecesi Tankların Önünde Yatan Yiğitler Vardı
Futbolun Efendisi: Fatih Tekke
Köprübaşı Lisesi'nin Eğitim Çınarı: Recep Aydın
İçimde Ne Varsa Yazı Döktüm
30 Ağustos Zafer Bayramı
Ben de Yaşadım
Kirli Hava Kader Değil
Baharın Müjdecisi: "Nevruz Bayramı"

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
beklenen Nesil
Vahşet Çağının Vicdanı: Aliya İzzetbegoviç
Anadolu Âşığı Bir Gönül Adamı: Sabahattin Eyüboğlu
Şair Nurettin Özdemir'le Trabzon Lisesinde Bir Gün...
102. Sene - İ Devriyesinde 30 Ağustos Zafer Bayramı
Türkçenin Berrak Sularında…
dünden Bugüne Malazgirt Zaferi ve Edebiyatımızdaki Yeri
Vali Recep Yazıcıoğlu ve "Köprü"nün Hikâyesi
Çağ Kapayıp Çağ Açan Bir Fethin Hatırası: Ayasofya
Sizin Çocuğunuzun da Bir Pulsuz Dilekçesi Vardır

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Senin Olan Sana Gelir (Manzum Reçeteler - 1) [Şiir]
Sen Kurtuldun, Bizler Öldük [Şiir]
Ümmetin Yetimleri [Şiir]
Kıyameti Bekle Bir Gün! [Şiir]
…... Gecenin Kanat Sesleri…... [Şiir]
Derbeder [Şiir]
Sen Hep On Beş Yaşındasın! [Şiir]
Berceste Mısralar - 310 [Şiir]
Zihnimiz İşgal Altında [Şiir]
Kıyameti Bekle Bir Gün! [Şiir]


M.NİHAT MALKOÇ kimdir?

NİHAT MALKOÇ’UN BİYOGRAFİSİ Beş çocuklu bir ailenin en küçük ferdi olarak 1970 senesinin 1 Haziran’ında Trabzon’un Köprübaşı ilçesine bağlı Gündoğan Köyü’nde hayata “Merhaba” dedi. İlkokulu komşu köy olan Güneşli Köyü’nde okudu. Orta ve lise öğrenimini Köprübaşı Lisesi’nde tamamladı. En büyük emeli iyi bir hukukçu olmaktı. Lise son sınıfta girdiği üniversite imtihanında KTÜ/Fatih Eğitim Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenliği Bölümü’nü kazandı. Dersaneye gitme imkânı ve zaman kaybına tahammülü olmadığı için kazandığı fakülteyle yetindi. 1992 yılında okulu bitirdi. İlk göz ağrısı olarak nitelediği Gümüşhane’de beş yıla yakın öğretmenlik yaptı. Her geçen gün öğretmenliği daha çok sevdi. Artık öğretmenliği bir tutku olarak görüyor. Vatan borcunu İstanbul’da Kara Kuvvetleri Lisan Okulu’nda Yedek Subay Öğretmen olarak onurla yerine getirdi. Bu peygamber ocağında yüzlerce yabancı subaya güzel Türkçe’mizi öğretti. Ankara’da girdiği sınavı kazanarak Akçaabat Anadolu İmam-Hatip Lisesi’ne Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni olarak atandı. Burada iki yıl görev yaptı. Daha sonra girdiği yazılı ve sözlü imtihanı kazanarak Türkî Cumhuriyetlerden Türkmenistan’ın başkenti Aşkabat’a,üç yıl görev yapmak üzere, öğretmen olarak gönderildi. Burada Mahdumkulu Türkmen Devlet Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi’nde ve İlâhiyat Lisesi’nde Türk Dili öğretmeni olarak çalıştı. Yine Aşkabat’ta Türkçe Öğretim Merkezi’nde(TÖMER) bir yıl boyunca değişik milletlerden kişilere Türkçe’yi sevdirerek öğretti. Şu anda Akçaabat’a bağlı Derecik İlköğretim Okulu’nda görev yapmaktadır. Bugüne kadar,en büyüğünden en küçüğüne kadar onlarca dergi ve gazetede fikrî,edebî,felsefî ve kültürel konularda yüzlerce yazı ve şiir yazdı. Bu yayın organlarından Türk Edebiyatı,Türk Dili,Bizim Çocuk,Çınar,Bizim Azerbaycan,Anadolunun Sesi,Üniversitelinin Sesi,Türkiye,Bizim Okul,Şenliğin Sesi,İnsanlığa Çağrı,Yeni Sesleniş,Gençliğin Sesi gibi dergilerde;Türksesi,Demokrat Gümüşhane,Kuşakkaya,Ortadoğu,Yeni Mesaj,Hergün,Candaş,Edebiyat,Bolu Üçtepe,Akçaabat Yeni Haber,Karadeniz Olay,Hizmet gibi gazetelerde yıllardan beri deneme,makale,fıkra ve şiirler yazmaktadır. “Bizim Okul” isimli kültür,sanat ve edebiyat dergisinin Yazı İşleri Müdürlüğü’nü yaptı. Kültürel organizasyonların çoğunda aktif olarak görev aldı. Sevgi,Dostluk ve Kardeşlik konulu şiir yarışmasında birincilik,Trabzon Belediyesi’nin düzenlediği Çevre ile ilgili yarışmada birincilik,yine aynı belediyenin düzenlediği “İki binli Yıllara Doğru Trabzon” konulu makale yarışmasında mansiyon,Akçaabat Belediyesi’nin değişik zamanlarda organize ettiği şiir yarışmalarında birincilik,ikincilik,üçüncülük ödülleri kazandı. Karadeniz Yazarlar Birliği kurucularındandır. Halen bu birliğin üyesidir. Bunların yanında elinin altındaki öğrencilere rehberlik ederek ve bizzat örnek olarak,onların da pek çok kültürel yarışmada ödüller almasına zemin hazırlamıştır. İkisi kız,biri erkek olmak üzere üç çocuk babasıdır.

Etkilendiği Yazarlar:
Necip Fazıl Kısakürek,Mehmet Akif Ersoy,Yahya Kemal Beyatlı


yazardan son gelenler

yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © M.NİHAT MALKOÇ, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.