..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Kitaplarla dolu bir oda, ruhlu bir beden gibidir. -Cicero
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Öykü > Toplumcu > BEKİR SEPET




21 Şubat 2008
Bankamatik  
BEKİR SEPET
Kendince Haklı bir kadının sperm bankasından aldığı çocuğun doğduktan sonraki hayalleri ve yaşadıkları.


:BDCH:
Minik başım, minik ellerimin arasında, adını koyamadığım acılı bir özlemle, camın önünden geçen erkek insanları izliyordum. Acaba hangisine benziyordu benim babam? Babalarının kullandıkları arabanın arka koltuğunda camdan dışarı bakan benim yaşlarımda olan, çocuklar ilişiyordu gözüme.

Beş yaşıma geldiğimde bastıramadığım baba sevgisi ve özlemi beni derinden yaralamaya başlamıştı.

Ne zaman anneme babamı sorsam, “oğlum yaşın geldiğinde anlatacağım” diye beni geçiştiriyordu.
O iri parmaklı kocaman kıllı elleri, kocaman ayakları olan varlığın, yokluğu benim günden güne ona olan hasretimi ve özlemimi kamçılıyordu. Ne zaman, parka ya da pikniğe gitsek, annemle ikimiz oturuyor ve oyunlar oynuyorduk. Annem kendince, bana eksikliğini hissettiğim babam gibi davranmaya çalışıyordu. Fakat başaramıyordu. İnce sesiyle söylediği hiçbir söz, başkalarının babalarının söylediği sözlere benzemiyordu. Annem top oynarken, topa hiçte güzel vuramıyordu. Bizim uçurtmamız hep babası olan çocukların uçurtmalarından daha aşağıda uçuyordu.

Bense o yaşlarda her gün yatarken, babamın bir gün ansızın geleceğini ve benim onun güçlü kollarına atlayacağımı hayal ediyordum.

Pikniğe ve parklara gitmek aslında bana acı veriyordu. Çünkü orada babasıyla koşan, güreşen ve onun pişirdiği eti mangaldan eli yana yana kapıp yemeye çalışan çocuklar vardı. Baba hasreti içimde her gün büyüyor ve annemin ağzından çıkacak, babam ile ilgili hikayeyi duymak istiyordum.

Baba; baba ne demekti? Bir erkek çocuk için baba, hayatın pin koduydu. Yaşam savaşında sığınılacak bir kale, fırtınada bir liman, yağmurda bir şemsiye, korkuda cesaret, tedirginlikte güven, sevinçte paylaşımdı. İlk tokadı ondan yemek isterdim, ilk küfrü onun etmesini isterdim. İlk yüzüme batan ve acıtan sakalın, onun sakalı olmasını isterdim. İlk cezayı ondan almak, ilk suç işlemenin korkusunu onun karşısında yaşamak isterdim. Boynuna binip, yüksekten insanlara bakmak, güvendiğim bir dağın sırtında olmak isterdim.

Ter kokulu koltuğunun altına sığınıp onu sımsıkı sarmak isterdim. Ondan korkmak ona saygı duymak ve örnek almak isterdim. Bir babam olsa, neler neler yapmak isterdim.

Anneme, babam öldü mü? Diye sorardım. “Hayır” derdi. “Babam bizi terk mi etti?” derdim. “Hayır” derdi. “Anne arkadaşlarım bana kötü bir söz kullanıyor, benim babam nerde?” derdim. Başını önüne eğip, yüzünü kırıştırıp “anlatacağım oğlum ama şimdi anlayacak yaşta değilsin” derdi.

Acısını yüreğimde, geceleri yorganımın altında, korkarak ve özleyerek ağlaya ağlaya bastırdığım baba sevgisi ve özlemini. Annemin on beş yaşımda bana anlattığı hikayeyle yerle bir ettim.

İnanılacak gibi değildi aslında. Fakat, başka bir açıklaması da yoktu, annemin anlattığı olayın.

Annem varlıklı bir insandı ve beni gidip, Amerika’daki bir sperm bankasından almıştı. Yani ben modern bir neyim bilmiyorum.

Annem bazı şeyleri düşünmemişti. Ben bir insandım ve içgüdüsel olarak bir babanın ihtiyacını derinden hissediyordum. O parası olduğu için bir erkeği hayatında istemediği için, beni bir Sperm bankasından almıştı. Ama hayatında istemediği o erkeğin, benim hayatımda açtığı derin yarayı hiç düşünmemişti. O kendini düşünmekten, benim geleceğimi düşünememişti.

Annemde haklıydı aslında. Bir hata yapmış ve bana bunu açıklayamıyordu.
Annem bana diyemiyordu “Oğlum ben seni bir bankamatikten çektim” Ya da “ Seni kendi rahmime EFT yaptırttım.
İnanmıyorsan işte bak. Bu da dekontu” mu demeliydi. Ona da hak vermek istiyorum, fakat yaptığı çok büyük bir hataydı.

Kısacası ben; derinden yaralı, anlamsız, çaresiz, teknoloji kurbanı bir banka zedeyim…
Baba kelimesinin anlamını asla bulamayacağım…
Benim babam bir bankamatik…


.Eleştiriler & Yorumlar

:: Pin Kodu - Sakalın Batması - De Eki
Gönderen: özgür yenigün / Kırıkkale/Türkiye
14 Aralık 2016
Merhaba, Çok güzel bir hikaye yazmışsınız. Konu ilgi çekiyor zaten. Anlatım biçiml eri de çok güzel. Pin kodu benzetmesi orjinal. "Baba; baba ne demekti?" cümlesiyle başlayan paragraftaki hayat kesitleri özenle seçilmiş. Sakalın yüze batması mesela. Uçurtmanın diğerlerinden aşağıda olması ya da. Gözüme çarpan tek yazım yanlışı ise "hiçte" kelimesinde. "-De" eki ayrı yazılmalı. Benzetmelerin, ilginç anlatım tarzlarının olduğu öykü türleri her zaman ilgimi çekmiştir. Kaleminize sağlık.




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın toplumcu kümesinde bulunan diğer yazıları...
En Değerli Anne Ölü Annedir
Yırtılan Onur
Ne Demek?
Oğlumu Öldürdüm
Annemi Öldürdüm

Yazarın öykü ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Dört Yaşındaki Seri Katil
Simit Tatili


BEKİR SEPET kimdir?

Hayata farklı bir gözle bakan ve yaşamanın hiçte kolay olmadığını gören biriyim. Bazen baktığım kişilerin ruhlarını içimde hissedip onlar gibi yatıp onlar gibi kalkıyor ve onlar gibi düşünebiliyorum.


yazardan son gelenler

bu yazının yer aldığı
kütüphaneler


 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © BEKİR SEPET, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.