Olgular görmezden gelindikleri için var olmaya son vermiyorlar. -Huxley |
|
||||||||||
|
Ölüm konusundan kaçarak, düþünmeyerek mutlu olacaðýmýzý mý zannederiz? Her nefis ölümü tatmayacak mý? Bir mezarlýðýn kapýsýndaki, üzerinde “Her nefis ölümü tadýcýdýr" ayeti yazýlý olan tabelanýn kaldýrýlmasýný istemiþti bazý kiþiler. Söz konusu ayet meali bir tehdit deðil, insanýn, yaþamýný sorgulamasý yönünde bir hatýrlatmaydý yalnýzca. Oradan ayetin kaldýrýlmasý gibi, yaþamýmýzdan ölüm düþüncesini kaldýrdýðýmýzda, dünya hayatýna ve geçici süslerine hýrsla baðlanýr, bencilleþiriz. Ölüme direnmek imkansýz. Ölümü sýkça düþünmek, dünyaya ve metaýna hýrsla baðlanmaktan alýkoyar. Sýcak kalpli, cömert, sevecen olur insan; dostlarýný arar, onlara daha yakýn olur. Sevgi yoksa, dostluk, kardeþlik, merhamet, baðýþlayýcýlýk ve sabýr yoksa, yaþamýmýzda hiçbir þey yok demektir. Ýnsanda sabýr olmazsa dostluðun ve sevginin sürmesi zorlaþýr. Aniden aklýna eser, en yakýn arkadaþýna, “artýk seninle arkadaþlýðýmý sürdürmek istemiyorum” diyerek, keser atar. Davranýþýna mazeret de aramaz; yalnýzca "sýkýlmýþtýr"; o kadar. Oysa insan gerçek dostunu býrakmaz. Hatasý varsa uyarýr, yanýnda olur, yol gösterir; bencilce býrakýp gitmez. Bir baþlangýcýmýz var kuþkusuz ancak sonumuz yok. Ölüm bizim deðil, yalnýzca dünya hayatýmýzdaki imtihanýn sonu. Ýnsan dünyaya gelir, çocukluk safhasýný yaþar, geliþir. Orta yaþ, ihtiyarlýk derken, zaman da hýzla ölüme doðru akmaya devam eder. Allah’ýn varlýðý apaçýk ortada olduðu halde çoðunluk gaflette yaþam sürer. Kur’an ayetlerinde, çoðunluða uymanýn Kendi yolundan saptýrdýðýna dikkat çeker Rabb’imiz. O halde çoðunluða göre hareket etmek yanýlgýdýr. Allah, “yapayalnýz, tek baþýna Bana geleceksiniz” (Meryem Suresi, 95) buyurur. Allah’ýn huzuruna annemiz, babamýz, eþimiz ya da sosyal paylaþým sitelerindeki arkadaþlarýmýzla çýkmayacaðýmýz açýk. Ani ölüm, insanýn hiç beklemediði bir sürprizdir. Arkadaþlarýyla eðlenirken, yemek yerken, hiç ummadýðý bir anda insan, ölüm meleklerini karþýsýnda bulabilir. Genellikle hastalýk ya da yaþlýlýk sonucu ölümün geleceðini zannederiz. Ancak Allah, genç ve saðlýklýyken, ayaktayken, konuþurken ya da en eðlendiði anda da aniden insanýn canýný alabilir. Uzun bir sürece, yaþlanmaya ya da hastalanmaya ihtiyaç yoktur. Allah’ýn sýnýrlarýný çiðnerken canýnýn alýnmasý ise insan için müthiþ bir þoktur. Barýnma yurdunun sonsuz azap olduðunu gördüðünde ise insanýn yaþadýðý þok katlanýr. Allah’ýn huzurunda baþý öne eðilmiþ olarak: "... Rabbimiz, gördük ve iþittik; þimdi bizi (bir kere daha dünyaya) geri çevir, salih bir amelde bulunalým, artýk biz gerçekten kesin bilgiyle inananlarýz..." (Secde Suresi, 12) diye yalvarýr. O þoku yaþayan her insan kuþkusuz, boðulacaðýný anladýðýnda Firavun’un mantýðýnda olduðu gibi iman ettiðini söyler. Ama kabul edilmez. Aldýðý cevap Firavun’a verilendir; “Þimdi öyle mi?”