..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Aşık olmayan âdem / Benzer yemişsiz ağaca. -Yunus Emre
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > İnceleme > Din > Fuat Türker




8 Ekim 2010
Toplumdaki "Mantık" Dini  
Fuat Türker
Kuran’da, müminlerin tüm yaşamlarının Rabbimiz’in hoşnutluğuna uygun olduğu bildirilir. Salih müminler, her ne iş yapıyor olsalar, okula gidiyor da olsalar, ticaretle uğraşıyor da olsalar, tüm gün evde de bulunsalar, hasta ya da sağlıklı da olsalar yalnızca Allah’ın hoşnutluğu için yaşarlar. Çok açıktır ki, samimi müminlerin yaşamında “biraz Allah rızası için, biraz nefsi için” gibi bir ayrım asla yoktur. Yaptıkları her işte yalnızca Allah’ın hoşnutluğunu kazanma çabası vardır. Samimi müminler dini yalnızca Allah için yaşarlar.


:ACDC:
İnsanların çoğu, belirli zamanlarda ibadet ederek, ara sıra Kur’an ahlakını yaşayarak din ahlakını yaşadıklarını zannederler. Bu kişiler genellikle nefislerinin bencil tutkularının ardına düşerek, dünyevi çıkarlarını gözeterek yaşarlar. Bu durum, insanların kendini aldatmasından başka bir şey değildir. Kur’an’da, bu yaşam tarzını benimsemiş kimi insanların Allah’a ‘bir ucundan ibadet ettikleri’ bildirilir:

İnsanlardan kimi, Allah’a bir ucundan ibadet eder, eğer kendisine bir hayır dokunursa, bununla tatmin bulur ve eğer kendisine bir fitne isabet edecek olursa yüzü üstü dönüverir. O, dünyayı kaybetmiştir, ahireti de. İşte bu, apaçık bir kayıptır. (Hac Suresi, 11)

İnsan kendi dinini yaşayamaz, yaşanması gereken Allah’ın dinidir. Cahilce, kendi mantık örgülerine göre bir din yaşamayı düşünenler kendi çıkarlarını gözettikleri bir ‘mantık dini’nin mensubudurlar. Yukarıdaki ayeti gereği gibi düşünerek, kişinin böyle bir ‘mantık dini’ arayışının yanlışlığını fark etmesi gerekir.

Cahiliye insanlarının oluşturduğu bu ‘mantık dini’nin en önemli özelliklerinden biri, Kuran ahlakının gereklerinin, yalnızca kişisel çıkarlarla uyumlu olduğu durumlarda yaşanmasıdır. Bu sapkın inanışa göre, namaz kılmak, zekat vermek, oruç tutmak, sabır göstermek, tevekküllü olmak, hoşgörülü davranmak, ihtiyaç içinde olanları korumak ancak çıkarlarla çatışmıyorsa uygulanabilir. Eğer toplum içinde takdir görülecekse, ibadet etmek ve güzel ahlak özellikleri sergilemekte kendilerince bir sakınca görmeyen bu kimseler, şayet toplumdan tepki alacaklarını düşünürlerse, bu dini sorumluluklardan hiç haberleri yokmuş gibi davranırlar.

Bu çarpık mantığa sahip insanlar, ahiretin varlığına da kesin bilgiyle iman etmezler. Çünkü yaşamlarının bir kısmını Kuran ahlakını, geri kalanını ise dünya hayatını yaşamaya ayırmışlardır. Hatta bazen bu kişinin gününün neredeyse 23 saati Kuran ahlakından uzak geçerken, din ahlakını yaşamaya ancak bir saatini ayırır. Oysa insanın yaşamı, ölümü, ibadetleri ve kulluğu yalnızca Allah için olmalıdır. Bir Kuran ayetinde bu konuda “...Şüphesiz benim namazım, ibadetlerim, dirimim ve ölümüm alemlerin Rabbi olan Allah’ındır.” (Enam Suresi, 162) buyrulmaktadır:

Dünyevi değerlere çok önem veren bu kişiler, sadece belli dönemlerde ihtiyaç içinde olanları korumayı, yoksullara sadaka vermeyi, yardım etmeyi yeterli görürler. Bunlar güzel ve teşvik edilmesi gereken davranışlardır. Ancak bu kişilerin yardımlarındaki asıl amaç, genellikle toplumda ‘ hayırsever’ sıfatı kazanabilmek ve böylece saygın bir yer elde edebilmektir.

Mantık dinini yaşayanların en büyük yanılgılarından biri ise, tüm bu çarpıklıklara ve Kuran dışı inanışlara rağmen kendilerinin gerçek anlamda Kuran ahlakını yaşadıklarını öne sürmeleridir. Oysa gerçek İslam ahlakının, bu kişilerin çarpık mantık örgüleri üzerine kurdukları sapkın yaşamlarıyla hiçbir ilgisi yoktur.

