Bu ülke, cemaat, tarikat, vakıf ve dernekler ile bu grupların zihniyetinden kurtarılmadıkça, bundan daha iyi bir duruma asla gelemeyecek.
Bu ülke, Atatürk devrimlerinin doğru anlaşılıp, doğru anlatılarak, bu devrimlerden şaşmadan yönetilmediği takdirde, bugün yaşanan kargaşa ve ötekileştirmelerin önüne geçilmesi mümkün olmayacaktır.
Bu ülke, iktidarda kalmak için kimi zaman Türkçü, kimi zaman Kürtçü, kimi zaman Arapçı, kimi zaman Amerikancı, kimi zaman İsrailci, kimi zaman AB’ci olduğu sürece, bu kafada olanların her söyledikleri Allah’ın ayetleri gibi algılandığı sürece, toplumsal yozlaşma her geçen gün daha da artarak devam edecektir.
Bu ülke, artan “İmam Hatip”lerle, “Kur’an Kursları”yla, “Güzel Kur’an Okuma Yarışmaları”yla, “Kur’an Tilavetleri”yle değil, Allah’ın "Oku" emrini yerine getirerek, bilim öğrenerek, haram olan davranışları öğrenip, kendi hayatlarında uygulayarak, kula olarak değil, Hakk’a iman edip, boyun eğerek, güzel Kur’an okumadan, “Kur’an-ı Kerim’i Güzel Yaşama Yarışmaları”nda başarılı olarak zirveye taşınabilir.
Bu ülke hâlâ TV’lerde dinin arabeskini yaparak, kendi zenginliklerinin devamını sağlamak adına, yoksullara şükretmeyi öğreterek değil, kazandıkları her kuruşta yoksul kişilerin hakları olduklarını bilip, bu hakkı sahiplerine vererek istenen yere ulaştırılabilir.
Bu ülke, kirden arınmış zihniyetler için var; dindar, ama ahlaksız nesiller için değil. Hırsızı, arsızı korumaya uğraşan hangi nesil Asım’ın nesli diye ortada volta atarak dolaşabilir. Allah, Bakara Suresi, 18. ayette "Onlar, sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler. Artık (hakka) dönmezler" diye bu topluluğu anlatmakta. Oysa bu toplulukta bütün pisliklerini örtbas etmeyi “Asımın Nesli”yle becermeye çabalıyor.
Bu ülke, er ya da geç, olması gereken yere gelecektir, din adına çevreye bırakılan bütün kir ve pis kokuya rağmen. Cennet nasıl pislik tutmazsa, bu ülke de bu pisliği üzerinde tutmayacaktır. Sadece bu dürüstlüğe riayet etmeyen ve kirli zihniyeti yüreklerinde taşımaya devam edenlerin mahşerde hakkın karşısında düşecekleri durum gerçekten elem vericidir.
Bu ülke, bir gün gerçekten cuma namazı kılınabilecek hale gelecek, onurlu ve dürüst insanların üzerinde yaşadıkları yer olacaktır.
Bu ülke, her biri bir Muhammet Mustafa ve Mustafa Kemal olan kişilerin huzur ve mutluluğu kanıksadıkları misak-ı milli olmaya devam edecektir inşallah.
31 Mayıs 19
Gölcük