... Allah, "... geri çevrilseler bile, kendisinden sakýndýrýldýklarý þeylere þüphesiz yine döneceklerdir..." (En’am Suresi, 28) buyurur. Çünkü kiþiye unutturulur. Unutturulduðu için dönse de azgýnlýðýna kaldýðý yerden devam edecektir. Allah’ý aþkla sevmek, sonsuz yaþamda O’nunla beraber olmak müthiþ güzel olmalý. Ölüm, inananlar için Rabb’ine kavuþma yönünde büyük bir nimettir. Ýnanmayanlar için ise büyük bir þok, büyük bir beladýr. Öldüðünde kiþi kendisi için hazýrlanan mezarýna, iki buçuk metre topraðýn altýna konur. Üzerine kürek kürek toprak atýlýr. Bundan sonra artýk toplumla baðlantýsý biter. Simsiyah karanlýðýn içinde arkadaþlarý bakterilerdir. Akþam, yemeðini sindirmeye yardýmcý olan enzimler, öldükten üç gün sonra onu yok etmeye baþlarlar. Bedeni, iç ve dýþ etkilerle hýzlý bir parçalanma sürecine girer. Her geçen dakika bedeni daha da tanýnmaz hale gelir. Dünyanýn en yakýþýklý erkeði veya en güzel kadýný da olsa, ayný sona uðrar. Oradan artýk ne arkadaþlarý ve yakýnlarýyla haberleþebilir ne internette chatleþebilir. Marka giysileri, ayakkabýlarý, otomobili, holdingi hepsi arkasýnda kalýr. Eþyalarý daðýtýlýr, iþ yerinde iþçiler çalýþmaya devam eder, ölmeden önce aldýðý binlerce TL tutarýndaki sipariþleri hazýrlarlar. O ise ayaklarý ve çenesi baðlý, beyaz beze sarýlmýþ, topraðýn altýndadýr. Arkasýnda býraktýðý yakýnlarý onun için helva yapýp birlikte yerken, onun ’ben’ dediði bedeni, korkunç ve iðrenç bir þekilde yavaþ yavaþ yok olmaya baþlar. Ýnsan vücudunun öldükten sonra- Allah’ýn dilemesiyle- bu ürkütücü hale gelmesinde çok büyük bir hikmet vardýr. Ýnsan et ve kemikten ibaret deðildir, bedeninin dýþýnda ayrý bir varlýktýr. Bedeni yalnýzca kendisine giydirilmiþ geçici bir kýlýftýr. Bedenimizin ölüm sonrasý alacaðý ibret verici durumuna bakmalý, dünyada sonsuza dek yaþayacakmýþ gibi sahiplendiðimiz bedenimizin sonu hakkýnda tefekkür etmeliyiz. Yaþýmýz kaç olursa olsun, hepimiz ölüme ayný yakýnlýktayýz. Ýnsanlarýn bir taraftan ölürken, diðer taraftan yenilerinin dünyaya geliyor olmasý bizi gaflete düþürmemeli. Hiç doðan olmasa, sürekli ölümlere tanýk olsak ve çevremizdeki insanlarýn sayýsý gittikçe azalsaydý, nasýl panik olurduk. Ýþte bu ruh haliyle yaþayalým, ölümü sýkça düþünelim. "Yaþ 35, yolun yarýsý eder" der þair. Oysa 35 yaþ yolun sonu bile olabilir hatta insan 35 yaþýný hiç göremeyebilir. Geriye dönüp baktýðýmýzda, yaþadýðýmýz yýllarýn ne kadar da çabuk geçtiðini düþünürüz. Yaþayacaðýmýz yýllar da ayný hýzla geçecek unutmayalým. Ki yavaþ da geçse ölüm sonunda bizi bulacak... De ki: "Elbette sizin kendisinden kaçtýðýnýz ölüm, þüphesiz sizinle karþýlaþýp-buluþacaktýr. Sonra gaybý da, müþahede edilebileni de bilen (Allah)a döndürüleceksiniz; O da size yaptýklarýnýzý haber verecektir." ( Cum’a Suresi, 8 ) Fuat Türker, Edebistan
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Fuat Türker, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |