Mavi bir gökyüzü altında, kalabalık caddelerde rastlayamazsınız ona. O, yalnızları, çaresizleri, kara bahtlıları sever. Siyaha yakın giyinmeyi de pek sever. Sessiz ve sakin gecelerde, geç vakit kapınızı çalabilir. Her gece söz verse de gelmeyebilir. Çok dertliyseniz, başınız sıkışmışsa çat kapı gelmiştir.
İyi bir dinleyicidir. Hiç bıkmadan, usanmadan sizi dinler ama cevap vermez. Doğru muyum, haklı mıyım diye hiç sormayın. Yanıt alamazsınız. İşte tek kusuru budur. Çünkü dilsizdir. Elinizde kadehiniz ona dertlerinizi dökerken bir kadeh de ona koyun, içmez ama belki bir gün size katılacaktır. Umudunuzu yitirmeyin. Derdinizi anlatırken sakın beni dinlemiyor diye esef edip kızmayın. O, bir duvarın en güzel köşesine yaslanmış sizi dinliyordur. Sakın ona "Ha duvara anlatmışım ha Sana " diye öykünmeyin, çok kızar böyle sözlere. Bir daha da kapınızdan içeri adımını atmaz. Sıkıntınızı, derdinizi, acınızı hiç usanmadan sabaha dek anlatın ve rahatlayın. Yalnızların Tanrısı, yanınızdadır. Size elleriyle işaret ettiğini, daima yanınızda olduğunu belli etmeye çalışıyor. Anlayış gösterin biraz.
Birazdan sabahın ilk ışıkları görünecek. Son sözlerinizi iyi düşünüp söyleyin ona. Bakın nasıl etkileyeceksiniz onu. Hadi çabuk olun birazdan size Elveda diyecek. Sorunlarınız hâlâ bitmediyse ayın kaçına size söz verir bilmem ama mutlaka randevu alın. Gün doğarken de İyi Günler Yalnızların Tanrısı diyerek, mutlaka gönül alarak yolcu edin onu !