Deneme > Anılar
Beyaz Melekler
Andırın'da anlatılır bu hikaye: "Bir dağ köyüne bir kaymakam gitmiş. Ormanlık bir dağ köyü. Tabii oralarda en kral yetkili, ormancı. Ormancıların bu kesimlerde her dediği adeta ferman hükmündeymiş. Ve kaymakam başlamış anlatmaya... "Vatanımıza, değerlerimize, milli kültürümüze sahip çıkalım... Birbirimize mutlaka yardım edelim. Böylesi yerlerde bu şart. Önce kendinize
Leylim Ley
Sen bir liderin doğduğu yersin. Sen uzakların türküsü, geçmişin sesisin. Ey Kemal şehri ey! Leylim ley!
Güvercinlik Köyü Mezarlığı
Kavuş dayı, köyümüzün yıllarca otobüs şoförlüğünü yaptı. Herkesin kahrını çekti. Tüm köylünün eşyasını, malını gider şehirden alır ve getirip evine teslim ederdi. Yolcuların çoğu para vermezdi. Ama o yine de "canınız sağ" olsun der kimseden para istemezdi. Otobüsü de farklıydı dayımın. Arkadan bakınca önü görünürdü. Otobüsün içi dolar,
Nevşehir Buluşması
lk gezi durağımız Kaymaklıda bulunan yer altı şehri idi. Burasını ben, daha önce görmüştüm. Yer altında tehlikelerden ve düşmanlardan korunmak amacıyla bir mağara şehri yapılmıştı. Burasını yıllar önce bölgeye gelen hristiyan misyonerlerin yaptığını öğrendik. Amaç tamamen güvenlik idi. Yer altı, dar geçitlerle birbirine bağlanmış ve kilometrelerce uzunlukta adeta
Ne Dilersen Gerçek Olur
Yol yorgunu doğar insan, sonra tekrar bir başka yola çıkar.
Vadiler, tepeler arasında kıvrılan bir yolda kimimiz hızlı, kimimiz ağır adımlar atar.
Bazılarımız için bir dönemeç sonrası yol biter, bazılarımız için ufuklara kadar uzar, gider...
Adına yazılanların zaten yazılmış olduğu, söylenenlerin söylenmiş
Kar helvasının izinde
Adana ve Gaziantep'in kavurucu sıcaklarında geçen bir çocukluğun samimi anıları... Yazar, özellikle Adana'nın insanı adeta ütüleyen sıcağını ve bu sıcaklarda bir gölgenin, bir rüzgarın nasıl nimete dönüştüğünü anlatıyor. Bu yakıcı atmosferde karcıların sokakta yankılanan sesi, çocuk için bayram sevinci gibi; buzlu pekmez ve şuruplu kar, sıcakta en sade
Gidenlerden Son Kareler
-İki buçuk yaşındaki yeğenim annesinin kucağında,kapı önünde gülerek beni uğurluyordu.Yanacıkları elma gibi kırmızı kırmızıydı.Bir ay sonra bu ufacık bedeni toprağın altına sakladık.
Malatya"nın Puslu Yılları
Bitmedi, görüşmede bulunduğum şahıs; Turgut Özal, Süleyman Demirel, Necmettin Erbakan, Tayyip Erdoğan, Abdullah Gül, Cemil Çiçek, Sezai Karakoç, Osman Yüksel Serdengeçti, Şenol Demiröz, Fehmi Koru ve Fethullah Gülen gibi isimlerle yakından irtibatı olan bir isim…(Lakin bu bir iş görüşmesi değildi, o hususta müsterih olabilirsiniz.)
Sizin de
Tekinsiz Bir Gece, Dört İdam
Kadın, uykuya doymamışlığın ağırlığıyla kahvaltı gürültüsüne uyandı. Musluk başında kuyruğa girip elini yüzünü yıkadı, ayılmaya çalıştı. Ranzasına dönerken, dostluk kurduğu yaşlı, mahpusane kıdemlisi bir mahkum teyze, yavaşça kenara çekti. “Duydun mu, akşam, dört infaz varmış, kimsenin haberi olmamış” dedi.
27 Mayıs Harekatı
Askerin 27 Mayıs 1960 müdahalesi bana göre, aleyhine medya oluşturan asker ve bazı basın mensuplarına, DP'ye oy verenlerin şaşkınlıkla
ağzı açık bakmalarıdır. Saygılarımla.
Tanıdığım Sen
Sen kendini saklamasını ve korumasını bildin.Hem şimdi sen eski sen değilsin.
Kitaplar Üstüne
Hastanede yatıyorum…ziyaretçisi gelmedi diye kırgın, gözleri dolu pek çok hastayla birlikte. Yalnızlık endişesinden kıvranan insanlar dolu çevremde
Büyük Oğlum Anıl Cemal Yılmaz Hukuk Fakültesini Kazandı
İlk çocuğum anıl cemalin doğumu ve bana hissettirdikleri
Mersin Garı'nda Bir Sabah
Neco herkesin çaylarını verdikten sonra boşalan bardakları bile toplamadan eline süpürgeyi aldı,sanki orada hiç kimse yokmuş gibi bir tutum takınarak tozattıra tozattıra akşamın pisliğini süpürmeye başladı.Gişe memuru söylenmeye başladı:
Ihlamur Ağacı Altında Çay Sefası
Ayazağa’da ,kasrın önündeki koca ıhlamur ağaçlarının altında akşam yemeğimizi yedikten sonra toplanırdık genellikle. Karargâh Bölüğünün çay ocağında demlettiğimiz bir demlik çayı içerken aldığımız hazzı sözcüklerle ifade etmek imkansız. Ihlamur kokusu, çay buğusu, yıldızlar. Tel örgüler içindeki bir mekanda biraz olsun özgürlüğün tadını alabiliyorduk.
Bir Karadeniz Seyahati
Yıllardır hep görmek istediğim ancak bir türlü gidip görmediğim benim beş şehrimden biri olan Samsundayız
Tıpkı rüyalarımda süslediğim gibi Samsun bulutlu, sisli ve efsunlu bir şehir
Rakım iki binlerden bir rüya gibi etrafı sarıp sarmalayan sisli bir havada çam kokulu, koyu yeşilin hâkim olduğu
Atatürk Diktatör Müydü?
Atatürk'ü birkaç defa çok yakından gören, onun kitaplarıya ilk derslerini alan bir kişi olarak, zaman içinde sorgulanan 'Atatürk Diktatör mü' sorusunu cevaplamak istedim. Aslında oligarşi yaratan demokrasiden,
dürüst, saygıdeğer diktatör neden olmasın. Saygılar.
Kümeler
Son Eklenenler
-
01
-
02
-
03
-
04
-
05
-
06
-
07
-
08
-
09
-
10
-
11
-
12
-
13
-
14
-
15
-
16
-
17
-
18
-
19
-
20
KİTAP İZLERİ
Cumhuriyet'in İlk Sabahı
Şermin Yaşar