Tırışkadan Nameler.(2)
Dışarıdaki herkes bana karşı birleşip abzürtlükerimin önünü tıkamaya karar vermiş olmalı..
"“Yazmak, kahve içmekle aynıdır: İkisi de uykusuzluk yapar ama biri en azından kelimeleri artırır.” – Franz Kafka"
"“Yazmak, kahve içmekle aynıdır: İkisi de uykusuzluk yapar ama biri en azından kelimeleri artırır.” – Franz Kafka"
Dışarıdaki herkes bana karşı birleşip abzürtlükerimin önünü tıkamaya karar vermiş olmalı..
Kapatıyor gözlerini. Sinirle göz kapaklarını birkaç saniye bekletiyor öyle. Ve bir solukta açıyor gözlerini. Karşısındaki, terslendiğini düşünüyor ister istemez. Uzlaşma ve anlaşma niyetinin eserine rastlayamıyor onda. Anlayamadığı bir şeylerin olduğunu h
Konsolusluklar ve yurt dışı çıkışları sıkıntı vericidir,yurdum insanı için.
Bardağın yarısı dolu olduğu sürece hayata katlanmak en az kendimize katlanmak kadar kolay
Savaşla ilgili... Yazı... Üfürükten bir yazı... Herkesin gözü-kulağı Irak'ta iken... Anlayana... Okuyun, açılın... Hoşunuza gitmezse, harcadığınız vakit, nakit olarak ödenir... Ödenmezse arkasını yazdırabilirsiniz...
BU yazıyla birlikte gecekondulaşmanın sebebini herkes öğrenecek.
Bir yıl önce, büyük umutlarla girdiğimiz ve kendisinden çok şey beklediğimiz 2001 yılını geride bırakıyoruz.Şevket Radonun bir sözü vardır:Dün gitmiş, onu yerini bugün almıştır.Bugün ise yarın, bir daha dönmemek üzere gitmiş olacaktı
Herkesin bir parçası olağanüstü hayalgücünü kullanmaya ayrılmıştır.Ama önemli olan içtekilerin dışa vurulup kullanılabilir kılınması....
Sorunlar her zaman varolabilir can dostlar, yeter ki onları karşılayışımız pozitif olsun...
Bazen öyle olaylar yaşarız ki, her şey üstüste gelir, yüreğimiz sıkılır, hatta ölümü bile bir çözüm olarak düşünebiliriz...Yaşantımızı sadece maddesel olgulara, i
Bu sefer numara yapacak kimsem yok ve ben gerçekten grip oldum. Şu an kafamda bir saman torbası taşıyorum. Bütün vücudum lime lime kıyılıyor. Akşam ateşim çıktı saçma sapan kabuslar gördüm.
Ve işte yeni yıl sofrası. Kimi evinde, kimisi de eğlence yerlerinde bu sofranın tadını çıkarmaya çalışıyor bir yılı geride bırakırken. Söylentilere göre, yeni yıla nasıl girersen bütün bir yıl öyle devam edermiş. Bunun için saatler yaklaşırken herkes farklı işlerle uğraşmaya başlıyor. Kimisi gülüyor, kimisi eğleniyor, kimisi dua ediyor,
Söz vermiştin...
Işık olacaktın hani?
Yolunu kaybedenlere yol gösterecektin?
Dünyanın çirkef kuyularında boğulanlara,
El vericektin hani?
Neydi bu şimdi, ne demekti?
Ölmek mi, öldürülmek mi? Kuzeyde, Irak' ın başkenti Bağdat' ın kuzeyinde........
İnsanların bugünkü kadar birbirlerine yabancılaşmadıkları zamanlarda sanırım şu kelimeleri daha şuurlu kullanıyorduk: Hayırlı sabahlar, afiyet olsun, hayırlı akşamlar, geçmiş olsun, hayırlı olsun… Sözünü etmek istediğim artık bu kelimeleri hiç kullanmadığımız değil; daha az kullandığımız ve belki de sözün büyüsünü yitirmesi. Artık muhatabımızda sıcaklığını, yankısını bulamaması, rutinleşmesi.