Aşk eski bir masaldır ama her zaman yepyenidir. -Heine |
|
||||||||||
|
Bu sene başıma bir olay geldi, açıkçası bu küpe saplantım beni korkuttu. Yine aralıktaki doğum günüm için küpe hediyelerimi aldım. Biri bizzat hediye sahibi tarafından yapılmış el de yapılmış, mordan oyalı çiçek küpeler ki, benim favorim oldular. Gerçekten çok zariftiler ve bir de el yapımı olması benim gözümde değerlerini daha da arttırdı. Hemen taktım, kulaklarımdakine vefasızlık ederek. Çok sevinçliyim yeni küpelerim için. Bir de öyle bir zaman ki yeni umutlara, aşklara yol açmışım, yılbaşı yaklaşıyor, doğum günüm, anlayacağınız yüreğim kıpır kıpır. İçten içe inanıyorum bu küpeler bana şans getirecek diye. Böyle de batıl İnançlarım var. Gel zaman git zaman takıyorum küpelerimi. Dedim ya yılbaşı üzeri, kartlar yazdım arkadaşlarıma uzaktaki sevdiklerime. Öyle de romantik bir yanım var. Kesmez beni sadece mailler, mesajlar, facebook kutlamaları. Kartlarımı umut dolu dileklerimle yazdım, hazırladım. Sonra da tuttum postahanenin yolunu. Postane bir kalabalık yuvanın çocuklarını getirmişler kart nasıl gönderilir öğrensinler diye. Boşuna, bilmiyorlar ki bu çocuklar değil kart atmayı postane kavramını bile bilmeyecekler gelecekte. Aman bana ne dedim, bıraktım ahkâm kesmeyi. Sıramı bekledim, kartlarımı gönderdim, döndüm ofisime. Elimi attım kulağıma küpemin teki yok. Eyvahlar olsun! koştum hemen. Gözlerim lazer oldu, yolları tarıyorum. Yok, postahaneye varıyorum, ağlamaklı memura soruyorum. “Küpemi kaybettim en son buraya gelmiştim gördünüz mü?” diye. Adam telaşlanıyor, nasıldı altın mıydı, çok mu değerliydi? diye. Elimde sıkıca tuttuğum diğer tekini göstererek “yok, böyleydi” diyorum. Adam biraz şaşkın biraz da kızgınca cevap veriyor “hayır görmedik bugün burası çok kalabalıktı zaten”. Eminim içinden küfrediyor koskoca kadın ne için meşgul ediyor burayı diye. Ben büyük bir hayal kırıklığı içinde belki bulurum diye başım yerlerde geri dönüyorum. Bir zaman beklettim küpemi masamın üzerinde belki eşi çıkar diye. Sonra onu kaldırdım bir kutunun içine eşini kaybetmiş boynu bükük haliyle. İçimi de bir sızı saldı, yeni yıl umutlarımı azaltmasını da çok istemedim, “boşver, batıl inanç” dedim. Gel zaman git zaman unuttum onu orada tek başına. Aşka yelken açtım büyük umutlarla. Bu sefer başaracaktım. Ama olmadı, onu da küpemin eşi gibi birden bire kaybettim. Geçenlerde bir şeyler ararken boynu bükük küpemi gördüm kutunun içinde, tam 7 ay sonra. Aldım elime uzun uzun baktım, şaşırdım kaldım küpemle paylaştığım ortak kaderime.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Bulut, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |