 • İzEdebiyat > Eleştiri > Türkiye |
201
|
|
|
|
Gençlere yapılan haksızlıkların en büyüğü.. |
|
202
|
|
|
|
AKEPE artık DTPleşmiştir. Bunu da gayet iyi HAZMETMİŞTİR. |
|
203
|
|
|
|
Avrupa'nın bizi neden sevmediği Türk halkı tarafından sürekli
sorgulanmıştır.Ama, bu konuda en ilginç ve gerçekçi yaklaşım ülkemizde
uzun yıllar yaşayan bir Avrupalı tarafından ortaya konulmuştur |
|
204
|
|
|
|
Güzel ülkemin halleri de kendine mahsustur. Bu ülkenin vatandaşları hukuk önünde eşit olsa da bazı çevreler kendilerini halktan üstün görürler. Kendilerini birinci sınıf, ötekileri ikinci sınıf vatandaş sayarlar. Bu durum son günlerde daha belirgin olarak görülüyor. Bu çevreler Cumhurbaşkanlığı seçiminde aday olan Abdullah Gül’ü bir türlü kabul edemiyorlar.
|
|
205
|
|
|
|
Denizciliğimize sahip çıkalım |
|
206
|
|
|
|
Karıncaları ezmemek için ayaklarına zil takıp onların ezilmesini önlemek isteyen Zilli
Mehmet Efendi yetiştirmiş bu topraklarda bu katliam haberine inanmak istemiyorum.
Bir kabus olmalı bu,bir kabus…
|
|
207
|
|
|
|
İstanbul; bir ayağı Asya' da, bir ayağı Avrupa' da, tam anlamıyla ne Asyalı ne de Avrupalı bir şehir. İstanbul; doğu ile batı arasında sıkışmış, tam anlamıyla ne doğulu ne de batılı bir şehir. Fakat İstanbul; farklı kültürleri, farklı oranlarda kaynaştıran bir mozaik. İstanbul; gün gibi aşikar, güneş kadar parlak. İstanbul gece gibi gizemli, ay kadar büyülü. Fakat İstanbul ne hayat kadar gerçek, ne masal kadar düşsel. Madem tam anlamıyla bunların hiç biri değil, öyleyse nedir, kimdir İstanbul ?
|
|
208
|
|
|
|
Kanaatimce bir göz ucuyla da olsa tepeden aşağı doğru bakmak lazım mevcut duruma. İkibinsekiz yılının ilk ayının sonuna yaklaşırken hala deniz politikası olmayan bir zoraki deniz ülkesinde yaşıyoruz. Deniz politikası, deniz stratejisi ya da daha da önemlisi denize dair bir vizyonu olmayan iktidarlar zinciri sayesinde hala Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti için levrekle patlıcan arasında ya da denizle toprak arasında hiçbir fark yok. Patlıcanın bakanı levreğin de bakanı. Çit sürenin de, gırgır çekenin de bakanı. Oysa, Kadından ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanı, Sporun Bakanı, Avrupa Birliği’nin Bakanı… her şeyin bir bakanı olduğu düşünülürse pek imkansız görünmüyor bir de Denize Bakan Bakan olması… |
|
209
|
|
|
|
Yıl 1923 aylardan ekim ve günlerden 29.. bir sabah uyanıyoruz ve bağımsızlığımız elimizde.. Artık daha özgür ve huzurluyuz.. |
|
210
|
|
|
|
Bilinçlerimize gizli bir el sanki başka bir kodlama yapmak istiyor.Kimler gelecek kuşaklardan ,tarihinin öğrenilmesini istemiyor ?Bunu yapmalarının altında yatan amaç nedir?Kemalizmi yok etmek kimlerin yararına olacaktır?Yüzyılların planının uygulandığını görmek paranoya olarak geçiştirilebilinir mi? |
|
211
|
|
|
|
Güzel Ülkem ve daha da güzelleşen ülkem.... |
|
212
|
|
|
|
Burası Türkiye,burada her şey olur,diyelim mi?
Demeyelim,Burası Türkiye,burada böyle şeyler olmaz diyeceğimiz günler
çok uzak değildir umarım.
|
|
213
|
|
|
|
Sermayenin yeşili olur mu? Daha doğrusu sermayenin rengi hangi renk?
Yeşil mi?
Kırmızı mı?
Yoksa kapkara mı?! |
|
214
|
|
|
|
Benim Kürt kardeşim artık bu ülkede Kürt olmaktan gurur duyuyor. Rahatça Kürtçe konuşuyor ve yazıyor. Benim çağdaş vatandaşım ise mini etek giyemiyorum bu ülkede özgürlük ortadan kaldırılıyor diyor. Ha senin mini eteğine ve özgürlük anlayışına! Benim Kürt kardeşime resmi ağızdan kardeşim deniyor, çağdaş vatandaşım ise kürtaj olamıyorum bu ne biçim özgürlük diyor. Ha senin kürtajına ve özgürlük anlayışına. Bu ülkede kardeşlik türküleri söyleniyor. Benim çağdaş vatandaşım ben türkü sevmiyorum piyano nerede diye soruyor. Ha senin piyanona... |
|
215
|
|
|
|
Bir bomba atılır mutluluğun resmi üzerine.
Kan rengiyle boyanır mutluluk tablosu.
Acılar çöreklenir yüreklere…
Bayramlar zehir olur.
|
|
216
|
|
|
|
Sen belki benim bu sessiz çığlığımı duymuyorsun ama ben seni sessizce terk ediyorum.
Cem Akkılıç
http://cakkilic.blogspot.com/ |
|
217
|
|
|
|
Bundan bir süre önce Güney Doğu'da yaşanan feci bir toplu cinayetin akla getirdiği, ülkenin sosyokültürel sorunları hakkındaki düşüncelerimi kısaca dile getirdim. |
|
218
|
|
|
|
Kimse üzülmesin, ezilmesin, kırılmasın ülkede her şey göstere göstere oluyor. Üretilen gerçeklikten uzak mailleri biri birine yollamakla ülke kazanılmıyor. Başarı sahada oluyor; çalışma, hizmet ve halkla ilişkiler zemininde yani damardan!
Bu halk, kendini beğenmiş, bencil, benmerkezci, kasıntı, kendini öne çıkarıp yükselebilmek için yanındaki arkadaşlarını satan kişileri ve davranışları sevmiyor. |
|
219
|
|
|
|
Herkes tutturmuş, “Türkiye nasıl kurtulur?” diye soruyor. Yahu bu konuda doğru soru nedir, önce ona bakalım. |
|
220
|
|
|
|
yönetenlerin bazen öfkeyle konuştuklarını,kızdıklarını,birilerini suçladıklarını görünce, naçizane bu saptamayı yaptım! |
|