Sanatçý, toplumda uzun çalýþma ve çabalardan sonra alnýnda ýþýðý ilk duyan insandýr. -Atatürk |
|
||||||||||
|
Örneðin ölüm anýnda meleklerin, inkar edenlerin "yüzlerine ve arkalarýna vura vura” canlarýný aldýklarý bildirilir. (Muhammed Suresi, 27) Ýnkarcýlarýn yaþadýklarý bu durumu, dünya koþullarýnda kavrayabilmek kuþkusuz zordur. Ancak Allah, insanlarýn düþünmeleri için bunun haberini verir. Ölüm anýnda inkarcýlar fiziksel bir acý duyarken diðer yandan da þiddetli bir biçimde piþmanlýk yaþarlar. Çünkü geri dönüþ imkanýnýn bulunmadýðýný görürler. Canlarý alýnýrken yaþadýklarý acýyla birlikte artýk inkarcýlar, sonsuza kadar sürecek büyük azabýn kendilerini beklediðini anlarlar. Yaþamlarýný Allah’tan ve dinden uzak geçirmiþ bu kiþiler, azaptan kurtulmak için yalvararak Allah’tan baðýþlanma dilerler. Yeniden dünyaya dönmek ve yitirdiklerini kazanmak için bir fýrsat daha isterler. Ama kabul edilmez. Çünkü Kur’an’da bildirildiði gibi onlara, "öðüt alacak olanýn öðüt alabileceði kadar bir süre" verilmiþ, sonsuz ahiret hayatý, cennet ve cehennem hatýrlatýlmýþ ancak onlar bilerek gerçeklerden kaçmýþlardýr. Ýstekleri kabul edilip dünyaya yeniden döndürülseler bile inkara devam edecekleri, "Asla, gerçekten bu, yalnýzca bir sözdür, bunu da kendisi söylemektedir..." (Mü’minun Suresi, 100) ayetiyle haber verilir. Allah, insanlarýn Kendisine yönelmeleri için çeþitli olaylar ve ortamlar yaratýr; Kendisini hatýrlatýr. Yaþanan sýkýntý ve zorluklar da bu hatýrlatmalardandýr. Ýnsanlarýn acizliklerini ve çaresizliklerini gösteren bu durumlar, gaflet perdelerinin aralanmasý için verilen yeni birer fýrsattýr. Çünkü Allah’tan yüz çevirerek yaþayan kiþi, bu sýkýntý anlarýnda aczini anlar. Ardýndan vicdanýnýn sesine kulak verdiðinde ise, hatalarýný görür ve kendisini düzeltmeye gayret eder. Zor zamanlar, gerçekleri kavrayan insan için tevbe etmeye ve Allah’a yönelmeye bir fýrsattýr. Ýmtihan amacýyla yaratýlmýþ olan dünyayý gerçek yurt edinen, verilen süreyi ve tanýnan fýrsatlarý deðerlendirmeyen inkarcýlar, ölüm anýndan baþlayarak Allah’ýn vaadinin gerçekliðine tanýk olurlar. Onlar ahirette bir baþka azap daha tadarlar. Dünyada iken kendilerini uyardýklarý halde inanmadýklarý ve alay ettikleri müminlerin en güzel nimetlerle ödüllendirildiklerini görmek... "Yoksa kötülüklere batýp-yara alanlar, kendilerini iman edip salih amellerde bulunanlar gibi kýlacaðýmýzý mý sandýlar? Hayatlarý ve ölümleri bir mi olacak? Ne kötü hüküm veriyorlar." (Casiye Suresi, 21) buyurur Allah ve her insanýn dünyadaki yaþamýna göre hak ettiði karþýlýðý alacaðýný bildirir. Allah, müminlere tanýdýðý tüm imkan ve fýrsatlarý inkarcýlara da vermiþtir. Ancak onlar dünya hayatýnýn bu geçici süslerini sahiplenmiþ, Allah rýzasý için kullanmamýþlardýr. Gerçek yurdun ahiret olduðunu, sorumluluklarýný ve kulluk etmeleri gerektiðini hiç düþünmemiþlerdir. Bunu þimdi þu an düþünüyor olmak, içlerindeki piþmanlýðý daha da artýrýr. Ýçinde onlar (þöyle) çýðlýk atarlar: "Rabbimiz, bizi çýkar, yaptýðýmýzdan baþka salih bir amelde bulunalým." Size orda (dünyada), öðüt alabilecek olanýn öðüt alabileceði kadar ömür vermedik mi? Size uyaran da gelmiþti. Öyleyse (azabý) tadýn; artýk zalimler için bir yardýmcý yoktur. (Fatýr Suresi, 37) Ýnkar edenlerin ayetten de anlaþýldýðý gibi hiç bitmeyen azap dolu piþmanlýklarý Allah’ýn dilemesiyle- sonsuza kadar devam edecektir. Oysa böylesine büyük piþmanlýðý yaþamamak insanýn elindedir. Ýnsan ölümün ve ahiret hayatýnýn gerçekliðini kavramak için, onlarla karþýlaþacaðý zamaný beklememeli kuþkusuz. Yalnýzca Allah’ýn vaadi yeterli olmalýdýr. O halde henüz ölümle karþýlaþmadan yapýlacak en akýlcý davranýþ Allah’a sýðýnmak ve O’nun rahmetini dilemektir. Ölümü düþünmemek, ölümden söz etmemek, hatýrlatýldýðýnda uzak durmak devekuþu mantýðý gibidir. Hiçbir þey ölümün yakýnlýðý gerçeðini deðiþtirmez. Ýnsana yarar saðlayacak olan, ölümü her an hatýrda tutmak ve dünyada verilen süreyi kulluk bilinci içinde yaþamaktýr.
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Fuat Türker, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |