Gecenin içinde, gözlerimde yangınlar, dört duvara sığmayan umutlar yüreğimde patlayacaklar. Karabasanlar üzerime geldikçe çoğalırım binlerce.
Gecenin içinde, gözlerimi alevler sardı, yüreğime kurşunlar yağdı. Güneşi uyandırmalarım, gitmelerin ardına soluksuz sabahlarım, hayata kafa tutmalarım dı.
Gecenin içinde, azatlığın zirvesinde bir Harut, bir Marut ve bir de ben buluşuyoruz. Hicrana asudeliğimizi, hüzne aşinalığımızı, sevgiye meftunluğumuzu konuşuyoruz.
Derin bir nefes çekiyorum ıslanmış sigaramdan ve avuç avuç yıldız topluyorum, hepsini hüzne adıyorum.
Bir tarafta kirli sakalını sıvazlayan asude serseri, diğer tarafta yürüdüğüm ve soluklandığım her köşe başına ekip büyüttüğüm acılı yürekler.
Her yeni sayfanın başlangıcına aynı kelimeleri yazıyorum. Her yeni sayfaya bir sonrakini emanet ederek başlıyorum.
Sonraki tüm sayfalara senle başladım diyorum, gururnu okşuyorum o yeni başladığım melenkolik sayfanın . Daha bir bir özen gösteriyorum, kelimeler vadisinden topladığım satırların en güzellerini ona özene bezene yazıyorum. Onun için en güzel yazan kalemlerimi çıkarıyorum. İncinmesin, kırılmasın, örselenmesin diye bir kadının dudaklarına parmaklarımı dokundurur gibi kalemimi gezdiriyorum, harf harf, desen desen, hece hece özeniyorum. İlmik ilmik dokuyorum yazılarımı. Önünde diz çöküp yalvarıyorum, ne olur sonraki sayfalarda sen gibi, sana başladığım gibi dolsun diyorum, yarım kalmasın, son olmasın hiçbir sayfa diyorum.
Ama nafile.....
Hiçbir sayfa, hiçbir kalem ve hiçbir ben bir sonraki sayfada aynı seni bulamıyoruz....
Her Yeni Başlangıç Sen Değilsin
Gecenin içinde, gözlerimde yangınlar, dört duvara sığmayan umutlar yüreğimde patlayacaklar. Karabasanlar üzerime geldikçe çoğalırım binlerce.