..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Yaþam ciddi, sanat neþelidir. -Schiller
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Deneme > Toplum > Nilüfer Aydur




5 Ocak 2011
Sistemin Ruhu - 4  
Nilüfer Aydur
Felsefe aydýnlýktýr. Dönemi aydýnlatýr ve geleceðe ýþýk tutar. Fakat o bir kurtuluþ manifestosu deðildir. Din felsefesi, doða felsefesi, bilim ya da siyaset felsefesi çaðýn önyargýlarýndan tamamýyla soyutlanarak ele alýnamaz. Yapmamýz gereken, felsefenin aynasýnda yansýyan kendi gerçeðimizi görmek ve bu gerçekle ne yapabileceðimizi düþünmektir.


:ADFH:
Bir sistemden söz ediyorsak, bu, birbirinden farklý elemanlarýn varlýðý ve bu elemanlarýn bir amaç adýna birlikte hareket ettiði önkabulüne sahibiz anlamýna gelir. Ýster dil ekseninde, ister toplumsal yaþam biçimlerimiz çerçevesinde ele alalým, sistemin, bize kendisini dayatan ve iç içe geçmiþ baðýntýlar bütünü olduðunu rahatlýkla görebiliyoruz demektir.
Genel anlamda sistemin; ana sisteme baðlý küçük sistemlerin, kendi içinde baþka sistemler barýndýrdýðý ve her bir altsistemin, bir diðeriyle olan yatay-dikey iliþkisini sürdürdüðü açýk alanlar sayesinde, ana sistemin ruhuna uygun (tüm koþullar sabitken) olmakla birlikte, en azýndan kendi içinde yenileyebileceði farklýlýklarla temas edebildiði baðýntýlar bütünü olduðu aþikârdýr. Gerek kültürler arasý iliþkilerin, gerekse günlük hayatta insanlar arasý iliþkilerin sunduðu, bu alanlarda yýkarýz önyargýlarýmýzýn duvarlarýný. Dolayýsýyla, bir sistemin içinde yaþayan bilinçli canlýlar olarak biz insanlarýn, sistemin bilincinde olmasýnýn önkoþulu, sistemi oluþturan parçalarýn birbirinden farklýlýðý sayesinde oluþan açýk alanlardýr. Bu ayný zamanda, sistemin, bir sistem oluþunun kaçýnýlmaz koþuludur ki, biz bu koþul sayesinde yakalarýz farkýndalýðýmýzý.
Kendi bedenlerimizin iç dinamiklerinin oluþturduðu sistemlerden tutun da, günlük hayatýmýzý sürdürdüðümüz alanlarda oluþturduðumuz yapýsal sistemlere göz ucuyla baktýðýmýzda gördüðümüz þey, her birinin varlýklarýný hissetmemizi saðlayan sýnýrlara sahip olduklarý ama her sistemin de diðer sistemlerle çeþitli ölçeklerde ilintili olduðudur. Örneðin sindirim sistemimiz, pek çok iç organýn birbiriyle olan iliþkileri sayesinde iþlerken, ayný zamanda dolaþým sistemiyle de zorunlu bir iliþki halindedir ve siz de takdir edersiniz ki; ayný sindirim sistemi, gýda sektörünün dayattýðý beslenme sistemiyle de yoðun bir iliþki içindedir. Bu iliþkiler yumaðýný neredeyse sonsuz baðýntýlarýyla evrensel bir bütün içerisinde genel hatlarýyla gözler önüne sermek de mümkündür, fakat tam tersine, bütünün kendisine bakarak, bütünü oluþturan parçalarý açýklamak imkânsýzdýr. Çünkü bütün, bütünü oluþturan parçalarý, bu parçalarýn bütünü oluþtururken geçtiði aþamalarý ve bu aþamalarý geçirmesine neden olan diðer baðýntýlarýn tamamýný ayný anda yansýtamaz. Kendini bütün kýlanýn, o parçalarýn, o aþamalardan geçmesi olmasýna raðmen, sadece bir takým izlerini taþýr ancak. Bu sebeple, her olaný biteni anlamlandýrmanýn ilk koþulu olarak bütünü iþaret eden, ‘bir’i kutsallaþtýran akýmlardan uzak durmak gerekir. Bu bizi gerçeðe yakýnlaþtýrmak þöyle dursun, gerçeklik algýlarýmýzýn körleþmesinden baþka bir þeye hizmet etmez. Bu, dogmatizmin yeni (aslýnda onbinlerce yýl öncesinden bugüne taþýnmaya çalýþýlan) yüzüdür. Günümüzde çeþitli (Hint-Tibet-Çin) felsefi akýmlarýn yaygýnlaþtýrýlmasýyla yapýlmaya çalýþýlan tam da budur. Körleþtirme. Bütüne bak ve hiçbir ayrýntýyý görme. Hayatý bir’e yani bütüne dayanarak anlamlandýrmaya çalýþmak; ilk neden köleliðine ya da önyargýlarýmýza sorgusuz teslim olmamýzýn koþullarýndan biridir. Sistemin bu yolla içine bizleri de alarak kilitlenmesine ve bu farksýzlýklar evreninde, farkýndalýðý yitirilmiþ bir yaþam biçimine hapsedilmemize ramak kalmýþtýr.

