EYY, DÝÐER YARIM, SENDEN BÝR RÝCAM VAR!..

Þimdiye kadar kadýn ve erkek hakkýnda yazýlan yazýldý, çizilen çizildi. Kimi kadýný aldý arþa çýkartýp, “ Yol efendim kadýn erkeðin ardýnda olmazsa erkek bir hiçtir…”gibilerinden sözlerle egolarý þiþirip durdular.

Ardýndan erkek durur mu? Tabi oda çalakalem baþlar, “vay efendim kadýnlar yüzünden bizler cennetten atýldýk, kandýk, kandýrýldýk…” ve benzeri suç savar savunmalar baþlar. Ýþlenen bir suç veya baþarýsýzlýk olmuþsa, aman da aman!..Kadýn biraz öte gitsin. Þehir hattýndan daha fazla yüklenecektir az sonra bam tellerine…

Dün konuyu farklý baktým. Evirdim çevirdim ve “hep erkekte mi suç?” veya “kadýnýn hiç mi eksiði yok?” veya “erkeðin belki beklentileri var, kadýndan...” ardýndan þu soruda takýldým.” Kadýnýn beklentisi yok mu, erkekten?”

Sonra bir liste uzandý akýl defterimde. Erkeklerin bir kadýndan ricasý olabilir mi? Evettt, oldu bile!..Buyurun sizde bakýn. Eðer ekleyeceðiniz olursa, yoruma yazabilirsiniz.

“Beni seviyor musun?” sorusunu sormasýn. Sevmesek kadýnýn yanýnda bir dk bile durmamýz mümkün deðil.

“Ne olur, bir yere giderken bize ‘bu bana yakýþtý mý?’ sorusu sormayýn ve aynanýn karþýsýnda fazla oyalanmayýn.

“Komþunuz veya iþ arkadaþýnýzla ilgili özel hayata dair dedi kodularý bizlere aktarýp kafamýzý þiþirmeyin.

“Ýþten eve gelmeden telefon açýp, “hayatým bu akþam ne piþireyim?” soru cümlesini lütfen her gün kullanmayýn.

“Alýþveriþ yapmaktan hoþlanmadýðýmýzý bilin ve bizimde sevmemiz için manevi baský yapmayýn.

“Biz erkekler basit düþünmeyi severiz. Bizden bir þey istediðinizde, “istiyorum” gibi sözcükler kullanýn. Sözü dolaylý yoldan bize getirmeyin. Ýsteklerinizi doðrudan söyleyin. Bize sormayýn, yanýt vermeyi reddederiz.

“Bizler ormana orman deriz. Detay bizi sýkar. Ormanýn içinde þu aðaç kaç adetmiþ, falanca aðaç meyve vermiyormuþ gibilerinden detaylara inmek bizi sýkar.

“Zevkler ve renkler tartýþýlmaz tabi. Eðer siz bir aþk filmi veya bir dizi izlemek istiyorsanýz, lütfen bizi de o duygusal felaketin içinde rol vermeyin. Maçlarýmýzý izlerken midemize zarif servisler bizlerin gönlünü hoþ tutabilirsiniz.

“Hafta sonlarý biz erkeklerin, en kuralsýz ve ayaðýmýzý uzatmayý özlediðimiz günleridir. Lütfen temizlik iþleri veya misafir davet etme gibi bahanelerle bizi tek huzur bulduðumuz sýðýnaðýmýzdan uzaklaþtýrmayýnýz.

“Tabi temizlik te, yapýlmalý, misafir de gelmeli a sosyal olacak deðiliz herhalde ama, akþam yatakta “baþým aðrýyor, belim aðrýyor, ah çok kötüyüm…”gibilerinden sýzlanmadan rahatsýz oluruz biz.

“Kalbe giden yol mideden geçer klasik düþüncesi ile bizi marketlerde iflas aþamasýna getirmeyiniz.

“Sözcüklerin kifayetsiz kaldýðý anlarda, özellikle “kayýnvalidemizin” üzerimizde hüküm sürmesi isteði olduðunda gözyaþlarýnýzý bir savunma silahý olarak kullanmayýnýz.

“Ve son olarak eðer sevmemiz size zevk vermiyorsa lütfen dürüst olunuz ve yatakta rol yapmayýnýz…

Oy, oy, oy ki oyy! Þimdi bu listeyi ben burada bir fýkra ile keseyim. Çok uzadý ve daha da uzayacaktýr… Haydi keyifli okumalar sizlere!

“Tatile cikmis bir grup kiz arkadas, bes yildizli bir otelin onunden gecerken bir an duraklarlar. Otelin kapisinda;


"Yalnizca bayanlar icin..." yazan bir afiþ asýlýdýr. Yanlarýnda eþleri ya da erkek arkadaslari olmadigi icin, bu otelde konaklamaya karar verirler. Resepsiyondaki akýllara ziyan derecede yakisikli genc, bayanlara otelin "usulleri"uzerine kucuk bir brifing verir:


-"Otelimiz beþ katlýdýr. Teker teker katlarý çýkýn. Arzunuza hitap eden katta kalabilirsiniz. Hangi katta ne oldugunu açýklayan küçük tabelalar size yardýmcý olacaktýr. Yalnýz dikkat edin, bir kez üst kata cýktýnýz mý, bir daha bir alt kata inemezsiniz.


Mükemmel adamýn peþinde, Bizimkilerin içini bir heyecan kaplar.


Bu epey ilginç bir tatil olacaga benziyordur. Hemen merdivenlere davranýrlar. Birinci kattaki tabelada;


-"Bu kattaki erkeklerin hepsi kýsa boylu ve vasat tiplidir," yazmaktadýr. Hep birlikte burun kývýrýp, ikinci kata dogru hamle ederler.


Buradaki tabela da cok parlak seyler vaad etmez:


-"Bu kattaki erkeklerin hepsi kýsa boylu ve yakýþýklýdýr." Kadýnlar elbette ki buna da bir omuz silkerler. Üçüncü kata geldiklerinde gözlerine üzerinde;


-"Bu kattaki erkeklerin hepsi uzun boylu ve vasat görünümlüdür," yazan tabela çarpar... Doðal olarak dördüncü katta þanslarýný dememeye karar verirler. Nihayet karsýlarýna;


-"Bu kattaki erkeklerin hepsi uzun boylu ve yakýþýklýdýr," yazan ilan çýkar. Kadýnlar, hormonlarý bedenine dar gelen ergen kýzlarýn coþkusuyla baðrýþýr ve birbirlerine sarilirlar. Fakat yine de o galeyan içinde, hala yukarýda bir kat daha kalmýþ olduðunu hatýrlarlar…


Kýsa ama yoðun bir istiþare sonucu, son katta þanslarýný denemeye karar verirler. Öyle ya, sonuçta her çýktýklarý kat, bir öncekinden daha iyi bir "çeþit" vaade etmektedir. Heyecanla beþinci ve sonuncu kata týrmanýrlar. Zirve'deki tabelada yazanlarý dehþet içinde okurlar:


-"Burada erkek falan yok. Bu kat, yalnýzca “KADINLARI MEMNUN ETMENÝN” bir yolu olmadýðýný kanýtlamak amacýyla inþa edilmiþtir..."

Hemcinslerim ile papaz olacaðým kesin. Eee, bu kalem iþte…Nerelere sizi götüreceði belli olmuyor. Hele bir kadýn yazar ise, saðý solu belli olmaz mý desem? Þiir yazayým dedim bakýn ne yazdým? Olacak þey mi þimdi?

Þaka bir yana da, kadýnlarý çözebilen ve anlayabilen bir erkek yapýsý keþfettim. Nasýl mý? Bu hassas konu, baþka bir yazýmda nasýl olsa sizlerle buluþacaktýr.

Yüzünüzden saðlýklý gülüþler eksik olmasýn…


Emine Piþiren/Akçay/2008