Gençliğinde müzik öğrenen, felsefeyi daha iyi anlar. -Platon |
|
||||||||||
|
Doğru olan nedir? Sualine ise, düşünme yeteneğimiz olduğu varsayılarak o anı yaşayarak ağlamadan hayal kurmak diyebiliriz.Ağlamayı sevmesekte zaman zaman ağlarız.Anne sinden ayrı kalmış bir bebek gibi olmasada,değişik vaziyette bu ağlama işlemi gerçekleştirilir.Sevinç,keder,acı ve üzüntülerin sebep olmasıyla göz pınarlarımız biz istemeden harekete geçerek elmacık kemiğimizin üzerine bırakır damlalarını.Yüzümüzde oluşan hafif ıslaklık bizi rahatsız etmesede bazen farkına bile varmadan elimiz gayri ihtiyari yüzümüzdeki ıslaklığı siler.Etrafımızdaki insanların ne yaptıklarını görmez sadece o anı kendimizle yaşarız.Ağlama sebebimizi yakınımızdakilerle paylaşsak bile ağlamamıza engel olamayız. Duygusallığa bağlı olan bu ağlamalar bazen acı için olsada,bazende büyük bir kandırmacadan ibarettir.Fiziki olarak bizleri ağlamak rahatlatsada etrafımızdakilerin üzülmelerine derin duygu ve düşüncelerin içerisine atılma işidir ağlama.İçin için ağlamak ise tümüyle kendi içersinde yaşamaktır acıyı ,üzüntüyü,kederi ve elemi.İçi kan ağlamak,anası ağlamak,için için ağlamak,hüngür hüngür ağlamak,yalan ağlamak gibi çeşitlendirebiliriz bu ağlamaları. Geçen sene bugün Belediye Başkanlığı’nı kazanıpta sevinçten ağlayanların olduğu gibi,koltuğunu kaybedenlerde ağladı,siyasi arenada iddialı olan diğer siyasi partilerin fedakar insanlarıda ağladı.Ben hem sevinç hemde üzüntüyü yaşasamda ağlayanların içersinde olmadım.Duygusal bir kişiliğe sahip olmama rağmen ağlamama sebebimi kaybedilmiş bir Belediye Başkanlı’ğı olarak görmediğimden olsa gerek.İyi ve kötünün fark edileceği bir sonuç olarak değerlendirdim.O tarihte sölediğim ve altına halen imza atabileceğim bir başka konuda şudur, bundan sonra yapılacak Belediye Başkanlığı seçimlerinde Belediye Başkanımız maalesef Bayındır’lı olmıyacaktır.Bu konudaki yorumları sizlere bırakıyorum. Bayındır olarak hep kolayı seçmemizden olsa gerek ki,sorumluluk altına girmiş bazıları maşalahki maşallah her dönem değişik değişik koltuklarda oturarak hala bu görevdeler.15 sene önce tahta sandalyede oturuyorlardı,şimdı deri sandalyede. Ne değişti değişen sadece bir sandalye.Oda kime yaradı o sandalyede oturana…!!! Ne vermişler ilçemize ne kazandırmışlar?Yada nasıl bir proje ile ağlanması gereken yerde ağlamışlar? Düşündürücü olsada milletin ve Bayındır menfaatlerinin önüne geçmiş kendi menfaatleri. Onlar bir olanları sürekli iki yapmanın derdinde olduklarından olsa gerek bu gelişememek,büyüyememek…!!! Bayındır İlçesi olarak kurulduğu günden beri İktidar Partisinin egemenliğinde bir Belediye olma durumu sadece Anavatan Partisi’n den ayrılarak Cumhuriyet Halk Partisi’ne geçen Alaattin Çapuk’un Belediye Başkanlığı’nın son çeyreği ve 1980-1981 yılları arasında Belediye Başkanı olan Sadık Erişen zamanında yaşamamıştır.Toplasan toplasan üç senelik bir iktidar desteği olmayan süreçtir bu zamanda.Genel ve yerel baktığında gözle görülür hiçbir şey yok, yada ben göremiyorum.Seçim yatırımı olsada İzmir Büyük Şehir Belediyesi’nin destekleriyle ilçemize yapılmış hizmetleri kimse inkar edemez.Ve bunun bedelinide ilçe halkı Aziz Kocaoğlu’na 14 bin oy vererek ödemiştir. 2001 yılında siyaset sahnesinde yerini alan ve 2002 senesinden beri iktidarda olan Ak Parti kurulduğu günden beri ilçemizdede teşkilatı mevcuttur.Ellerinden geldiği kadar bir şeyler yapma çabası içerisinde olduklarını düşünsekte,ilçemize bu kadar sene içersinde gözle görülür bir yatırımın olmamasıda düşündürücü. Vatandaşın ağlamaları karşılığında bir lolıpop şekeri ile kandırılmış bir çocuktan farkımızın olmadığıda apaçık ortadadır.Bu sekiz yıllık süreç içersinde şu hatırlattıklarımı anımsayarak ne gibi ilkler yaşadığımızı düşünelim.“Çiftçi ve emekliden vergi alınması sözü verildi, "Borç yiğidin kamçısıdır" demekle borçlanmayı başarı olarak gösterildi, İlk defa bir cami kiliseye çevrildi, İlk defa Türk askerinin başına ABD güçlerince çuval geçirildi,ilk defa dağdan inen teröristler davul,zurna ve halaylarla karşılandı.Sekiz yıllık AK Parti’nin ilkleri say say bitmez ve bu ilklerin sonuda gelmez. Şimdi siz karar verin ve banada söleyin bakalım benim güzel ilçem Bayındır için yapılan ilkler nelerdir? Ve bu ilk ne zaman yapılmıştır ? Yapılmadıysa neden yapılmamıştır ? Yoksa sizin ağlamalarınıza güvenen vatandaştanmı ?yada ustasından ağlamasını öğrenemeyen siz yöneticilerdenmi ? Yazımın başında sölediğim gibi “ Duygusallığa bağlı olan bu ağlamalar bazen acı için olsada bazen büyük bir kandırmacadan ibarettir” Bu kadar yaşananlara rağmen her şey güllük gülistanlık gibi gösterilmesine ve bu kandırmacadan oluşan ağlamalara ne kadar inanacaksınız ? Birilerinin yalandan ağlaması benim anamı ağlatacaksa bırakın ağlamayın arkadaş…!!! Bayındır fısıltı gazetelerinde vatandaşımın ağzından düşmeyen ve benimde ağlamama sebep olan birkaç konuya değinmek istiyorum.Bazı saygıdeğer ağabeylerimizin kendilerine vatandaşın verdiği makamı beğenmeyerek sponsorlarının evrak takipçiliğini yaptıklarına,yine bazı saygıdeğer büyüklerimizin mevki ve makamın en güzel yerinde olmalarına rağmen aylık 100,150,200 lira gibi bir ücret karşılığında muhtarların gelir gider defterlerini tuttuklarına,heleki bazılarının isimlerinin bile değişerek “Ufakçıya” çıktığını,bana gazetecilik dersi vermeyen kalkanların nerden?nasıl? ve ne şartlarda İlçemize geldiklerini duyunca ağlamamak elde değil.Ben bunlara ağlıyorum ya siz nelere ağlıyorsunuz? En derin saygı ve sevgilerimle hoşçakalın.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Serdar ULUSOY, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |