..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
En tatlı sevinçler, en hiddetli kederler sevgidedir. -Pearl Bailey
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Eleştiri > Politik Olaylar ve Görüşler > Serdar ULUSOY




13 Mayıs 2010
Sabun Leventeden,para Avantadan  
Serdar ULUSOY
Konuşamaz,okuyamaz okumadığı için sorgulayamaz,dinleyemez,dinlemediği için beynini çalıştıramaz,düşünemez ve göremez bir toplum olduk çıktık.Her şeyin iyisini bilmekten dem vurur,Türkiye’nin içler acısı tablosuna ve tüm yaşananlara bile, kıpırdamadan dünyada vaktimizi geçirir olduk. Sindirilmiş bir toplum olduk çıktık açıkcası


:BJIG:
Sözlerime hepimiz birer avantacı pardon,engelli adayıyız diyerek başlamak istiyorum. Her yıl 10 -16 Mayıs tarihleri arası Engelliler haftası olarak kutlanmaktadır.Benim de bu sene, Bayındır Şehit Oktay Ardıç İşitme Engelliler İlköğretim Okulu’nda yapılan etkinlikleri yakından takip etme şansım oldu.Yapılan proğramlardaki, anlamlı konuşmaları,benim,misafirlerin,velilerin ve çocuklarımızın yaşadığı duygu selini kelimelerle ifade edemiyorum.Yaşadığım bir günümü düşünerek izledim tüm proğramı.Yaşadığım evim,gezmek için çıktığım parkım,bindiğim aracım,işim icabıyla girdiğim kamu binaları,Okullar,yürüdüğüm kaldırımlar,kullandığım telefon ve internet ne kadar kullanılabilirdi engelliler için.Bu saydıklarımdan rahat bir şekilde benim kadar faydalanma imkanları varmıydı acaba?Sizlerin yardıma değil,sevgi ve şevkate ihtiyacınız olduğunu geçde olsa anlayanlardanım.
Bunları düşündükçe, engelin ve özrün onlarda değil, bizlerde olduğunu anladım. Bakan gözlerimizle,duyan kulaklarımızla, çalışan tüm uzuvlarımızla, sizleri göremediğimiz ve hissedemediğimiz için. Adı engelli ve yaşamlarında sadece engeller olan, engelsiz arkadaşlarım, aslında özrü olanlar, sizleri göremeyen bakan körler ,bizleriz.Önünüzde bulunan engellerin kaldırılması için, bundan sonra elimden gelenleri yapmaya çalışacağıma söz vererek,bundan sonraki yaşamınızda üzerime düşen görevleri yerine getirmek adına, sizlere buradan söz vermek istiyorum.
Bakın bizlere de,engelsiz gibi görünenlerin, ne kadar engelli olduklarına şahit olun!! Konuşamaz,okuyamaz okumadığı için sorgulayamaz,dinleyemez,dinlemediği için beynini çalıştıramaz,düşünemez ve göremez bir toplum olduk çıktık.Her şeyin iyisini bilmekten dem vurur,Türkiye’nin içler acısı tablosuna ve tüm yaşananlara bile, kıpırdamadan dünyada vaktimizi geçirir olduk.
Sindirilmiş bir toplum olduk çıktık açıkcası.Ama ben tüm bu yaşananlara inad, haberleri ve yorumlarımı köşemden sizlere aktararak görmenizi,duymanızı ve bir nebzede olsa hissetmenizi sağlamak için büyük bir çaba ve gayret harcamaktayım.Buda bana büyük mutluluk vermektedir.Çok olağan ve önemli bir konu olmadığı sürece köşemden siz okurlarıma gözlemlerimi aktarıyorum..Beni anlamak sizin anlayış kapasitenize bağlıdır,ben ne kadar güzel anlatırsam anlatayım, siz beni anlamak istemezseniz, tabikide zorlanacağım.Bu zorlanmalar beni hiçbir şekilde yıldırmayacak,kendimi sizlere daha nasıl güzel bir şekilde anlatmanın yollarını arayacağım.
Sizlerle buluştuğum süre içersinde,sürekli veren,örnekleyen,anlatan,yorumlayan kişi olmaktanda, çok mutluyum.Kolay gibi görünsede bu iş kapalı kapılar arkasında masa başından ahkam kesmekten baya zordur.Gündemi takip ederek,bilgi ve belgeleri toplayıp haber haline getirdikten sonra oluşturulan haberin servis edilmesi gerekiyor.Ne kadar kolay gibi görünsede,dünyadaki sayılı zor ve tatilsiz bir mesleklerdendir.Polis,Asker,fırıncı aklıma gelmeyen diğerleri gibidir gazetecilik mutfağıda..Ne tatil,ne yıldönümü tanır,nede acı bir haber.
Yaratıcı,meraklı,çalışkan,zekalı,iletişimi kuvvetli,promlemleri hemen çözen,ikna kabiliyeti yüksek,gözlemci,dikkatli,sabırlı,gündemi takip eden unsurların birleşmesidir gazetecilik.Bu işi başarı ile sonuçlandırdığıma inanıyorum. En azından sözde değil özde,kartvizitte ve ünvanda değil gerçekte bu etikete sahip olmakta ayrı bir güzellik.İşin özde olabilmesi için tüm bireylerin, kendi işine dört elle sarılması gerektiğine inananlardanım.Bu takdirde hiçbir iş aksamamış olacak gibi geliyor.Etrafımıza baktığımızda maşallah ünvanı ile yaptığı işler örtüşmeyenler o kadar çok ki.Bazıları konuştuklarında mangalda kül bırakmıyor,atıyor,tutuyor,koşuyor,yapıyor,yıkıyor,satıyor,alıyor..Ortada gözle görülür bir şey yok..Efendiler sizin işiniz ne ise onu yapın ,bırakında cümle alem işini yapsın. Yoksa trafikler öle bir karışırki siz bile işin içinden çıkamaz hale gelirsiniz.Allah muhafaza,çarpılırsın..
Saygıdeğer ağabeyim Avukat-yazar Mehmet Önder(KYÖD Mizahi Öykü yarışması birinicisi ve aynı zamanda Bayındır’ın ilk ve tek ödüllü Hikaye yazarı) bir keresinde bana, ben bazılarını görmezlikten geliyorum,sanki Bayındır’da bazıları yokmuş gibi davranıyor ve hiç bir yazımda onlardan bahsetmiyorum demişti.Bunu beceri ve kabiliyet olarak gördüğümü nasıl görmezlikten gelebildiğini düşünürken ,yoksa ben yazım ve haberlerimle bunların ekmeğine, istemeden de olsa balmı sürüyorum demiştim.O bazılarına istemeden de olsa, yardımcı oluyorsam, teşekkür etmelerine gerek yok.Kaymak sizden,bal ise benden olsun,iyi yemeler.
Gazetelerde,televizyonlarda,hatta Türkiye’nin bir çok yerinde,büyük puntolarla, çarşaf çarşaf ,usulsüzlük,yolsuzluk haberleri veriliyor.Artık ekmek,su ve diğer vazgeçilmez istekler gibi bu haberlerde, hayatmızda öle bir yer aldıki,bir önceki yolsuzlukla kıyaslar hale geldik. Bu az çalmış bee...! diyen sohbetlere şahit olduk.Olacak o kadar dedirten,bu konular bizim meselelere bakış açımızdan mı? olsa gerek ki ,bunlara dur diyememek.Bu her yerde yaşanan hadiselerin,ilçemizde’de yaşanması normal diyenlerden olmak istemiyorum.
O yüzden sizlerle paylaşmak istediğim bir fısıltı haberim var. Fısıltı gazetesinden aldığım duyumlara göre, İlçemizin tanınmış simalarından olan bir muhterem, isim vermek istemedim reklam olmasın diye…Anlatılana göre kafayı öle bulmuş olacak ki,ne dediğini ya bilmiyor, yada gerçekten çok delikanlı. Benim vatandaşlardan duyduğum ve bana aktarılan aynen şu: “Sokaklarda bağırarak bana tabikide bakacaklar,bakmak zorundalar,sekiz bin lira işçilik,otuz bin lira avanta,avantamıda verecekler”diye bağırır olmuş. Sanırım maması fazla gelmiş olacakki böle bir davranış içersine girmiş kendileri.Şimdi demezler mi sana bu avanta nerden?Ne şartlarda verildi?. Bu neyin avantasıdır?
Daha İsmail’imin haftalığını ödeyemedim.Kolay mı bu kadar kolay para kazanmak muhterem,bana da anlatsana avantanın nerden geldiğini?Bu avantalardan dolayı tek diyebileceğim,Levent’eli sabunla bile yıkansanız , ak’lanamıyacağınızdır.
Esenlikle kalınız.





Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın politik olaylar ve görüşler kümesinde bulunan diğer yazıları...
Ballı,nallı,güllü Şimdide Ak - Kurtlar Türedi
Gözü ve Kulağı Kirada Olmayan Başım
Hayırlı İşlerde Yarışalım,ayrık Otu Olmayalım
Yüzünüzün Akıyla Haklandınızmı?
Hesabı Olanlara Selam Olsun
Timsah Gözyaşları Meslek Olmuş
Vesselam
Al Gülüm, Ver Gülüm...

Yazarın eleştiri ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Delikanlımısın..? , Kıvırcıkmı..?
Referanduma Dirisi Yetmez,ölüsünüde Kaldırın
Aldattınız, Kandırdınız, Parçalıyorsunuz. Sıradaki Ne Hemşerim?
Yuxexesle Conushmayn Yüxexesle Conusmayn (Yükses Ses ile Konuşmayın)

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Sonumsun,bensin,canımdan Ötesin [Deneme]
Dündar Taşer'in Büyük Türkiyesi [Deneme]
Bayındır İl Olmuş Haberimiz Yok! [Deneme]
"Sultan - Üş Şuara" (Şairlerin Sultanı) Necip Fazıl Kısakürek [Deneme]
Benim Sırrım [Deneme]
Başbuğum Demek Yürek İster [Deneme]


Serdar ULUSOY kimdir?

Kolay olmadı bu yaşa gelmek, saniyeler dakikalar boşa geçti ömürden gitti gibi görünsede;bu yaşa gelmenin bedelini alnımdaki kırışıklıklarla ödediğimi düşünüyorum. İnsan olmamızın getirdiği özellikten olsa gerek kimi zaman boşluklara düşüp hatalar yapıldığı gibi benimde hatalarım olmuştur. Bu hatalarımı miras kabul etmediğim gibi savunmadım hatta savunmayıda düşünmedim. Bunları kötü hayat tecrübeleri olarak hayatıma yön vermede yeterince kullandım yada kullanamadım bu ayrı bir mesele lakin yaşamımda kaderimi değiştirmiş bazı hadiseler yüzünden de olumsuzluklara kapılıp hayata küsmedim, depresyona girmedim sürekli yarınların daha güzel olabileceğini hayal ederek daha mutlu daha güzel günleri yaşamanın benim hayatıma nelerin yön vereceğini sürekli düşünerek bu yaşıma geldim.


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Serdar ULUSOY, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.