Hangi felsefe?
Her felsefi akým, içinde büyüdüðü çaðýn iç döngülerine, üretim biçimlerine, iletiþim teknolojilerine ve en baþta diline göre þekil alýr. Bu baðlamda, hemen tüm felsefi akýmlar, kendini var eden koþullarýn iç gerçekliðini yansýttýðý doðrulara sahip, doðru felsefelerdir aslýnda. Yanlýþ olan, onlarý kendi koþullarýnýn ya da dönemlerinin dýþýndaki bir mantýk ve dil çevreninde anlamlandýrmaya çalýþmaktýr. Örneðin; öznenin özneyle, öznenin nesneyle ve nesnenin nesneyle olan iliþkilerinde, yaþadýðýmýz döneme kýyasla, sorun yaþanmadýðý bir zaman diliminde, adýn nesneyle özdeþliðini seslendiren bir felsefe, kendi dönemiyle iç tutarlýlýðý ve bulunduðu koþullar açýsýndan doðru felsefedir. Bir baþka koþulda; bütün algýlarýn ayný anda, ayný eþyaya, olguya ya da olaya yönlenebildiði bir durumda; yani algýya, doða dýþýnda pek az dýþ etkenin müdahale ettiði bir zaman diliminde, algýnýn verilerine güvenilmezlik geliþtirmek imkânsýz olabilir. Ve elbette, insanýn hayatýný sürdürmek adýna kabullendiði köleliðini, tanrýlarýn elinden alan makineler karþýsýnda duyduðu yabancýlaþmanýn yansýdýðý hiçlik de anlaþýlabilirdir. Anlaþýlmaz ve kabul edilmez olan, bu felsefelerin kimilerince dogmalaþtýrýlmasý; ona, kendisinde var olmayan anlamlar ve asla taþýyamayacaðý yükler yüklenmesi, üstesinden gelemeyeceði görevler verilmesidir. Çünkü felsefe, sistemin açýk alanlarýndan çokça faydalanýyor olmakla birlikte, ayný zamanda sistemin taþýyýcý bir unsuru olmaktan da kaçýnamaz. O, tam manasýyla bir aynadýr aslýnda. Bir yandan içinde bulunduðu döneme ait ruhu, kendisine bakanýn yüzüne yansýtýrken; diðer yandan, yüzeyine çarpan yoðun ýþýðý kendinden ötelere yansýtan bir tür ýþýk kaynaðýdýr. Felsefe aydýnlýktýr. Dönemi aydýnlatýr ve geleceðe ýþýk tutar. Fakat o bir kurtuluþ manifestosu deðildir. Din felsefesi, doða felsefesi, bilim ya da siyaset felsefesi çaðýn önyargýlarýndan tamamýyla soyutlanarak ele alýnamaz. Yapmamýz gereken, felsefenin aynasýnda yansýyan kendi gerçeðimizi görmek ve bu gerçekle ne yapabileceðimizi düþünmektir.
(Devam edecek)

Nilüfer Aydur


.Eleþtiriler & Yorumlar

:: Teþekkür ve itiraf...
Gönderen: Nilüfer Aydur / , Türkiye
7 Ocak 2011
Hakkýmda yazdýðýnýz pozitif eleþtiri yazýlarýnýza nasýl bir cevap vermem gerektiði konusunda yaþadýðým tereddütten kaynaklanan gecikmeyi baðýþlayýn lütfen. Öncelikle, özenle seçilmiþ olduðu belli olan ifadelerinizdeki teveccühe teþekkür ederim. Doðrusunu isterseniz, amatör ruhum bu övgülere henüz hazýr deðil, belki de hiç olmayacak. Sanýrým biraz utandým. Hak ettiðinden fazlasýný tüketmeye alýþtýrýlmýþ bedenlerimizin aksine, ne mutlu ki; düþüncelerimizde henüz yerini kaybetmemiþ bir adalet terazisi var. O terazi bana, bu kadar övgüyü hak etmediðimi söylüyor. Gerek þiirlerim gerekse denemelerim, son derece amatör bir ruhla kaleme aldýðým çalýþmalardýr. Bu yüzden, dergi-kitap gibi arkasýnda durmak zorunda olacaðým baðlayýcý kalýcýlýklardan uzak duruyorum. Bildiklerim konusunda henüz emin deðilim ama ne bilmediðim ortadadýr. Þayet, zamanla bir denge yakalarsam ve bildiklerimden artýk eminim diyecek boyuta ulaþýrsam bu yola da girebilirim belki. Fakat o profesyonel tarzdan da ürküyorum açýkçasý. Kendimi, anahtarý kayýp bir odaya kilitlemek olabilir bu ve biraz da, içine girdiðin kalýbýn þeklini alma zorunluluðu... Ýnanýn, düþünürken bile yüreðimde bir aðýrlýk hissediyorum. Belli ki zamaný gelmemiþ. Son olarak; site yazarlarý ve eserleri adýna gösterdiðiniz çabaya hayran kaldýðýmý da belirtmek isterim. Saðlýcakla.

:: Bir Kere Daha Nilüfer Aydur
Gönderen: a. gürsel güvensel / , Türkiye
5 Ocak 2011
Nilüfer Aydur, þiirlerindeki imgesel ve eðretilemeli yelpazesinin katmanlarýný açmayagörsün bir kez; 'bu dünya'nýn yanýsýra, sanki olasý 'baþka dünyalar' da ayaklanýr, aþk ve hakikat diye diye... Þimdi ve burada, þiirlerinden örneklik alýntýlar aktarmaya baþlasam, arkasý gelmeyecek; çünkü, "bu kalsýn, bunu almayayým" diyebildiðim, kýyabildiðim tek dizesi yok hakçasý. Felsefe, sosyoloji ve siyasetbilim literatürlerinden beslenerek ortaya koyduðu yazýlarýndaki "insani sorumluluk"la "entelektüel bilinç"in geometrik harmonisindeki kompozisyonlardan da büyülenmemek olanaksýz. Her bir yazýsý yekdiðerinden güçlü, demeyeyim ki, hiçbirine haksýzlýk etmeyeyim. Þunu diyeyim ama: Her bir yazýsý, baþlýbaþýna bir kültür ve bilgelik bildirgesi (manifestosu) niteliðinde. Onun tüm yazýlarýný okuyun da, "Gelenek, Ýletiþim, Kültür..." ve "Sistemin Ruhu" baþlýklý yazý dizilerini, bilhassa ve zinhar kaçýrmayýn. Çok eski zamanlarýn ünlü psikiyatri profesörlerinden Rasim Adasal, henüz lise öðrenciliðim döneminde okuduðum bir kitabýnda, dünya egemenlerini (ABD, Avrupa emperyalistlerini vs) "Yeryüzü Tanrýlarý" olarak adlandýrýyordu. O Yeryüzü Tanrýlarý'nýn çevirdiði dalavereleri, Nilüfer Aydur'un yazýlarýnda bir kez daha, kalbiniz burkularak, içiniz kanayarak algýlayacaksýnýz. Yalnýz, aklýmý kurcalayan bir soru çengeli var, Nilüfer'le ilgili. Birçok sanal sitede yazýlarýna, þiirlerine rastlýyorum onun. Ýyi, güzel de, kültür-sanat-edebiyat dergilerine neden açýlmýyor acaba? Dergilerdeki ahbap-çavuþ iliþkilerinden, takýmcý tutumlardan tiksiniyorsa, haksýz sayýlmaz; fakat gene de, oralarda yazmak, oralarda direnmek, o kadar da anlamsýz bir tavýr olmasa gerek.




Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn toplum kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Çirkin Ördek Yavrusu Ýnsan Hayvan mý?
Bendeyiþler - 6
Kutsala Ýliþkin
Bendeyiþler - 4
Sistemin Ruhu - 8
Bendeyiþler - 3
Bendeyiþler - 5
Sistemin Ruhu - 7
Bendeyiþler - 1
Bendeyiþler - 2

Yazarýn deneme ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Sevgi ve Söz Üzerine

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Sus - II - [Þiir]
Sus - I - [Þiir]
Kýzýma [Þiir]
Yalnýzlýk Kimsesizlik Deðildir [Þiir]
Söz Vermiþtin Ýnanacaktým [Þiir]
Hâlâ Bitmedik Ýnadýna - VI [Þiir]
Hâlâ Bitmedik Ýnadýna - VII [Þiir]
Hâlâ Bitmedik Ýnadýna - V [Þiir]
Hâlâ Bitmedik Ýnadýna - IV [Þiir]
Ayný Zamandý [Þiir]


Nilüfer Aydur kimdir?

Ýçine hapsolduðumuz evrenin dýþýna hiç çýkamayacak olsak da, bizim iþimiz o evrenin duvarlarýný kemirmektir. Zira o duvarlar ruhumuzun besin ihtiyacýný karþýlar.

Etkilendiði Yazarlar:
Daha çok felsefi etkilerden söz edebilirim...


yazardan son gelenler

yazarýn kütüphaneleri



 

 

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Nilüfer Aydur, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.