"Yazmak, kelimelerle satranç oynamaktır; ama çoğu zaman kendi vezirinizi yemekten de kaçamazsınız." – Franz Kafka"

Deneme > Anılar

olumlu

Bir Karadeniz Seyahati

Yıllardır hep görmek istediğim ancak bir türlü gidip görmediğim benim beş şehrimden biri olan Samsundayız
Tıpkı rüyalarımda süslediğim gibi Samsun bulutlu, sisli ve efsunlu bir şehir
Rakım iki binlerden bir rüya gibi etrafı sarıp sarmalayan sisli bir havada çam kokulu, koyu yeşilin hâkim olduğu

olumsuz

Atatürk Diktatör Müydü?

Atatürk'ü birkaç defa çok yakından gören, onun kitaplarıya ilk derslerini alan bir kişi olarak, zaman içinde sorgulanan 'Atatürk Diktatör mü' sorusunu cevaplamak istedim. Aslında oligarşi yaratan demokrasiden,
dürüst, saygıdeğer diktatör neden olmasın. Saygılar.

olumsuz

Sen Kaç Kere Doğdun Sevgili Okur?..

Tarihi; sıradan insanlar, neferler oluşturur. Koşanlar, düşenler kalkanlar... Konuşanlar susanlar... Düşünenler düşünmeyenler... Üretenler, üretmeden tüketenler... Başkaldıranlar, boyun eğenler... Her şeye karışanlar, hiçbir şeye karışmayanlar... Yönetenler, yönetilenler... “Aslında tarihi sıradan insanlar yazar, onlar ‘parmakla sayılmayanlar/ kırmakla tükenmeyenler’ dir...” dedim.

üzgün

Fesleğen Kokulu Günler

Hani, çocukluğumuzun vatanımız olması hasebiyle hesapsız özlemelerin bizlere uzaklardan hayal meyal el etmesi gibi bir şey bu koku…

olumsuz

Bir "İşletme Numarası" Hikâyesi

Sorumluluğunu bilmeden iş yapanların boynu devrilsin.
Vatandaşı savsaklayarak devletin sırtında -hak etmediği- parayı alanların boynu devrilsin.
Tarım Gıda ve Hayvancılık Malatya İl Müdürlüğünde, üreticiyi mağdur eden, gereken kolaylığı tanımayan çalışanların boynu devrilsin.

üzgün

Babalar Gününün Ardından Yahut Hüzün Terennümleri

Babalar günü kutlanıyor, herkes babasına bir şeyler almanın telaşı içerisinde Oysa sen benden çok uzaklardasın Toprağının yanındayım ama teninin sıcaklığından mahrumum. Güller rengini kaybetmiş, toprak karasını alnımıza çalmış. Şimdi bu sessizlik ortasında hem yakınız, hem de çok uzağız birbirimize Aradan tam on dört yıl geçti. Sene 2004Mayısın 18iŞairin

üzgün

Kendi (M) ile Tanışmak

Bir varmış bir yokmuş diye başlardı masallar İlk önce var olması gerekenler anlatılır, arkasından olmaması gerekenler sıralanır, sonra büyük sevinçle dolan minik yürekler anlatılan masalın huzur verici içtenliği ile gözlerini kapatır tatlı hayallerle uyurlardı

nostaljik

Bir Akşamüstü Çağrışımları

Sahile indim. Suadiye yönüne doğru yürüyorum. Güneş arkamda, ters yöne, Moda Burnu’nun üstüne yürüyor. Güzelim Marmara’ya sereserpe serilmiş en az iki bin yaşındaki Prens Adaları. Kim bilir hangi iktidar savaşlarıyla sürgün edilmiş prenslerin diyarı. Marmara’nın, yeşilleri giderek azalan, iki bin yaşındaki yakışıklı delikanlıları.

karışık

Kim Terk Edebildi Kendisini

Ben ihanet ettim diye bağıran birini gördünüz mü hiç, ya da gördünüz diyelim omzunuzu uzak tutmaz mıydınız ondan. Kendi mutluluğunu düşünmeyen insan başkalarını mutlu edemez cümlesi kaç kez uğradı yanınıza. Bir terazi koyun hafızanıza şimdi; unuttuklarınızla, unutmaya çalıştıklarınızı tartın ayrı kefelerde, ne kadar çaresiz olduğunuzu bulacaksınız sonunda.

üzgün

Buğum

Alem-i asgar ve ekberde, ellerim -5 derecede; kalbimin üzerinde...

nostaljik

Biz Eskiden Mektup Yazardık

Eskiden, mektup denilen bir tür vardı, name de denilirdi adına. İnsanlar, biribirine yollardı zarf içinde.
Sevgi kokardı, hasret tüterdi sayfalarında. Ayrı bir iştiyakla okunur yazılırdı. Eskiden mektup vardı,o demler güzel zamanlardı...

olumlu

O Sendin Bir Tanem

O sendin bir tanem.Hani vardır ya rüyalara giren ve sonra şekli dahi unutulan melekler.İşte o sendin bir tanem.İyi ki varsın.

Başa Dön