Bir takım şeyler görürsünüz ve "Niye?" diye sorarsınız. Ben ise bir takım şeyler düşlerim ve "Niye olmasın?" diye sorarım. -George Bernard Shaw |
|
||||||||||
|
Tarih boyunca tüm kavimlerin Allah’a isyan, O’na şirk koşmak, yeryüzünde haksız yere büyüklenmek, insanların mallarını haksızlıkla yemek, sapkınlık ve azgınlık yapmak gibi ortak bazı özellikleri olmuştur. Kur’an bu toplumlara ilişkin bize birçok bilgi verir. Bunların hatırlatılmasındaki amaç, kuşkusuz tarih bilgisi vermek değildir. Peygamber kıssaları "ibret" alınması için anlatılır ki; helak olanlar, arkalarından gelenleri doğruya yöneltsinler. Hz. Salih, Allah’tan aldığı vahiyle, kavminin Allah’a ve kendisine itaat edip etmeyeceklerini belirlemek için onlara dişi bir deve gösterir. Sahip oldukları suyu bu dişi deve ile paylaşmalarını ve ona zarar vermemelerini ister. Kavmi bir imtihandan geçirilir ancak kavminin ona cevabı deveyi öldürmek olur. Allah’ın elçisi onlara dedi ki: "Allah’ın (deneme için size gönderdiği) devesine ve onun su içme-sırasına DİKKAT EDİN." (Şems Suresi, 13) Sonuç Olarak; Günlük hayatın koşuşturması içinde öylesine yoğunuz ve meşgulüz ki, dikkatimizi Allah’a vermiyoruz. Oysa asıl dikkat edilmesi gereken Allah’tır. “Onlar Allah’ı unuttular; O da onları unuttu” buyurur Allah. Dolayısıyla Allah’ı her an aklımızda tutmak, ölüme ve sonsuz yaşama hazırlanmak en akıllıca davranıştır. Kayıtsızlık, umursamazlık, pasiflik ve boş vermişlik inkarcıların yaşadığı ruh halidir. İnanan insan, hem kendisi dikkatli, coşkulu ve ataktır, hem de mümin kardeşlerini bu yönde teşvik eder. Yaptığımız işe dalıp gitmeyelim. Gördüğümüz karelere dikkat edelim; onlar bizim için yaratılıyor çünkü. Ne kadar çok şey görürsek, o kadar imtihanımız; ne kadar imtihanımız olursa, o kadar ecir fırsatımız olur. Yarattığı her şey için Allah’a şükredelim; O’nu hamd ile yüceltelim. Umulur ki Rabb’imizin, kalplerine imanı yazdığı ve razı olduğu kullarından, gerçek kurtuluşa ulaşan fırkasından oluruz... ... Onlar, öyle kimselerdir ki, (Allah) kalplerine imanı yazmış ve onları Kendinden bir ruh ile desteklemiştir. Onları, altlarından ırmaklar akan cennetlere sokacaktır; orda süresiz olarak kalacaklardır. Allah, onlardan razı olmuş, onlar da O’ndan razı olmuşlardır. İşte onlar, Allah’ın fırkasıdır. DİKKAT EDİN; şüphesiz Allah’ın fırkası olanlar, felah (umutlarını gerçekleştirip kurtuluş) bulanların ta kendileridir. (Mücadele Suresi, 22)
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Fuat Türker, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |