Adını "YAZGI" koyduk birlikte
Güzelin güzelini, iyinin iyisini diledim, istedim.
Olmadı gene olmadı ...
Bulamadık suçluyu bile..
Adını yazgı koyduk birlikte....
Güzelin güzelini, iyinin iyisini diledim, istedim.
Olmadı gene olmadı ...
Bulamadık suçluyu bile..
Adını yazgı koyduk birlikte....
Bu bir erdem testi değil.
Hayatınızda size verilen kaç sırrı hala saklıyorsunuz? Saklamaya değer buldunuz?Ya da kaçını başka bir sır karşılığı mübadele ettiniz? Ve onların hala sır olarak kaldığına emin misiniz?
Karşıdan gelen o değildir. İçinizde gelmesini çok istediğiniz kişinin, gelmemesinin hesabını sorgularken aslında sadece kendi kendinizi avutmanın haklı gururunu yaşarsınız.
Sessizliğe gömülmüş kalıplara sessiz kalarak, bir de ben sessiz kılarken onları...
Aynadan yansıyan güneş ışığı misali nereden geldiğinden çok nereyi aydınlattığı önemli ona göre aşkın
Kafka gibi, bir pencereden bakarız çoğu zaman hayata, böcekten bir libas içerisinde. Hayat o zaman daha ufak gelir bize. Çünkü biz artık acıların yoğuruculuğunda kıvama gelmişizdir. Gelip geçiciyizdir ve hiçbirşeyin önemi yoktur bizim için.
Günlük bayan erkek ilişkileri ilgili bir yazıdır.
Kaç kalp onardım bir pişmanlık cümlesiyle.
Kaç pişmanlık cümlesi, onardı kalbimi bilemezsiniz.
Onarmanın ötesinde bir kalp inşa eder bir cümle
bazen, kırdığı gibi.
Sürekli tartışıyorsunuz! Hatta o kadar ki, ara ara ayrılıklarınız ve sonrasında yeniden birliktelikleriniz devam ediyor. Peki neden? Aşık mısınız, alışık mısınız ya da ihtiraslı ve tutkulu musunuz?
Gömleği, kiraz lekeli çocuk; Dere kenarındaki yabanıl otlardan, çicek demetleri getirdi... Sevdi
Papatyalardan yapılmış bir tacı, başına taktı.... Sevdi.
Zeki insanları alt etmenin en kestirme yolu onları detaylarla yormaktır.Kurnaz ve o derece de aptal insanlar detayları çok severler.Çünkü küçük hesap peşindedirler.Oysa zeki insanlar büyük düşünürler ve zor problemleri çözmek isterler.Maalesef en kolay ve basit olasılığı akıllarına getiremezler.
Asıl babayiğitlik kadınların duygu dünyalarını anlayabilmektir.Belki bir erkeği hemcinslerinden ayıran en büyük yol ayırımı da bu olsa gerek.Nice filozoflar, nice bilim adamları insanlığa çok büyük yollar açmışlardır da, sıra kadınlara gelince çıkmazlar yaşamışlardır.Kadınlarla aynı dili konuşamadıkları için aşkın tadına da doya doya ulaşamamışlardır.Erkekler ağızlarından kan kusarken, kadınlar dudaklarına
Damarlar kopuyor, kan, ucu açık damarlardan rahme akıyor. Ne kadar kötü bir durum... Bu kadarla kalsa, hatalı üretim yalnız kadınları ilgilendiren sınırlı bir sorun olurdu.
Uzanmışım kıçıma batanbinaları yok saymışım, kulaklarımız yırtan klaksonları susturmuşum. Vermişimkendimi kimsesizliğin sigara dumanlı rüyalarına. Kah polis peşime düşmüş,çatışmışım hüseyin bakkal' ın köşesinde, kah kaçmışım 1946 model bir desotok
Dostları olmalı insanın,
Ermiş, bilge, hayatı ezbere okuyabilen
Düşünmediklerini düşündüren
Seni bir cambaz ipinde güvenle tutabilen
Gerektiginde senin için ateşi yutabilen