Zeynep Küçük

Gelin, Kaynana - Kayınbaba Geçimsizliğine Son

Mucize gibi bir şey oldu. O asık suratlı adam gitti; dudakları kavuşmayan, elinden tornavida, pense düşmeyen bir adam geldi. Oturup hizmet bekleyen “Bugün buram ağrıyor, şuram ağrıyor.” Diyen kadın gitti. “Bugün size bir börek açayım da parmaklarınızı yiyin… Çiğ köfte yoğurayım, gelinim sever…” diyen kadın geldi. Gelin lafı

Köylüm

Kendimi yeşillikler içinde buluyorum. Nane, maydanoz, tere, kıvırcık… Köylümün dağlarının otları; hardal, çıtlık, madımalak buram buram bahar kokuyor, köy kokuyor. Salatalıkların üzerine yerleştirilmiş bir yazı dikkatimi çekiyor “Köylü”

Kuyruğun Önemi

Benden size bir dost tavsiyesi; bundan sonra yüzmeye kuyruktan başlayın. ‘Kuyruk’ deyip geçmeyin. Meğer kuyruk, postun en önemli kısmıymış. Kafa kesilmese de olur, yeter ki kuyruk kopsun.

Ayrık Otu ile Menekşe"nin Mutluluğu

Ayrık Otu sevdiğini düşünmüş. Bu soğuk havada yalnız bıraktığı sevdiğini… Sevgisi ile ısıtamadığı sevgilisini… Yersiz kıskançlıklarla üzdüğü sevgilisini… Şimdi ne çok istermiş sevdiğinin yanında olmayı, bedeninin sıcaklığı ile ısıtabilme

Ayrık Otu ile Menekşe"nin Aşkı

Rüzgarlar menekşeden, ayrık otuna doğru eserse menekşenin kokusunu getirirmiş. Bu kokuyu derin derin içine çekermiş ayrık otu , yüreğinin yangınını söndürmek için. Eğer ayrık otundan menekşeye doğru eserse bu seferde rüzgarla sevda mektupları, aşk şiirler

Biz Seninle Ayrılmaz Bir Dörtlüyüz

Okuldaki arkadaşlarının tepkisi ise çok farklı olmuştu. “Dörtgöz dörtgöz” diyorlardı. Suratında taşımak zorunda olduğu bu fazlalıktan nefret etti. Hatta ilk günler okulda takmadı. Ceketinin cebinde saklayıp, eve yaklaştığında gözüne taktı

Yağmur İle İnsan

Bütün yağmurlu havalar böyle değildir elbet. Öyle havalar vardır ki... Bir köşesinde güneş, bir köşesinde beyaz bulutlar. Şarkı söyleyerek bırakırlar yağmurlarını. Dans ederek yere konar yağmurlar. Kat kat daireler çizer etrafına, bir, bir, bir damla daha

Başa Dön