"“Yazmak, düşüncelerinizin düzensiz çorbasını pişirip, okuyucunun damak tadını bilememekle eş değerdir.” – Franz Kafka"

Deneme

Şah ve Mat

Bu yazının büyük bir bölümü, darbe girişimin ertesindeki Pazar günü yazıldı. Öyküye dayalı yazılarımı bir hafta kadar bekletir, olgunlaştıktan sonra sitelere asardım. Bu yazımı da, Yanılgıya düşebilirim, olasılığını da göz önünde tutarak bir hafta sonraya erteledim.

yazı resim

Beyaz Bir Sayfa

Hayat uzun gelebilir. Oysa hiç de öyle değil. Zaman denilen kör yılan sokup duruyor dilini geçmişten geleceğe dair. Koparıyorum o dili, atıp gidiyorum saymadığım zaman için. Yeni bir sayfa çevirdim, okuyorum ve şimdi varım. Meydan okuyorum hayata, geçmişimde kalan ne varsa. Değmeyen yaşamları yük etmişim sırtıma. Önce onlar

Kürt Olmak

Ortalığı karıştıranların, bilmesi gereken ve unutmaması gereken kötülüğü doğuran aslı astarı olmayan faşizan düşünce ve eylemlerin sonsuza kadar baki kalmayacağı ve bir gün bu zalimliğe ve zulme dur diyecek birilerinin varlığıdır.

Masumiyetin Sırları

Öyle bir nefes al ki içinde olayım, dışarı verirken yanında. Nefesimizi boşa harcamayalım. Diyebilseydik keşke birbirimize: Hatırla, her yaptığın hatanın bedelinde sustuğumu, susarak kaybetmediğimi. Sabrettikçe zorluyordun sevgiyi. Oysa sana aşık olamazdım, arayışlarında binlerce kadın varken. Aslında yalan söylerken bile kendini kandırıyordun. Bilmiyordun; dimi gözlerine bakarken bütün dünyanı gördüğümü.

Çiçekleri Döken Bahar

Gerçekten başlayan bu değişimlerin sonu bahar, güllük gülistanlık olabilecek mi? Ya bizim memleketimizin dağlarına, bahçelerine bahar ne zaman gelecek? Sonbahar mevsimine yeni girdiğimiz ama hala yazdan kalma sıcakları yaşadığımız şu günlerde Türkiye kara kışa mı hazırlansın yoksa Arap baharını inşa etmek için girişimlerine devam mı etsin? Ne kadar

Başa Dön