Çöp karýþtýrarak yaþamýný sürdürenler… Çok az bir para karþýlýðýnda hayatlarýný tehlikeye atarak çalýþmak zorunda kalan insanlar… Sokaklarda yaþamak zorunda kalan evsizler… Barýnacak yer ve yiyecek bulamayan çocuklar… Beslenme yetersizliði nedeniyle ölen çocuklar… Ufacýk omuzlarýnda taþýdýklarý aðýr yükler nedeniyle ezilen çocuklar…

Ülkelerindeki yoksulluktan en fazla çocuklar etkilenmektedir. Birçok çocuk eðitimlerini yarýda býrakmakta, zor koþullarda çalýþmak zorunda kalmakta hatta kimi çocuklar aileleri tarafýndan köle gibi satýlmaktadýr.

Ve bunlar gibi yoksulluktan kaynaklanan daha pek çok sorun, bütün dünyanýn gündeminde yer almaktadýr. Amerika gibi zengin bir ülkede bile, yoksullarýn sayýsý son 20 yýlda 3 katýna çýkmýþtýr. Bu adaletsizliðin önüne geçilmesi, ancak varlýklý insanlarýn Kur‘an’da bildirilen güzel ahlaký benimsemesiyle gerçekleþir.

Kendi imkanlarýndan özveride bulunup yoksula ve düþküne yardým etmek... Kendisinin hoþlanmayacaðý þeyleri baþkalarýna yapmamak... Gösteriþ yapmak, adýný duyurmak için deðil, sadece Allah’ýn rýzasý hedeflenerek muhtaçlara hizmet ve yardým etmek...

Ýþte toplumda sosyal adaleti ve barýþý saðlayacak olan çözüm, bu ahlaki erdemlerin benimsenmesidir. Allah, maddi yönden güçlü olan kiþilerin nasýl davranmasý gerektiðini Nur Suresi’nde þöyle haber verir:

Sizden faziletli ve varlýklý olanlar, yakýnlara, yoksullara ve Allah yolunda hicret edenlere vermekte eksiltme yapmasýnlar, affetsinler ve hoþgörsünler. Allah’ýn sizi baðýþlamasýný sevmez misiniz? Allah baðýþlayandýr, esirgeyendir. (Nur Suresi, 22)

Allah Kur‘an’da, “Onlarýn mallarýnda dilenip-isteyen ve iffetinden dolayý istemeyip de yoksul olan için de bir hak vardýr.“ (Zariyat Suresi, 19) ayetiyle, zenginlerin mallarýnda yoksullar için bir hak bulunduðunu bildirir.

Kur‘an’da özellikle yoksulluðunu dile getirmeyen onurlu kiþilere de dikkat çekilerek, haklarýnýn korunmasý öðüt verilir:

Sadakalar kendilerini Allah yolunda adayan fakirler içindir ki onlar, yeryüzünde dolaþmaya güç yetiremezler. Ýffetlerinden dolayý bilmeyen onlarý zengin sanýr. Sen onlarý yüzlerinden tanýrsýn. Yüzsüzlük ederek insanlardan istemezler. Hayýrdan her ne infak ederseniz, þüphesiz Allah onu bilir. (Bakara Suresi, 273)

Yoksulluk, dünyada yaþanan göçmen sorununun önemli sebebidir. Fakir insanlar daha iyi bir iþ bulmak, daha iyi imkanlara kavuþmak için baþka ülkelere gitmek istemektedirler. Özellikle savaþ sonrasý meydana gelen yoksulluk, pek çok insaný yurdundan ayrýlmaya zorlamýþtýr. Ancak göçmenlerin, kendilerini kabul etmeyen ülkelere girebilmek için illegal yollara baþvurmalarý son derece ciddi sorunlara yol açmaktadýr. Pek çok ülke, imkanlarý olduðu halde, mültecileri kabul etmemektedir.

Kur‘an ahlaký yaþandýðýnda ise her zaman fakirlerin, zorluk içinde olanlarýn, yurtlarýndan sürülenlerin haklarý korunur. Osmanlý Ýmparatorluðu’nun 1492 yýlýnda Ýspanya’dan sürülen Musevilere kucak açmasý ve onlarý en iyi þekilde barýndýrmasý, Ýslam’ýn bu yüksek ahlakýnýn tarihsel örneklerinden biridir.

Fedakarlýðýn en güzel örnekleri ise Peygamberimiz (sav) döneminde yaþanmýþtýr. O dönemde þehirdeki müþriklerin baskýlarý nedeniyle Mekke‘li Müslümanlar, evlerini ve mallarýný geride býrakarak Medine’ye hicret etmek zorunda kalmýþlardý. Medine‘li Müslümanlar, hicret eden kardeþlerine büyük bir fedakarlýkla yardým etmiþ, her þeylerini onlarla paylaþmýþlardý. Allah, Kur‘an’da bu örnek Müslüman ahlakýný þöyle bildirir:

Kendilerinden önce Medine’yi hazýrlayýp imaný gönüllerine yerleþtirenler ise, hicret edenleri severler ve onlara verilen þeylerden dolayý içlerinde bir ihtiyaç duymazlar. Kendilerinde bir ihtiyaç olsa bile kardeþlerini öz nefislerine tercih ederler. Kim nefsinin cimri ve bencil tutkularýndan korunmuþsa, iþte onlar kurtuluþ bulanlardýr. (Haþr Suresi, 9)

Ýnsanlýðýn kurtuluþu, kendi ihtiyacý olmasýna raðmen, imkanlarýný Allah rýzasý için baþkalarýna sunan bu üstün ahlakýn yeniden diriltilmesindedir. Kurtuluþ Kur’an ahlakýnýn sýcaklýðýnýn insanlýðý sarmasýndadýr.

Fuat Türker