Yarımınızı Buldunuz mu?
"sen elmayı seviyorsun diye, elmanın da seni sevmesi şart mı?" değil elbet! unutulan birşey var burda: buradaki elmanın asla "tam" olmadığı...
"Kelimelerin gücüyle dünyaları değiştirin."
"Kelimelerin gücüyle dünyaları değiştirin."
"sen elmayı seviyorsun diye, elmanın da seni sevmesi şart mı?" değil elbet! unutulan birşey var burda: buradaki elmanın asla "tam" olmadığı...
Bütün yağmurlu havalar böyle değildir elbet. Öyle havalar vardır ki... Bir köşesinde güneş, bir köşesinde beyaz bulutlar. Şarkı söyleyerek bırakırlar yağmurlarını. Dans ederek yere konar yağmurlar. Kat kat daireler çizer etrafına, bir, bir, bir damla daha
Spinoza der ki “sevginin derecesi ölçüsüz sevmektir”… Öyle midir sizce de? Ölçüsüz bir şey olur mu?
....O kendinize ait gülücükten ruhunuza, ruhunuzdan yüreğinize binlerce umut, mutluluk, yaşama dair sevinç ışığının doluşuna izin verdiniz mi? Şahit oldunuz mu? Neden yarın kendinize bir gülücük hediye etmiyorsunuz?...
Nedir yalnızlık? Bir başına mı kalmaktır sessizliğin ortasında yapayalnız? İçinizdeki depreşen duyguları hapsedip onları sindirmek midir? Yoksa kalabalıklar arasında yürürken dışarıda olanları umursamayıp kendi içimizdeki sesi mi dinlemektir?
hayatı bekleyen ve beklenen olmakla geçenlere kısa bir bakış sadece bu yazı..
kadın, her anlamda kendisinden üstün meziyetler taşıdığı erkeğiyle karşılaştığında, mutlu bir evlilik
düşleyerek, ömür boyu sürecek birlikteliği amaç edinir. bunu gerçekleştirdiğinde ise;
Yaptığı işi sevmemek ama bir o kadar da doğru ve iyi yapmak..."Yabancılaşma" diyorlar bunun adına...
Aşk neden bu kadar acımasız her defasında? Neden sevgi dolu bakışların hakkı hep yalnızlık olarak not düşülüyor sayfalara? Bir nedeni yok biliyorum. Biz istersek aşk acıya dönüşüyor zamanla.
GÜVEN KALDI MI… ?
İnsanoğlu hayata gözlerini açar açmaz kendini Annesinin kollarında, kucağında güvende hisseder, bu güvenceyi Rabbül ÂLEMİN olan Cenabı ALLAH c.c.hu. Tüm analık duygusu olan canlıların fıtratına yüklediğinden GÜVEN vermek duygusu otomatikman kendiliğinden anneden yavruya yansır.
ARTI VE EKSİ (38 )
Hayatımızda artı ve eksi kelimelerini sık sık kullanırız.Bu gün kullanacağımız yer.İnsan’ın kendine veya kendisi gibi diğer insanlara zaman zaman verdiği değerlendirdiği NOT dan yani ARTILAR dan EKSİ lerden bahsedeceğim.
Gün gözünü kapayalı epey bir zaman geçmiş, şehir belki ağlıyordu. Sokak lambalarının ışığında yarı aydınlık bir silüetti sadece...
Kardeşim birşeyler yazmış...Adı bir şeyler ancak okuyunca ne çok şey barındırdığı ortada...Aynen yayınlıyorum...
NEDEN FAKİRİZ ACABA….?
Değerli okuyucum;FAKİRLİĞİN karşılığı ZENGİNLİK.İnsanoğlu olarak fakirliği,yaşlılığı,çirkinliği kimse sevmez, üzerine kondurmak istemez.Her şeyin zenginlikle hal olunacağı na yüzde yüz inanırız.Toplumda paran kadar adamsın,zenginliğin insanı konuşturduğunu,oturmasını kalkmasını,yürümesini değiştirdiğini,cakası,arabası, havası dahi göreni imrendirdiği para ,para, para.GERÇEK BÖYLEMİ bakalım.Bu tez doğrumu.
Esas olan neyi veya kimi beklediğinizdir . Beklemeyi beklenir kılan , beklenenin , o boş , bazen de soğukta geçen zamanın çok üzerinde bir kıymeti olmasıdır .
B. Nihan Eren