Ters Taraftan Kadın ve Erkek
GOLLOM'UN KALEMİNDEN YENİ BİR YAPIT
kadına erkek, erkeğe ise kadın gözü ile bakan bir yazı. Birbirimiz için neden değerli olduğumuzu anlamamıza yardımcı olacak türden.
GOLLOM'UN KALEMİNDEN YENİ BİR YAPIT
kadına erkek, erkeğe ise kadın gözü ile bakan bir yazı. Birbirimiz için neden değerli olduğumuzu anlamamıza yardımcı olacak türden.
Erkekler, kadın olmanın en güzel taraflarını bize yaşatan güzel varlıklardır.
hayatı bekleyen ve beklenen olmakla geçenlere kısa bir bakış sadece bu yazı..
Aşkın o yakıp yıkan bencilliği ile sevginin o karşılıksız önce sevdiğini düşünen, özgür bırakan hali arasında
Sadakat,ihanet ocağıdır aslında. İhanet bütün gücünü sadakatten ve sadakat beklentisinden alır. İhanet sadakatin güçsüz yanıdır.
Yanılsamaların kahpe gecelerinde gün mecbur piç sevişmelere ve bugün bu şehir hiç olmadığı kadar orospu.
Evet hanımlar, kendi gücünüzün farkına varın, düşüncenin gücüne inanın.
Düşündükçe varsınız ancak…
O zaman gerçek ve özgür olursunuz inanın…
Her neden bir sonuç doğuruyor sonra o sonuç yeni bir nedene yer açıyor. Dünyanın yuvarlak olması gibi dönüp dolaşıp aynı yere varıyor ama neyseki bir yerde bitip aşağıya düşüp bizi bir sona terketmiyor.
Kendimi geceye vurduğum bir zamandı... Yürek sızlatan yağmurlar yağıyordu gözlerimde... Ben ne zaman senden gitsem, sen usulca yanıma sokulup hatırlatıyordun kendini... Kim kopardı bizi bizden diye soruyorduk şiirlerde.... Yanıtını bulamıyorduk...
Öyle çok şey var ki canımızı acıtan. Ve en önemlisi ne biliyormusunuz, keder, üzüntü ve acı uzun sürüyor. 3 gün 3 gece ağlarsınız, aylarca sıkıntı çeker kederlenirsiniz de. çok keyif aldığınız birşey gerçekleştiğinde kahkahanız birkaç dakika sürer.
Hala bitmesin, gitmesin diye kendimizi yok sayıp beklerken, bekleyip en olmaz ayrıntılarda kendi canımızı yakarken, onlar çoktan bitirmiş olur ve giderken arkalarına bile bakmazlar...
Biliyorum, ‘çok söz hamal yüküdür, demişti, Y.Emre.
Kısa keseceğim.
Zaten enbaşından, herşey de, konuşulmuş-yaşanmış değil midir?
Yaşanmamışlıklardan ardakalanların son çırpınışları ise, Yazı!
Kısa!.. Çok kısa!..
aşkın kuralları varsa da
aşksızlığın nedeni kurallar olmalı mıdır?
kimin koyduğu, kimin uyacağı kurallar?
Bundandır ki beklenmedik ayrılıklar düşünüldüğünden daha büyük yaralar açar, yine zamandır yaraları saran terk edilen alışkanlığın yerine yenisi için çalışan.