..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Işık verirseniz, karanlık kendiliğinden yitecektir. -Erasmus
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > İnceleme > Din > Fuat Türker




28 Kasım 2010
Yanlış Hedefler  
Fuat Türker
Allah’ın varlığını ve gücünü kavramış olan insan, ne amaçla yaratıldığını ve Rabb’inin kendisinden neler istediğini bilir. Kendisini hedefine ulaştıracak her yolu dener, bunun için ciddi bir şekilde çaba gösterir. Böylece inkâr edenler için kesin bir yıkım olan ölümün sırrı da önünde açılır: ölüm asla yok oluş değil, gerçek yaşama geçiş aşamasıdır.


:ADJG:
Allah’ın varlığını ve gücünü kavramış olan insan, ne amaçla yaratıldığını ve Rabb’inin kendisinden neler istediğini bilir. Bu nedenle de dünya hayatındaki hedefi, Allah’ın razı olduğu bir kul olmaktır; her durum ve koşulda gayreti bu yöndedir. Kendisini hedefine ulaştıracak her yolu dener, bunun için ciddi bir şekilde çaba gösterir. Böylece inkâr edenler için kesin bir yıkım olan ölümün sırrı da önünde açılır: ölüm asla yok oluş değil, gerçek yaşama geçiş aşamasıdır.

İnkârcılar, yaşamlarının da ölümlerinin de ‘rastlantılarla ve kendiliğinden’ meydana geldiğini zannederler. Oysa yaşamı da ölümü de yaratan, bütün varlıklar üzerinde gözcü olan ve bütün işleri kontrolü altında tutan Allah’tır. Ölüm, rastlantı sonucu ya da kaza ile meydana gelen bir olay değil, Allah’ın özel olarak yarattığı, kaderde zamanı, yeri ve şekli belirlenmiş bir olaydır.

Ölümün bir son değil, gerçek yaşamının başlangıcı olduğu gerçeğinin bilincindeki mümin, birçok insan gibi yaşamının temelini ‘göçecek bir yarın kenarına’ bina etmez. Her şeyin yok oluşundan sonra da var olan, fani olmayan Rabb’ine yönelir. Mal-mülk, makam, kariyer, saygınlık ve fiziki güzellik gibi dünyevi değerler tıpkı dünya hayatı gibi geçicidir, sonludur. Dünya hayatında sahip olunan hiçbir meta, insanı kurtuluşa ulaştıramaz. Tümü yalnızca, kusursuz imtihan mekanı olan dünyadaki kısa süreli ‘sebep’lerdir.

Sorduğunuzda insanlar, “yiyecek yemek bulma peşindeyiz, bunun için mücadele ediyoruz” derler. Herkes bir yaşam mücadelesi içindedir ve herkesin hedefi kendi başının çaresine bakmaktır. Ancak Yüce Allah dünyayı kesinlikle bu amaçla yaratmamıştır.

İnsanlar, Allah’a kulluk yapmaları için yaratılmıştır. İnsanların büyük bir çoğunluğu ise bunun farkında olmadan; yani asıl amacın ne olduğunu bilmeden yaşar. Oysa atomdan hücreye, evrenden insana ve tüm canlılığa kadar her şey mükemmel sistemlerle yaratılmıştır. İnsanlara tüm bunların gerçekte ne amaçla yaratıldığını anlatmak, bunu düzeltmek için uğraşmak gerekir. Dünya hayatının hiçbir amacı kalmadığında Allah dünyayı yok eder; çünkü amaç insanların kör bir boğuşma içinde yaşaması değildir.

Birçok insanın en önemli yaşam amacı, evlenip-çocuk sahibi olmak; sonra da hayatta kalmak için, yiyecek aramaktır. Adeta içgüdüsel bir şekilde yaşam bu hedeflerin üzerine kurulur. Diğer canlıların da yaptığı doğmak, büyümek, çoğalmak ve ölmek ise insanın diğer canlılardan farkı nedir?..

Dünya, amaçsız mücadele için değil, imtihan olmak için yaratılmıştır. İnsan, karmaşa, açlık, hayat pahalılığı içinde süründüğünü/perişan olduğunu söylerken, gerçek kurtuluşu aramakta mıdır? Oysa sonsuz güç sahibi Allah insanlığa kurtuluş yollarını gösterir; onları, Ey iman edenler, hepiniz topluca "barış ve güvenliğe (Silm’e, İslam’a) girin ve şeytanın adımlarını izlemeyin. Çünkü o, size apaçık bir düşmandır. (Bakara Suresi, 208) ayetiyle bildirildiği üzere, barışa ve esenliğe davet eder.

Bediüzzaman da bir eserinde, Allah’ı tanımayanların, insanın asıl görevinin kulluk olduğunu anlayamadıklarını anlattıktan sonra şöyle der:

"...’Hayat bir cidaldir (çatışmadır)’ diye eblehane (akılsızca) hükmetmişler."

Gösterilen her çabanın hikmeti, onun, Allah’ın hoşnutluğunun amaçlanarak yapılması ile oluşur. Allah’ın hoşnutluğunu kazanmak dünyevi hiçbir çıkara değişilmez; çünkü dünya üzerindeki -küçük ya da büyük- hiçbir çıkar, O’nun rızasını ve cennetini kazanmaktan daha önemli değildir. Çünkü Allah, yalnızca “… rızasına uyanları bununla kurtuluş yollarına ulaştırır ve onları Kendi izniyle karanlıklardan nura çıkarır. Onları dosdoğru yola yöneltip-iletir. (Maide Suresi, 16)

Mümin için güzel bir yaşam Rabb’inin rızasını hedefleyerek sürdürdüğü huzur dolu hayattır. Hayat bir mücadele yeri değildir. İnsanın tek mücadelesi kendi nefsiyle ve diğer kötülüklerle olmalıdır. Allah, kulu için samimi çabası karşılığında dünya hayatında da rahat, sıkıntısız bir geçim vereceğini vaat eder. Yalnızca Allah’a kulluk eden, yalnızca O’nun için yaşayan müminler, ahirette de ’hoşnut edici ve hoşnut edilmiş ’lerdir ve sonsuz barınma konağı cennette benzersiz mutluluklar onları beklemektedir.


.Eleştiriler & Yorumlar

:: Yazılarınızı eksik buluyorum.
Gönderen: Levent Ölçer / , Türkiye
28 Kasım 2010
Fuat Bey, yazılarınızı eksik buluyorum. Söylediğiniz çoğu şey kağıt üzerinde gayet doğru ve çok güzel. lakin eksiklikler var. Sizin yazılarınızdan benim naçizane anladığım şey şu; Sen bu dünyayı boş ver, burası boş. Sadece ibadet et ve Allah rızası için iyilik yap, sana vurana diğer yanağını dön, seni sömürenin cezasını Allah zaten öbür dünyada verecek sen affet şimdi, öbür dünyada huriler ve cennet var nasılsa bu dünyada inim inim inleyerek ve diğerleri tarafından ezilerek bunu kazanıyorsun ezilmeye devam et sesini çıkartma... Fuat Bey gerçekten bunu mu diyorsunuz? Allah rızası için bu dünyada diğer kötü fanilerin, istismarcıların, hırsızların, katillerin, tecavüzcülerin, bütün kötülerin bizlere yaptıkları yanlarına kar mı kalsın? Mücadele etmeyelim mi? Allah a teslim olun, kadere teslim olun derken bunu mu diyorsunuz? Tam anlayamadım sizi, biraz açar mısınız? Siz tam olarak başınıza ne gelirse gelsin boş verin, sadece Allah'a dua edin ve cennete gideceğinizi düşünün, başka bir şey yapmayın mı diyorsunuz? Yazdıklarınız gibi hareket ediyor olsaydık Mekke'den Medine'ye göç olmaz, Müslümanlar ile Putperestler arasında savaşlar yaşanmazdı? Yanlış mıyım? Yanlışım varsa lütfen düzeltin.




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın din kümesinde bulunan diğer yazıları...
Ahir Zaman'dan Asr-ı Saadet'e
Çağımızın Hastalığının Tedavisi, Taklîdî İmandan Tahkiki İmana Ulaşmaktır
Kur'an'daki Babalar
Şeytanın 'Din'i Olur Mu?
İttihad-ı İslam Nedir?
İşte Büyük Kurtuluş ve Mutluluk Budur! - II
Zan, Gıybet ve Tecessüs Nedir?
İşte Büyük Kurtuluş ve Mutluluk Budur! - I
İslam İle Şereflenen Bir "Hicret Ehli"nin Hikayesi - I
Allah Korkusu [hakkında Detaylı Bir Yazı]

Yazarın İnceleme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
İlk Öğretmenimiz
Tüm Evren Beynimizin İçinde...
İnsanları Allah'a Yönelten Büyük Gerçek
Merhamet Medeniyeti Örneği; Osmanlı
Sana Ruhtan Sorarlar - I
Kendini İsraf Etmek
Bir Büyük Uygarlığın Yeniden İnşası
Çocuklarımız İçin...
Onların Fazlası Var...
Çocuklara Allah ve Dini Nasıl Anlatabiliriz? - I

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Bir Otobüs Yolculuğu [Öykü]
Köy Anılarım (!) [Öykü]
Artık Oruç Tutuyorum (Çocuklar İçin Ama Büyükler de Okuyabilir :) [Öykü]
Daldaki Armut (Çocuklar, Gençler ve de Çocuk ve Genç Kalanlar İçin :) [Öykü]
Boyun Eğen Kutlu Kadın [Öykü]
İnkârcılar İnananların Sapmasını İsterler [Deneme]
Son Perde [Deneme]
Dinin Çıkarlarını Gözetmek [Deneme]
İnsan Neden Kıskanır? [Deneme]
Konuşma Kişiliği Yansıtır [Deneme]


Fuat Türker kimdir?

6 yıldır insani ve imani konularda makaleler ve çocuk yazıları yazıyorum. Yaklaşık 5 yıldır Haber Vaktim, Cemaat. com, Sayha Dergi, Edebistan, Turuncu Dergi, Körpe Kalemler, Edebiyat Defteri gibi dergi, portal ve haber sitelerinde yazılarım yayınlanıyor. Yazılarımı ve inandıklarımı paylaşmak için İz Edebiyat'dayım. Ayrıca Risale Çocuk, Kalem. biz ve Beyan/İstikamet Dergisi'nde çocuk yazıları yazıyorum.

Etkilendiği Yazarlar:
-


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Fuat Türker, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.