Kuran’da, müminlerin tüm yaşamlarının Rabbimiz’in hoşnutluğuna uygun olduğu bildirilir. Salih müminler, her ne iş yapıyor olsalar, okula gidiyor da olsalar, ticaretle uğraşıyor da olsalar, tüm gün evde de bulunsalar, hasta ya da sağlıklı da olsalar yalnızca Allah’ın hoşnutluğu için yaşarlar. Çok açıktır ki, samimi müminlerin yaşamında “biraz Allah rızası için, biraz nefsi için” gibi bir ayrım asla yoktur. Yaptıkları her işte yalnızca Allah’ın hoşnutluğunu kazanma çabası vardır. Samimi müminler dini yalnızca Allah için yaşarlar.

(Öyle) Adamlar ki, ne ticaret, ne alış-veriş onları Allah’ı zikretmekten, dosdoğru namazı kılmaktan ve zekatı vermekten ‘tutkuya kaptırıp alıkoymaz’; onlar, kalplerin ve gözlerin inkılaba uğrayacağı (dehşetten allak bullak olacağı) günden korkarlar. (Nur Suresi, 37)

Samimi inanan, yapacağı davranışları ve sözlerini ‘mantık süzgecinden’ değil, tam bir mümin hareketi ve mümin ahlakına uygun olup olmadığı konusunda süzgeçten geçirir. Her adımında ”cennette böyle bir tavır içinde olabilir miyim?” diye düşünerek Kur'an ahlakına uygun tavırlar sergiler.

Rabb’in huzurunda yapayalnız hesap vereceğimizin bilinciyle, yaptığımız tüm ibadetleri samimiyetle yerine getirmeye çaba gösterelim. Kendi nefsimize uygun olanı seçmeden, Allah’ın emrettiği şekilde ve O’nun sınırlarını koruyarak yaşayalım. Yaşamımızdaki gaflet perdelerini kaldıralım; son perde açıldığında arkasındaki muhteşem güzellikleri görebilmeyi umut ederek…




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın din kümesinde bulunan diğer yazıları...
Ahir Zaman'dan Asr-ı Saadet'e
Çağımızın Hastalığının Tedavisi, Taklîdî İmandan Tahkiki İmana Ulaşmaktır
Kur'an'daki Babalar
Şeytanın 'Din'i Olur Mu?
İttihad-ı İslam Nedir?
İşte Büyük Kurtuluş ve Mutluluk Budur! - II
Zan, Gıybet ve Tecessüs Nedir?
İşte Büyük Kurtuluş ve Mutluluk Budur! - I
İslam İle Şereflenen Bir "Hicret Ehli"nin Hikayesi - I
Allah Korkusu [hakkında Detaylı Bir Yazı]

Yazarın İnceleme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
İlk Öğretmenimiz
Tüm Evren Beynimizin İçinde...
İnsanları Allah'a Yönelten Büyük Gerçek
Merhamet Medeniyeti Örneği; Osmanlı
Sana Ruhtan Sorarlar - I
Kendini İsraf Etmek
Bir Büyük Uygarlığın Yeniden İnşası
Çocuklarımız İçin...
Onların Fazlası Var...
Çocuklara Allah ve Dini Nasıl Anlatabiliriz? - I

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Bir Otobüs Yolculuğu [Öykü]
Köy Anılarım (!) [Öykü]
Artık Oruç Tutuyorum (Çocuklar İçin Ama Büyükler de Okuyabilir :) [Öykü]
Daldaki Armut (Çocuklar, Gençler ve de Çocuk ve Genç Kalanlar İçin :) [Öykü]
Boyun Eğen Kutlu Kadın [Öykü]
İnkârcılar İnananların Sapmasını İsterler [Deneme]
Son Perde [Deneme]
Dinin Çıkarlarını Gözetmek [Deneme]
İnsan Neden Kıskanır? [Deneme]
Konuşma Kişiliği Yansıtır [Deneme]


Fuat Türker kimdir?

6 yıldır insani ve imani konularda makaleler ve çocuk yazıları yazıyorum. Yaklaşık 5 yıldır Haber Vaktim, Cemaat. com, Sayha Dergi, Edebistan, Turuncu Dergi, Körpe Kalemler, Edebiyat Defteri gibi dergi, portal ve haber sitelerinde yazılarım yayınlanıyor. Yazılarımı ve inandıklarımı paylaşmak için İz Edebiyat'dayım. Ayrıca Risale Çocuk, Kalem. biz ve Beyan/İstikamet Dergisi'nde çocuk yazıları yazıyorum.

Etkilendiği Yazarlar:
-


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Fuat Türker, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.