..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Mutlu insanlar tatlı şeylerden söz ederler. -Goethe
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > İlişkiler > Ömer Faruk Hüsmüllü




29 Ocak 2010
Lanet!  
Ömer Faruk Hüsmüllü
Düşmek isteyeni tutmamalı, yuvarlanışını zevkle seyretmeli.Bu düşüş verecektir ona tadamadığı mutluluğun kendisini.


:BJAJ:



Zaman öylesine sonsuza uzanmış ki…Ruhların sohbetinin anlamsızlığını bize iletemeyecek kadar! Boşluğun başlangıç ve bitiş noktalarını aramak ve merak etmek neden? Varolandan gayrisi yalan değil mi bu dünyada ? Hep yokluk, hep yokluk, arayış arayış, bulamamak, ümitsizlik zevk veren yegane işkence oldu artık.

Ilık ve sessiz bir rüzgarı severiz .Ağacın ilettiği kokuyu duymak isteriz.Sevmek sevilmek isteriz.Ölesiye sever,öldüresiye seviliriz. Kanımız akmadan göremeyiz tatlı hayatın kıymetini,biz nedense hep saçmalıklarla uğraşır,saçmalayanları tutarız. Sanki tek kurtuluş yolu o saçmalıkmış gibi,kaçmak isteriz her gerçek olandan. Yalan da olsa hoşlanırız güzel ve sahte sözden. Okşar adeta bir anne sevgisiyle bizi bu yalanlar… İftiradır en çok korktuğumuz, ama aslında biliriz ki odur gerçeğe en yakın olan. O kadar kirli ve bulaşıksızdır ki atılan çamur kirletemez bizi.
Sapıkça emellerimizi yönelttiğimiz dünün sevgilisi bugünün oyuncağı olan tapılan tanrıçalar da yoktur artık. Biraz biz,biraz o yemiş bitirmişizdir onu…İyiye doğru yürürken aklımızda ,daha önceleri olmayan kötülükler vardır. Başka türlü olamaz,çünkü değişmez kaderimizdir bu davranışın çizgisinde oynayan…
Ohhh... Ne güzel...Silinsin dünya uzaydan,yok olsun tüm insanlar yeryüzünden. Onları,o iğrenç varlıkları düşünmeyelim artık.Biz ayrıyız onlardan,başka başka dünyalarda yaşıyoruz çünkü. Giremezler oraya hiçbir zaman,yaklaşamazlar bize tanrı korkusuyla.
Ah sevgili dünyamız, sana basacak o çirkin ve kirli ayaklardan seni koruyabildiğimiz için ne kadar mutluyuz bilemezsin.. Senin yaratıkların seninle kaynaşmış,seninle bütünleşmiş ... Bu yaşantı öylesine mutlu ediyor ki onları..,.Sana hayal diyorlar,çirkef diyorlar,yok olmuşların dünyası diyorlar, zevklerin fuhuş evi diyorlar,anormallerin yuvası diyorlar,diyorlar diyorlar, diyorlar,...Varsın canları ne isterse desinler,bizimsin ya,beraberiz ya,sende yok olmamız bile yeniden var olmak ya....,
Yolunu kaybeden yabancı yolcu !.. Buraya ayak basma! Çek git buradan! Biz kaybolmuşları aramak çabası boşuna. O kadar derindeyiz ki çıkmamız imkânsız. Siz insanoğlunun bize yapabileceği tek şey var: Bizi daha da derine gömmek...... Acaba bu iyiliği de bizden esirgeyecek misiniz?...
Düşmek isteyeni tutmamalı, yuvarlanışını zevkle seyretmeli.Bu düşüş verecektir ona tadamadığı mutluluğun kendisini.
Yerin mavi, gökyüzünün yeşil olduğu bir gün buluştular,bir deniz kenarında…O kadar mutluydular ki yaşayıp yaşamadıklarından şüpheye düşüyorlardı zaman zaman.Artık dünyanın ters döndüğünü biliyorlardı.Ters dönen dünyanın altında sürdükleri yaşantı sarmıştı tüm benliklerini.Kırmızılı, morlu, sarılı şekiller geçiyordu gözlerinin önünden rengarenk.Ters uçan bir kelebek,ters yürüyen bir karınca ve yine ters düşen bir ağaç yaprağının çıkardığı ses korkutuyordu onları. Büyülü anı bozmamak için saatlerce susarak zaman denen meşumu unutmak istiyorlardı adeta.Katı ve zalim zamanı "bir lâhza " durdurmak için yalvaran şairin sesi olmasaydı kulaklarında, belki de inanacaklardı durduğuna. Boş bir yalvarışın sahibi olmak isterdi onlar da. Hatta haykırmak da isterlerdi,ama bu uğraşı neyi değiştirirdi ki? Geçecekti ister istemez inadına eskisinden daha hızlı! Korkunç iskeletlerin yaratıcısı kime acımıştı ki onlara da acısındı? Buruş buruş yüzler,derilerini atmış kemik yığınları, doğanın önce verdiği sonra da aldığı güzellikler.....Aldatış,aldatış,bilerek aldatılış...


Ruhumun aynasında yıllarca taradığın şu salkım saçak saçlarına bir bak neler göreceksin?Unutturup,hatırlatmaktan korktuğun her şey onların arasına gizlenmiş yatıyor. Korkmadan bakabilecek gücü bulabiliyor musun kendinde?Korkman için bir sebep yok değil mi? Evet hiç bir sebep yok,ama yine de korkuyorsun! Yakışmıyor sana korkmak,cesaretindi hayranlığımı kazanan. Alenen yaptıklarındı seni bana sevdiren ve bağlayan. Oysa sen şimdi yaptıklarından korkuyor ve hatta onlara bakmak cesaretini bile gösteremiyorsun. Benin hayatımı sana vermediğim için kızardın bana.Özgür olmak istediğini söylerdin daima. Sıkıldığın, bunaldığın bu yaşantının artık bitmesini arzuluyordun.Bak işte bitti! Dilediğin her şey senin oldu. Mezara götürülen kötülüklerden kurtuldun ve hatta "alçak" damgasını vurduğun mezar taşının dibinde ,ağlayıp ağlamama özgürlüğünü de elde ettin. Anlayamadım bir türlü daha önceki davranışlarına ters düşen hareketlerde neden ısrar ettiğini…
Zannetme ki seni alkışlayan,seni takdir eden var.Affetmiştim halbuki ben seni toprağın altına girmeden çok önce!Sana minnettardım yaptıklarından ötürü. Bir kötülüğün dokunmadı bana,aksine çok büyük iyiliklerin oldu.Sen olmasan bu yok oluşu bile kabul edemezdim, Sayende öğrendiklerimi de hiçbir kitap öğretemezdi bana.Hem biliyor musun seni çok da seviyordum? Simdi ise korkarak gelmeni istemiyorum bana…




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın İlişkiler kümesinde bulunan diğer yazıları...
Oyunu Kim Bozdu?
Dar Kapı

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Bir Meczup Yakarışı
Sevgili Ölüm Dost Muyuz?
Bu Dünyaya Veysel Olarak Geldi Âşık Veysel Olarak da Gitti
Nasreddin Hoca Fıkralarına Güler Misiniz?
Daire İçinde Bir Nokta Mısınız,yoksa Sadece Bir Nokta Mısınız?
Gidenlerden Son Kareler
Gülerken Göbek Çatlatan Çok Komik Temel Fıkraları
Aşk Üzerine Kıkır Kıkır Fıkralar
Gülmekten Bayıltan En Komik 10 Karadeniz - Temel Fıkrası
Varoluş ve Ölüm

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Siyasi Taşlama: Neşezâde - 2 [Şiir]
Siyasi Taşlama: Karamsarzâde [Şiir]
Kusurî"den Tırtıklama [Şiir]
Zam Zam Zam... [Şiir]
Tırtıklama (Kazak Abdal'dan) [Şiir]
Yoklar ve Varlar [Şiir]
İstanbul,sana Âşık Bu Kul [Şiir]
Âşık Dertli"den Tırtıklama [Şiir]
Namuslu Karaborsacı [Şiir]
Dostlarım [Şiir]


Ömer Faruk Hüsmüllü kimdir?

Uzun süre Oruç Yıldırım adını kullanarak çeşitli forumlara yazı yazdım. İddiasız iki romanım var. Çok sayıda siyasi içerikli yazıya ve biraz da denemelere sahibim. Emekli bir felsefe öğretmeniyim. Yazmaya çalışan her kişiye büyük bir saygım var. Çünkü yazılan her satır ömürden verilen bir parçadır.

Etkilendiği Yazarlar:
Az veya çok okuduğum tüm yazarlardan etkilenirim.


yazardan son gelenler

bu yazının yer aldığı
kütüphaneler


 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Ömer Faruk Hüsmüllü, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.