Umutlarým her zaman gerçekleþmiyor, ama yine de her zaman umuyorum. -Ovid |
|
||||||||||
|
“Ölünce ne diyecekler?* Muhtemelen, “ölüm sana yakýþmadý”. Normal tabi, dirimizi beðenmediler ki ölümüzü beðensinler” Birçok insan ölümü görünce isyan eder. Yakýný ölür, “zamansýz öldü”, “içimde yaþýyor” der. Kaderi mi biliyor ki zamansýz olsun ölüm? Ruh ve beden daha önce de ayrýydý, þimdi ayrýlýnca neden garip olsun? Ölümün geleceðini biliyorken kabullenemez ölümü, “hak etmedi, yakýþmadý” der. Oysa felaketler, deprem, sel, ölüm hepsi haktýr; çünkü Hak’tan gelir. Dünya, yalnýzca insanlarýn sýnanmasý ve olgunlaþmasý için yaratýlmýþ geçici bir mekandýr. Gerçek ve sonsuz yaþam ahirettedir. Ölüm ise insanýn dünya hýrsýný ortadan kaldýran kesin bir delildir. Ölüm, insanlarý çok etkilediðinden, kiþiyi terbiye eden ve ahlakýný düzenleyen en önemli nedenlerdendir. Mümin için Allah’a kavuþma ve cennete açýlan bir kapý olan ölüm, bu açýdan bir nimettir. Ýnsan hayatýndaki tek kesin gerçek olan ölümü unutmak, düþülebilecek en büyük gafletlerden biridir. Her insan, kendisi için belirlenmiþ vakitte ve belirlenmiþ þekilde mutlaka ölümü tadacak, asla kendisinden uzaklaþtýrmaya güç yetiremeyecektir: De ki: "Elbette sizin kendisinden kaçtýðýnýz ölüm, þüphesiz sizinle karþýlaþýp-buluþacaktýr. Sonra gaybý da, müþahede edilebileni de bilen (Allah)a döndürüleceksiniz; O da size yaptýklarýnýzý haber verecektir." (Cum’a Suresi, 8) Bediüzzaman, ölümü þu sözlerle hatýrlatýr: “…Dünya durmuyor gidiyor. Ýnsan da beraberinde gidiyor. Sen de yolcusun. Bak ihtiyarlýk þafaðý, kulaklarýn üstünde tulu etmiþtir(doðmuþtur). Baþýnýn yarýsýndan fazlasý beyaz kefene sarýlmýþ. Vücudunda tavattun etmeye (vatan edinmeye) niyet eden hastalýklar, ölümün keþif kollarýdýr. Maahaza(bununla beraber), ebedi ömrün(sonsuz yaþamýn) önündedir. O ömrü bakide göreceðin rahat ve lezzet, ancak bu fani ömürde sa’y ve çalýþmalarýna baðlýdýr.Senin o ömr-ü bakiden(sonsuz yaþamdan) hiç haberin yok. Ölüm sekeratý (ölüm hali, ölüm aný) uyandýrmadan evvel uyan!” (Mesnevi-i Nuriye) Çok açýktýr ki, insanlarýn taþýdýklarý hiçbir özellik onlarý ölümden koruyamaz. Genç ya da yaþlý, hasta ya da saðlýklý, yoksul ya da varlýklý, herkes ölüme ayný yakýnlýktadýr. Bütün bunlar toplumda çok iyi bilindiði halde, yine de insanlar ölümden pek söz etmezler, bu konuda düþünmezler. Ölümü ellerinden geldiðince unutmaya çalýþarak bu gerçeði göz ardý eder, konusunu açýldýðýnda, “aðzýndan yel alsýn”, “Allah korusun” diyerek hemen sözü deðiþtirirler. Oysa ölümden söz etmek ve her an ölecekmiþ gibi hareket etmek, -çoðu insanýn düþündüðünün aksine- insaný bunalýma sürüklemez; son derece akýllý olmasýný, derin düþünmesini ve beyninin çok güçlü olmasýný saðlar. Allah’ý çok düþünmek Allah’tan çok korkmak, ölümü her an bilmek, insanýn çok dengeli, tutarlý, teveküllü ve güzel huylu olmasýný saðlar. Hiç bir þeyden öfkelenmez, hiç bir þeyden korkmaz, içine tam bir huzur gelir, aklý açýlýr aydýnlanýr, her sözü güzel olur, hikmetli konuþur, Allah ona basiret, feraset ve fiziksel güzellik verir. Bu Rabbimizin bir sýrrýdýr. Yani her güzel þey, bir zorluk duvarýnýn ardýna saklanmýþtýr. Dolayýsýyla kiþinin ölümden söz etmemesi, göz ardý etmesi yalnýzca kendini kandýrmasýdýr. Düþünülmese de, unutulmaya çalýþýlsa da bu kaçýnýlmaz olaylar, mutlaka eksiksizce yaþanacaktýr: Rabb’imiz, Kuran'ýn birçok ayetiyle iman edenleri "dikkatli olmaya" çaðýrýr. Ölümün kesin bir gerçek olduðunu her an hatýrda tutmak, ancak tam olarak açýk bir þuurla mümkün olabilir. Ölüm her an, her yerde, her þekilde gelebilir. Alýnan nefesin geri verilebileceðinin garantisi yoktur. Bu yüzden her an ölecekmiþ gibi davranmalýdýr. Ölümü sýk düþünmek insanýn þuurunu açar; insan o zaman hayatýna Kur’an penceresinden bakar, Rabb’inin sýnýrlarýný ihlal etmeden yaþar. Dünya imtihan mekânýdýr ve “…Her nefis ölümü tadýcýdýr.” (Enbiya Suresi, 35) Dikkatli olun; gerçekten onlar, Rablerine kavuþmaktan yana derin bir kuþku içindedirler. Dikkatli olun; gerçekten O, herþeyi sarýp-kuþatandýr. (Fussilet Suresi, 54) Fuat Türker, Kadinhaberleri.com
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Fuat Türker, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |